Kurban lügatta, Allah`a yaklaşılan şey mânasına gelir. Kurban, Allah`a yaklaşma ve O`nun rızasını kazanma vesilesidir. Kurban; Muayyen bir vakitte, muayyen bir hayvanı ibâdet maksadıyla usûlüne uygun olarak kesmedir.
Kurban kesmenin meşrûiyeti Kitap, Sünnet ve icmâ-ı ümmet ile sabittir. Allah Teâlâ’nın Kur’ân-ı Kerîm’de; “Rabbin için namaz kıl ve kurban kes” (Kevser, 108/2), Hz. Peygamber (s.a.s)’in de “İmkânı olup da kurban kesmeyen bizim namazgâhımıza yaklaşmasın” mealindeki hadisleri konunun önemini ortaya koymaktadır.
Kurban kesmek, akıl sağlığı yerinde, ergen olmuş, dinen zengin sayılacak kadar mal varlığına sahip ve mukim olan her Müslümanın yerine getireceği mali bir ibadettir.
Temel ihtiyaçlarından ve borcundan başka 80.18 gr altın veya değerinde para ya da eşyaya sahip olan kimselerin kurban kesmesi gerekir.
Kur`ân-ı Kerîm`de şöyle buyurulmaktadır: “Biz her ümmet için kurban kesmeyi meşrû` kıldık. Allah`ın rızık olarak verdiği dört ayaklı davarlar üzerinde (yalnız) Allah`ın ismini ansınlar (onların) gerçek sâhibinin Allah olduğunu bilsinler) diye… O halde hepiniz O`na teslim olun. (Habîbim)! Sen itâatli ve mütevâzî olanları (ebedî saâdet ve selâmetle) müjdele..” (el-Hacc, 34).
Bu âyette kurban kesmenin, Allah`ın hatırlanması, yeryüzünde mevcut bütün hayvanların Allah`ın mülkü olup, sırf rahmet eseri olarak insanların istifadesine verilmiş olduğunun bilinmesi için bir emir olunduğu belirtilmektedir.
Kurban sadece Allahın rızasını kazanmak için kesilir. Allah’tan başkası adına hayvan kesmek haramdır ve bu yola tevessül edenleri Hz. Peygamber (s.a.s) “Allah’tan başkası nâmına hayvan kesene Allah lânet etsin “ buyurmuşlardır.
Kurban kesme Allah`ın bir ihsanı ve lütfu olduğunu ve asıl mal sâhibinin Allah bulunduğunu hatırlatır. O`nun izni ve müsâadesi olmadan hiçbir şey`e sâhip olunamayacağını bildirir. O da gururu bırakıp mahviyet ve tevazua girer. Hakikî kulluk tavrını takınır, şükür vazifesini ifa etmeye çalışır.
İnsanın yaptığı bütün ibâdetler gibi kurban kesmesine de Allah`ın ihtiyacı yoktur. Ancak Allah, kurban kesme emriyle kullarını imtihan etmekte, onların takvâlarını, ilâhî emre itâattaki titizliklerini, Allah`a yakınlık derecelerini ölçmektedir.
Hacc sûresi, 37. âyette bu husus şöyle belirtilir:”Onların ne (sadaka edilen) etleri, ne de kanları hiçbir zaman Allah`a erişmez. Fakat sizden O`na (yalnız) takvâ (Allah`ın emirlerine itâat ve yasaklarından ictinab titizliği) ulaşır…” Bu âyette de görülüyor ki, kesilen kurbanlarda gaye; ihlas, takvâ ve Allah`a yaklaşmadır. Maksad, Allah`ı verdiği nimetleriyle hatırlama ve O`nun rızâsını kazanmaktır.
Kurban aynı zamanda Hz. İsmail`in (A.S.) Allah için kurban edilmekten bir lütuf eseri olarak kurtuluşunun hatırlatılmasına da vesile olur. Cenâb-ı Hak, İbrahim`i (A.S.) büyük bir imtihana tâbi tutmuş, sevdiği biricik evlâdını Allah için kurban etmesini istemiştir. Hz. İbrahim ile oğlu İsmail, her ikisi de bu isteğe, tam bir teslimiyet ve sadakat içinde uymuşlardır.
Hazret-i İbrahim oğlunu kesmek üzere yatırmış ve bıçağı boynuna çalmıştır. Fakat bıçak İsmail`i (A.S.) kesmemiştir. Çünkü Cenâb-ı Hakk`ın muradı, Hz. İsmail`in kesilmesi değil, baba-oğul iki şanlı nebînin erişilmez teslimiyet ve sadakatlarının, ferâgat ve fedakârlıklarının, melekler ve kıyâmete kadar gelecek bütün insanlar tarafından bilinmesi, daima hatırlanmasıdır. Hz. İsmail`in yerine onlara Cennetten bir koç göndererek onu kurban etmelerini istemiştir. İşte kurban kesmek; bu büyük ve ibretli hâdisenin yıldönümünü kutlamak mahiyetindedir.
Her yıl müslümanlar tarafından binlerce kurban kesilmektedir. Bu, bir bakıma, bir müslümanın Allah`a ibadet ve onun emrine uymak için her şey`ini fedâ edebileceğinin, Allah yolunda bütün varlığından vazgeçebileceğinin sembolik bir ifadesi olmaktadır.
İslamın koyduğu kurban kesme hükmü, aynı zamanda insanlar için büyük bir nimet ve rahmettir.
Bir yıl boyunca pek çok sıkıntılar çekmiş, belki de ağzına bir lokma et koyamamış fakirler, kurban bayramı münasebetiyle bol bol et yeme fırsatına kavuşurlar. İslamın sosyal adâleti tesis edici bir hususiyeti de böylece ortaya çıkmış olur.
Mevla kurbanlarınızı kabul buyursun; Bayramınız da mübarek olsun!..