Yazar Portal
Pazartesi, Nisan 19, 2021
  • Giriş Yap
  • Kayıt ol
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
İletişim
Yazar Portal
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Levent SEÇER (Prof.Dr.)

Dünya Sanatı ve Edebiyatla Buluşamamak

Prof.Dr. Levent SEÇER Yazar Prof.Dr. Levent SEÇER
21 Temmuz 2010
Levent SEÇER (Prof.Dr.)
3
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Duyguları bir araya getirip topladığımızda duyguların hepsi içimizde arı gibidir saf ve temiz.Ancak bazen öyle duygular vardır ki, saf duyguların aksine insanın içini kemiren duygular, keşke yaşadığımız sürece hayata yaşama hep biz saf duygularla bakabilsek,tıpkı Türkiye’de hala dünya kültürüyle,sanatıyla buluşamayan, buluşturamadığımız içinde nice değişimin çağdaşlaşmanın getirisinin yattığı duygular gibi geçmişte kalan.Bu tıkanmışlığı görmek istediğim değişimi.İstanbul’un dünya kültür başkenti olmasının ardından geçen 7,aylık bir zaman da bile görmemek düşündürücü değil mi?Peki bunca zaman ne yapıldı?, görkemli bir açılış konserinden başka?Kültür adına sanat adına,ama yinede burada Fransız kültür merkezini kutlamak isterim,yaptığı önemli çalışmalar ve konferanslar vesilesiyle,kendimde bizzat bulunduğum yaptığım çalışmalarda,

çok sayıda önemli etkinliklere yer vermesi güzeldi. Mart-Mayıs aylarını kapsayan proğramları bana biraz içimdeki arı duyguların kıpırtısını verdi.Anne Poti’e yönetimindeki bu kültür proğramları alkışlanacak nitelikteydi,dünyanın bir çok ülkesinden gelen şairler yazarlar sanat adamları burada konuştular okurlarla buluştular.Özellikle Fransa’nın önde gelen yazarlarından Sylvıe Germaın ”Her şeye rağmen ülkenizde sanata ilginin bu kadar az olması düşündürücü”açıklaması üzdü beni.Aslında doğru söylüyordu germaın. Hükümetlerin bile bunca yıl sanata bu kadar duyarsız kalması düşündürücüydü.Dünyanın bir çok ülkesinde önemli sanat etkinliklerine festivallerine katıldım,orada  elçilik ve konsolosluklarda bile tek faaliyet destek yardım görmedim.Bir ülkenin uluslararası saygınlığı kazanmasında, çağdaş değişim içinde olması adına,sanatçıların ürettikleri eserleriyle mümkün olacağını,sanatçıya verilecek olan değerle mümkün olacağı gerçeğini nedense hala anlamış değiliz.Sanatçı her zaman kanunları yapanlardan,ve sisteme hakim olanlardan önce gelir, bu saygınlık bu gün tüm dünyada kendi sanatçısına verdiği değerle gösterilen gösterdiği resmini veren ülkelerde, bariz bir biçimde kendini göstermiyor mu dersiniz?peki bizim ülkemizde Türkiye’de neden hala bu önemli gerçeği biz görmemezlikten geliyoruz?Hükümetin demokratik açılım masalı içinde sanatçıları bir  araya topladığında,baktığımda, hala sanatın adını açıklayamayan,Vıctor Hugo anlatımında olduğu gibi”Bir ülkede yalakalık dalkavukluk sanatını bilmek sanatı anlamasan da sana bir getirisi çok olacaktır,ama sonradan yıkımda başlayacaktır”dediği gibi.Orada sanattan anlamayan,bacım edebiyatı yapan,skandal yaşamlarını sanat adına sergileyenler,sesini evde unutmuş hanımlar,yada gösteriyi sanat olarak kabul eden sanattan bu değerlerden çok uzak kişilerin bir araya geldiği bir açılım toplantısı olduğunu görmek bile,bana Türkiye’de sanatın yalnızlığını  açıkça ortaya koymuyor mu? Bu aslında acı hüzün veren bir resimdi bana göre.

İstanbul’un dünya sanatıyla kültürüyle buluşması bir şanstı,ama bu şansı şu ana kadar kullanamadı Türkiye,ses getirmeyen etkinlikler dışında bile.Ama Almanya Essen ve Macaristan Pecse şu ana kadar yaptıkları çalışmalarla çoktan Türkiye’yi geride bıraktılar.Türkiye şu anda içine düştüğü siyasal tıkanmanın yanında,bu kadar önemli bir kültürel buluşmayı nasıl değerlendirir son günlerde bilmiyorum,ama çok önemli bir fırsatı şansı kaçırmadık mı dersiniz.

Türkiye’de sanat edebiyat zaten bana göre çok öksüz kaldı,bunu her zaman her yazımda anlatmaya yazmaya çalıştım.Hala kitap okuma alışkanlığımız bile yok,ama kendilerine üstün hizmet,üstün edebiyatçılar yada falanca dernek kurulunun başkanı adını verip,olmayan bir değerin üstün hizmet, altın hizmet yada büyük hizmet ödülleri adıyla sıralayarak her yıl anlamı olmayan ödüller vermek,bana göre Türk edebiyatına fayda değil zarar vermiyor mu? Sanat edebiyat kültürel değişim adına yapılan her türlü etkinliğin elbette arkasındayım,ama her önüne gelenin kendi imtiyazlılıkları yada kendine bir biçim vermek adına edebiyat dünyamızda çelişkiler resmine tablo adını vermesi düşündürücü bana göre.Oysa bu gün Anadolu’da çok sayıda değerli sanatçı, şair, ozan ,yazar edebiyatçı var, bir şeyler yaratmaya çalışıyorlar, onlara  destek vermek önem vermek gerekmiyor mu. Yüzlerce dergi bülten,bugün kapandı ardı ardına,Kültür Bakanlığı hala bu çalışmalara destek olmuyor,oysa bu küçücük yayınları okurlarıyla buluşturmaya çalışan bir avuç edebiyat sevdalısı,başka ülkelerde olsa desteklenir değer verilirdi.İşte buda Türk edebiyatının dünya edebiyatıyla buluşamamasındaki bir kayıp bana göre.Tarihin ortaya koyduğu değerleri biz sahiplenemezsek asla bu değişimi düşünmeyelim.Bir anda 15 şiir kitabı yazıp seyirciye sunmanın siz zevkini yaşayabilirsiniz,ama bunun edebiyatımıza nasıl zarar verdiğini unutmamalıyız.Yüzlerce edebiyat sanat adıyla kurulmuş dernekler var,ama bana göre edebiyatımıza sanatımıza kültürümüze kazandırdığı önemli getirileri var mı derseniz? işte bu tartışılır,elbette çok duyarlı sanat adamlarımız edebiyatçılarımız var, ama onlarda çalışmalarında çok yalnızlar,ben belki bu dikkati çekmez derim,ama bana göre Türkiye’de .Anadolu edebiyatının sanatının Dünya edebiyatıyla buluşması gerek,Türk edebiyatının önemini ne kadar öksüz bıraktığımızı görmenin zamanı gelmedi mi? Raıner Marıa Rılke Berlin’de10 Haziran 1929, söylediği bir söz vardı ” Türkiye bana göre dünya edebiyatının tam ortasında yer alacak şimdi bakıyorum da Marıa Rılke’nin bu sözleri söylediği tarihten günümüze kadar geldiğimiz sonuca,ve biz hala oradayız, bir adımda gitmemişiz,Hala Orhan Pamuk’un aldığı NOBEL ödülünü tartışıyoruz,bende bu konuda çok şey konuşmak isterim elbette,ama bunun edebiyatımız adına sıkıntılar getireceğini biliyorum.

Avusturya hala Mozart’ı yadediyor konuşuyor yaşatıyor. Bizim Mozart gibi dahi bir sanatçımız var mı? var elbette Zeki Müren,bana göre Türkiye’nin Mozart’ı,ama biz onu çoktan unuttuk bile.Türkiye’de hala şarkı söylemesini bilmeyen,ve para vererek dinlemeye bile değer bulmadığım çok sayıda sanatçı var,ve hala sanattan edebiyattan kültürel değişimden uzak kalan Tv. proğramları, ve satlerce Tv. başında bekleyen insanların duygularını satın alıp yapılan kadın proğramları, ve mistik Tv dizileri, bunlarla mı Türkiye dünya sanatıyla buluşacak dersiniz? Topluma verilen mesaj, ağla sızla göz yaşı dök, ama beni seyret ben senin duygularını zaten çoktan satın aldım, senaryosunu da senin uyuman ağlaman için yazıyorum demek, işte Türkiye’de sanat bu.

Dünyanın bir çok yerinde önemli edebiyat sanat kültür festivalleri var,ama Türkiye neden yok buralarda?Almanya’nın Frankfurt edebiyat fuarı,dünyada çok önemli bir etkinlik,geçen yıllarda Türkiye konuk ülke olarak kabul edildi,ama burada da tanıtım adıyla yapılanlara baktığımızda yine sınıfta kalmadık mı? Ama biz bazen konuşmasını çok iyi beceriyoruz ve ustayız bu konularda, ama sonuçta yapılanların kazanımlar adına getirisi nerede kalıyor? hala uluslararası bir sanat edebiyat politikamız yok,”Sanata yapılanlardan gelecek adına üzüntü duyuyorum”diyen yılda tüm dünyada 160 konser veren Fazıl say gibi sanatçılara bile istediğin yere git diyebiliyorsak, sonradan gösteriye dönüştürülen masal açılımlarıyla biz sanatımıza edebiyatımıza zarar verdiğimizin farkında değiliz galiba. Kültür Bakanlığına sormam gerekli çok sayıda soru var,ama yine yanıtsız kalacak bunu biliyorum.Yıllardır Türkiye’nin uluslararası alanda tanıtımını yapmak adına hazırladığım önemli konsept’imi paylaşacağım birtek kurum bulamamak bana duygularımın sıcaklığını arı tadında yaşayamamanın verdiği üzüntüyü her zaman hatırlatıyor. Çalmadığım kapı baş vurmadığım yer kalmadı.  Bir çok ülkenin kullanmak adına hazır olduğu bir çalışmayı ben kendi ülkem adına paylaşamadığım için çok üzüldüm.gerek Kültür Bakanlığı gerekse diğer tüm kurumlar duyarsız kaldılar,işte benim ülkemde sanata bakışın resmi bu.Biz şimdi asıl değerlerin dışında çok farklı sorunlarla baş başayız, her açıdan tıkanmış siyasal bir çarkın ortasından kurtulamayan Türkiye’de ben bundan sonra Türk edebiyatının sanatının Dünya edebiyatıyla sanatıyla çağdaş değerleriyle buluşacağından umutlu değilim, dilerim yanılan ben olurum.

Etiketler: edebiyatsanat
Önceki Yazı

Trafikte Alkollü Araç Kullanmanın Hukuki Sorumluluğu

Sonraki Yazı

İki Devlet Arasına Sıkışan Ülkücüler

Prof.Dr. Levent SEÇER

Prof.Dr. Levent SEÇER

İlişkili Yazılar

Levent SEÇER (Prof.Dr.)

Ölümcül Cehalet

17 Şubat 2021
5k
Levent SEÇER (Prof.Dr.)

Kadın Öldürülmeyi Değil Sevilmeyi Saygıyı Tertemiz Aşkı Hakeder.

04 Şubat 2021
5k
Levent SEÇER (Prof.Dr.)

Uyanış Bekleyiş Tükeniş

23 Aralık 2020
5k
Levent SEÇER (Prof.Dr.)

Kör ve Duyarsız Bir Toplum

03 Haziran 2020
5k
Sonraki Yazı

İki Devlet Arasına Sıkışan Ülkücüler

Yorumlar 3

  1. Meryem pan says:
    11 sene önce

    Ben edbiyata sanata gönül vemiş biriyim,sayın prof.dr.levent seçer beyin yazılarından her zaman feyz almışımdır,burada onu görmek bir başka nutluluktu benim için,Avrupada yaşadım yıllarca,ana bizi burada hep uyuttular sanat edebiyat kültür adına ne verdiler allahaşkın,elinize sağlık sayın hocam bahtiyar olun.

  2. Elif pan says:
    11 sene önce

    Bende bu güzel yazı adına tebrik ediyorum hocamı,elinizesağlık efendim.

  3. Kemal B says:
    11 sene önce

    Değerli hocam yazınızı büyük bir mutlulukla okudum.Biz dünya sanatına ulaşmayı bırakalım,arabesk kültürüne alışmaya bakalım,bizi ancak bu kültür kurtarır kendinizi yormayın bu ülkede değişen birşey olmayacak.

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Köşe Yazarları

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son

Zevzeklik

11 Nisan 2021

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019

Kalifikasyon

18 Nisan 2021
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

03 Nisan 2021

“İngiliz Efsânesini Bitiriyoruz…” Atatürk Tarafından Verilen 450 Ton Altın

16 Kasım 2018

Şereflikoçhisar’ın Yüzyıllık Lezzeti Tahinli Pide, Nam-ı Diğer Tahanlı Pide

20 Ağustos 2018

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39

Şükran Günay Gönen Köy Enstitüsü’nün İlk Öğretmenlerinden Ali TONGAZ’ı Anlatıyor (2018) (I)

19 Nisan 2021

Gözünü Toprak Doyursun

19 Nisan 2021

Maddi Olmayan Servet

19 Nisan 2021
Keş

Keş

19 Nisan 2021

Hortlak

19 Nisan 2021
Hareketsizlik, Ağır KOVİD ve Ölüler İçin Kronik Hastalıklardan Daha Büyük Bir Risk Faktörüdür

Hareketsizlik, Ağır KOVİD ve Ölüler İçin Kronik Hastalıklardan Daha Büyük Bir Risk Faktörüdür

19 Nisan 2021

Hoş Geldin Ramazan

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi

Ayın Kitabı

Ayın kitabı bölümünde yazarlarımızın kitaplarının yayınlanması için, her ay en az üç yazı yayınlamış ve yazılarının her birinin en az 50 tekil tıklama sayısına ulaşmış veya her bir yazısına en az 5 er portal üzerinde yorum almış olması gerekmektedir.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

YAZAR PORTAL

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Şiir

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Spor

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU | INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun? Kayıt ol

Yeni hesap oluştur!

Kayıt için aşağıdaki formları doldurun

Tum alanlar zorunludur Giriş yap

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap