İktidar partisi… Şaşkın Ortağı… Vekilleri… Bakanları… Yandaş Medyası… Yalaka Basını… CUMHUR İttifakı.
Ve…
Muhalefet partisi… Büyük ortağı İYİ Parti… Belediye Başkan adayları… MİLLET İttifakı.
Halk olarak şöyle bir izleyin bakalım değerli okurlarım. Tarafsız gözle görmeye çalışın lütfen. Neler oluyor? Kim daha hırslı, daha düşmanca tavır sergiliyor, hangi şartlarda mücadele veriyor, seçime nasıl hazırlanıyor, konuşurken boyun damarları nasıl şişiyor?
Tarafsız gözle görmeye çalışın lütfen. Kim mütevazi? Kim daha ılımlı, daha dostça yaklaşıyor, insanlara daha saygılı, yokluk içinde nasıl mücadele veriyor, konuşurken tebessüm ediyor, içimizden biri olarak hareket ediyor?
Takdir sizin.
Konu bakmakla değil; görmeyle ilgili bir mevzu!
Ülke gerçekten ayrıştırılıyor.
Kelime oyunlarıyla karıştırılmaya çalışılıyor.
Cumhur ittifakı kardeşlerimize de söylüyorum, Millet ittifakı kardeşlerimize de ..
Bayrak düşmanı deniyor, ezan düşmanı deniyor, “kaybedersek ensemizde boza pişirilecek” deniyor, vatan haini deniyor.
Hatta yandaş medyanın televizyonuna davet (!!!) edilen MİLLET ittifakı liderlerinden Kemal KILIÇDAROĞLU’na hakaretler yağdırıp, ti’ye alan ve UTANMADAN kahkaha ile gülüp aşağılayan Buket AYDIN’a rağmen lütfen provokasyona gelmeyelim diyorum.
Şunu kesinlikle bilelim ki; ne Cumhur ittifakı seçmeninin, ne de Millet ittifakı seçmeninin bayrağa, ezana, vatana ihanetleri asla söz konusu olamaz, haddi de değildir. Her iki kesim de böylelerini içinde barındırmaz zaten.
Varsa böyle bir şey, hep beraber linç edelim. Zira bunlar; Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin asla ve kat’a vazgeçilmez değerleridir, olmazsa olmazıdır. Her bir ferdi de bunun farkında ve geçmişte vatan, bayrak, ezan için canını, malını, çoluk çocuğunu feda etmişlerdir.
Seçime sayılı günler kala özellikle Cumhur ittifakı sözcülerinin bir çatışma ortamı yaratacak söylemlerden kaçınması gerekiyor. Bizler kardeşiz. Alevi – Sünni gibi, Türk – Kürt gibi, Laz – Çerkez gibi. Kimsenin kimseye üstünlüğü yok. Cumhur ve Millet de bu bağlamda değerlendirilmeli ve ayrıştırılmamalı, ötekileştirilmemeli, kardeş olarak işlenmelidir.
20 gün sonra seçim bitecek ve hepimiz yine yüzyüze bakacağız. Düğünlerimizde yine birlikte olacağız, cenazelerimizin namazını birlikte kılacağız, sivil toplum faaliyetlerini birlikte organize edeceğiz, kurum ve kuruluşlarda ki görevlerimizde yan yana oturacak ve vatandaşa hizmet etmeye devam edeceğiz.
Sözün Özü!
Bugüne kadar hükümetler seçimle geldi, seçimle gittiler. DEMİREL rahmetli “yadi kez geldim yedi kez şapkamı aldım gittim” demişti! Demokrasi diyorsak gereği budur. Bundan neden kaçınıyor ve illa da iktidar diyoruz? Bu halk zaman zaman kimilerini iktidar, kimilerini de muhalefet bırakmıştır. Zaman zaman da yer değiştirmiştir.
Buna direnmek toplumu ayrıştır. Lütfen anlayışla karşılayalım ve provokasyona gelmeyelim.
Mustafa Kemal ÖZGÜRSOY