İş yaşamına yeni atılacaklar için kariyerlerinde ne kadar mutlu olacağı ve iş yaşamına ne düzey uyum sağlayacağı kendileri için merak konusudur. Her insan yapacağı işten tatmin olmak, işine rahat uyum sağlamak, kariyerinde yüksek performans göstermek ve performansının karşılığı yüksek maaş almayı arzular ve bekler. Bu beklentilerin gerçekleşmesi için iş yaşamına hüner ve yeteneklerini getirir ve bunları kullanırlar. İş yaşamına birçok insan büyük beklentilerle girer ancak çoğu beklentilerinin karşılanmaması sonucu iş yaşamına yavaş adapte olurlar. Bu makalemi iş yaşamına uyum sürencinde çok önemli bir yere sahip olan beklentiler konusuna değindim.
İş yaşamında bireyin sahip olduğu bazı yetenekler (iyi bilgisayar kullanma, insanlarla etkili iletişim) vardır. Buna karşılık işinde bireyden sahip olmasını istediği bazı yetenekler vardır. Kişinin işindeki performansı memnuniyeti ve uyum süresi, bu ikisi arasındaki uyum düzeyine bağlıdır. Uyum yüksekse bireyin iş tatmini ve performansı yüksek, eğer düşükse iş tatminini ve performansı düşük olur. Örneğin iş bireyden insanlarla etkili iletişim gibi bir yeteneğe sahip olmasını isterse ancak birey böyle bir yeteneğe sahip değilse bireyin iş tatmini ve performansı düşük olur.
Görüleceği gibi birey işten bir takım şeyler ister. Buna karşılık işte bireyden bir takım şeyler ister. İstenen şeyler esasen beklentilerdir. Bu açıdan yaklaştığımızda beklentiler iş yaşamına uyum sürecinde çok önemli bir yere sahiptir. Birey ve iş birbirlerinden karşılıklı olarak bir şeyler beklerler. Birey olarak bir işten size çok para kazandırmasını, çok tatil günü vermesini bekleyebilirsiniz. Ancak iş sizden az para kazanmanızı ve az tatil yapmanızı beklerse yapacağınız işten tatmin olmayabilir, işe uyumunuz güç olabilir ve düşük performans sergileyebilirsiniz.
Beklentilerin işe uyum sürecinde çok önemli bir yere sahip olduğunu savunan Minnesota Theory of Work Adjustment (Minnesota İş Uyum Teorisi) meslek psikolojisinde çok önemli bir yere sahiptir. Bu teorinin esasları aşağıdaki gibidir:
1. İş, birey ve iş çevresi arasındaki iletişim olarak tanımlanabilir.
2. İş çevresi bireyden bir takım işler yapmasını bekler; birey ise verilen işi yapmak için yetenek ve hünerlerini ortaya koyar.
3. Birey ise işindeki performansının karşılığı olarak yükselme, maaş artışı, rahat bir iş ortamı gibi beklentiye girer.
4. İş çevresi ve birey iletişimin sürdürülmesi için birbirlerinin ihtiyaç ve beklentilerini karşılamaya devam etmelidir. Her ikisinin beklenti ve ihtiyaçlarının karşılanma derecesine uygunluk denir.
5. İşe uyum, bu uygunluğu sürdürme ve devam etme sürecidir.
6. İşe uyum, bireyin iş çevresinden memnuniyetine ve de iş çevresinin bireyden memnuniyetine bakarak anlaşılabilir.
Yeni işe başlayacak adayların günümüz ekonomik koşulları düşünüldüğünde çok fazla beklentiye girmemeleri kanaatimce iş yaşamına uyum sürecine pozitif yönde etkiler.