Yazar Portal
Çarşamba, Nisan 21, 2021
  • Giriş Yap
  • Kayıt ol
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
İletişim
Yazar Portal
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Şerife ÇINAR

Doğum Gününde

Şerife ÇINAR Yazar Şerife ÇINAR
30 Temmuz 2010
Şerife ÇINAR
7
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Doğum Gününde

Kış uzun sürmüştü. İlkbahar gelmeye nazlanıyordu. Davetsiz bir misafir gibi birden bastıran yağmura hazırlıksız yakalanıyordu insanlar. Günün yarısı yazı beklerken diğer yarısı kışı bırakmak istemiyordu. Bu yıl İlkbahar kendi kişiliğini sergileyemeyecekti anlaşılan. Ağaçlar beyaz, pembe, mor çiçekleriyle doyasıya salınamadan yeşile bürünüvermişlerdi. Birden çıkan fırtına, rüzgâr, aniden bastıran yağmurlar doğanın da dengesini bozmuştu. Bir gün öncesinden havanın nasıl olacağını kestirmek çok zordu. Televizyon kanallarının en çok izlenen programı hava durumu olmuştu. Zorlu bir kışın ardından insanlar artık kendilerini açık havaya doğanın kucağına, mehtaplı gecelerin koynuna bırakmak istiyorlardı. Düğünler, davetler, doğum günü partileri için rezervasyonlar aylar öncesinden yapılmıştı. Kimsenin hiçbir aksiliğe tahammülü yoktu.

Güneş henüz batmıştı. Günlerden beri ilk defa gökyüzü karanlık gri yüzünü saklamıştı. Yıldızlar gökyüzündeki yerlerine birer birer yerleşirken dünyaya da göz kırpmayı ihmal etmiyorlardı sanki. Gün geceyle kucaklaşmaya hazırlanıyordu. Alaca karanlık tatlı serin bir rüzgârı ağaçların arkasına saklıyordu. Davetliler de yavaş yavaş gelmeye başlamışlardı. Kulübün kapısından; prenses edasıyla salınarak girdi genç kız. Upuzun sarı saçlarının gizlediği geniş omuzlarına ince bir askıyla tutuşturulmuş beyaz elbisesinin altından sütun gibi uzanan bacaklarını bileklerinden kavrayan uzun topuklu ayakkabısıyla sekerek geldi bahçeye.  Ardından o prensesi korumakla görevlendirilmiş gibi; O’na yetişmeye çalışan delikanlı da şıklıkta geri kalmamıştı. Siyah smokini içinde emanet gibi dursa da o geceye yakışır giyinmişti. Ağaçlar altına büyük bir ustalıkla yerleştirilmiş masaları fenerler aydınlatıyordu. Bahçe renkli ışıklar ve balonlarla süslenmişti. İki kardeş önceden gelen davetlilerin bulunduğu masaları tek tek dolaştıktan sonra yeni gelen misafirleri karşılamak üzere bahçe kapısında gözüktüler. Şıklık ve gösterişte kimse birbirinden geri kalmıyordu o gece. Davetli hanımlar, beyler neleri varsa takıp, takıştırıp, giyinip kuşanıp gelmişlerdi. Yüzlerindeki mutluluk maskesinin perdelediği kibarlıkla sarılıp öpüşüyorlardı.  Davetliler, iri iri harflerle lüks mağazaların isimleri yazılmış torbalar içinde çok pahalı olduğu belli hediyeler getirmişlerdi.

Müzisyenler bahçedeki yerlerine yerleşmişlerdi. 1960 ların, 70 lerin özlemi esmeye başlamıştı. Garsonlar ellerinde tepsilerle girip çıkıyor masaları donatıyorlardı. Mezeler, salatalar yaldızlı tabaklarla servis yapılmıştı.  Davet başlamıştı da neyi kutluyorlardı o henüz belli olmuyordu.

Kulübün önünde duran siyah son model bir arabanın arka kapısı şoförü tarafından açıldı. Orta yaşını çoktan geçmiş olmasına rağmen hala bakımlı güzel ve otorite olduğu ilk bakışta anlaşılan hanımefendi aceleci tavırlarla inerek kulübün kapısına yöneldi. Oldukça sinirli görünüyordu. Yüzü asık, kaşları çatık mutsuz ifadesiyle cep telefonunu kulağından uzaklaştırıp, çantasına yerleştirdi. Bir şeyler yolunda gitmiyordu. Oysa mutlu görünmek için çabaladığı belliydi. Beyaz dar mini eteğinin üzerine, göğüslerini bastıran, beyaz dar bir ceket giymişti. İçindeki bluz ceketin göğüs dekoltesini kapatmıyordu. Ceketin düğmeleri gösterişli fakat her an yuvalarını terk etmeye hazır görünüyorlardı. Bahçenin kapısında davetlileri karşılayan çocuklarıyla göz göze gelen kadın bakışlarını yumuşatmaya çalışarak yeni gelen misafirlere gülümsedi.      

Hava iyice kararmaya başlamış, davetlilerin hemen hemen tamamı gelmişti. Yemek servisi tamamlanmış,  ikinci içkiler bile ısmarlanmıştı. Ev sahipliği yapan kız, delikanlı ve annelerinin de kabul anı sona ermişti. Artık onlar da masadaki yerlerine oturacaklardı. Sancıları tutmuş gibi kıvranırken gözlerini kapıdan ayıramıyorlardı. Gelmesi gereken birini bekledikleri sabırsız ve hırçın tavırlarından anlaşılıyordu. Bu sırada yanlarına gelip havadan sudan bahseden misafirlerine bir şey belli etmemek için sahte gülücük yerleştirdikleri yüzlerini gizlemeye çalışıyorlardı. Gece şimdiden zehir olmuştu. Peki, bu gecenin anlamı neydi. Neyi kutlamak için toplanmışlardı. Bu gece mutlu olması planlanan kişi kimdi. Neden hala herkesin gözleri kapıdan girecek birini arıyordu?

Nihayet Kulübün kapısından; şık, yakışıklı ihtiyar delikanlı mağrur ve yavaş adımlarla içeri girdi. 70 yaşında olmasına rağmen değme gençlere taş çıkartacak dinçlikle ilerleyen adam,  karşısında yay gibi gerilmiş karısını görünce durdu. Yüzünde yaptığını hafife alan, önemsemeyen, ciddiyetsiz bir gülümsemeyle kadının gözlerini aradı. Kadın tüm güzelliğini maskeleyen öfkesini bir solukta kocasının yüzüne savurdu.

— Sen neredesin? Bütün davetliler geldi sen yoksun. Kabahat seninle olanda… Seninle bu işe kalkanda… Öfkesini yenmesi mümkün değildi artık. Ok yaydan çıkmıştı bir kez. Diline geleni sansürsüz gönderiyordu.  

Rezil olacaksa olduğu kadar olmuştu zaten.  Adam karısının tüm öfkesine karşın gayet sakin umarsızca etrafa gülümsüyor, şükrediyordu. Bir süre sonra çocuklarının ve bazı davetlilerin duruma hâkim olması ile ortam yumuşadı. Adam kendinden çok emin bir eda ile omuzlarını geriye itti, başı dik bir gülümsemeyle davetlilerin arasına karıştı. O gün O’nun doğum günüydü. Onca insan burada O nu kutlamak için bulunuyordu. Bu kadarcık kaçamağı kendisine bahşedilen en büyük hak olarak görüyordu. Bu da kendisine sunduğu armağan olmalıydı. Hem her şeyin sahibi kendisiydi. Bütün ömrü boyunca hep başkaları mutlu olsun diye çalışmıştı. Önce annesi, babası için sonra da karısı ve çocukları için. Kimse onun nasıl mutlu olabileceğini sorgulamamıştı.

Bu gün, yıllardan sonra ilk defa kendisi için bir şey yapmış, doğum gününü kendi istediği gibi kutlamıştı. Yıllar öncesindeki gibi. Çocukluğundaki gibi… Bir an onca kalabalığın arasında kendisini yapayalnız hissetti.  Etrafındaki kahkahaları, sesleri ve müziği duymuyordu. Çocukluğunu anımsadı. 7.yaş günüydü. Evde tüm hazırlıklar yapılırken O yine kaçıp gitmişti. Kendileri çok varlıklı idi. Aynı gün çok sevdiği kız arkadaşının da doğum günüydü. Fakir bir ailenin çocuğu olduğu için görüşmeleri yasaklanmıştı. Hor görülüp, aşağılanmasına dayanamadığı arkadaşını evine davet edememiş, ama kaçıp O’nun yanına gitmişti. Kendi evlerindeki çok katlı çikolatalı, meyveli pasta yerine arkadaşının annesinin yaptığı bisküvi pastasını tercih etmişti. Eve döndüğünde yine bu günkü gibi azarlanmış, incinmiş ama hiç etkilenmemiş gibi gururundan ödün vermeden gülümsemişti.    

Yıllar kendisinden pek çok şeyi koparıp almıştı. Tıpkı arkadaşını aldığı gibi… Yıllardır haber alamıyordu, izini kaybetmişti. Şu anda O’ da doğum gününü kutluyor muydu acaba? Çok bilinmeyenli denklem gibi birçok şeyi peş peşe düşündü. Buraya gelmeden önce uğradığı evlerde dualar ederek ellerinden öpen yoksul insanların sıcaklığını hala yüreğinde hissediyordu. Mutluydu. Onlara yardım ettikçe var olma amacına ulaştığını biliyordu. Başını gökyüzüne kaldırdı. Yıldızlarla göz göze geldi. Gecenin derinliklerinden sevgiler yağıyordu üstüne. Kendisi için geldiğini düşündüğü davetlileri aradı gözleri. Sanki bahçe bomboştu. Yanaklarından süzülen iki damla yaşı kimsenin fark etmediğinden emindi. Etrafındaki herkes o gecenin büyüsüne kendisini kaptırmış eğlenceden, yemeden içmeden başka bir şey düşünmüyordu. .Karısı ve çocukları davetlilerle birlikte çılgınca dans ediyorlardı. Adam rakısından bir yudum aldı. İçindeki yangını söndürmeye yetmedi buz gibi rakı. Kravatının bağını gevşetti. Gömleğinden bir iki düğme çözdü. Derin derin nefes aldı. Gökyüzüne baktı. Yıldızları kendine daha yakın hissetti. En sevdiği şarkıyı çalmaya başlamıştı orkestra. Zaman tünelinde ilerliyor gibiydi. Sesler gittikçe uzaklaşıyordu. Şarkıyı mırıldanırken rakısından bir yudum daha aldı.“Seni uzaktan sevmek aşkların en güzeli. Alıştım yokluğuna gel desen, gel desen gelemem ki.”

Şerife Çınar

Paylaş
Etiketler: doğumgünükibarsimokinyaş
Önceki Yazı

Atatürk Öldürüldü (mü?)

Sonraki Yazı

Yüksek Ücretliye İade Piyangosu

Şerife ÇINAR

Şerife ÇINAR

İlişkili Yazılar

Erdal İZGİ

Okul Bağışçılarının Merakı…

13 Eylül 2012
5k
Şerife ÇINAR

Bir Maniniz Yoksa Annemler Size Gelecek

18 Şubat 2011
5k
Şerife ÇINAR

Minik Dostum

28 Eylül 2010
5k
Şerife ÇINAR

Yürüyen Merdiven

04 Eylül 2010
5k
Sonraki Yazı

Yüksek Ücretliye İade Piyangosu

Yorumlar 7

  1. Nesrin ATEŞ says:
    11 sene önce

    Uzaklarda kalmış bir yakın, bir arkadaş değil mi? insanı derinden düşüncelere salan. İki kişi ayrılsada birbirlerini kaybetselerde aslında hep yürekleri beraber olur. Öyle insanlar aynı hisseder, aynı ağlar, aynı özler o yüzden hasret bir kamçı olsada hergün vuran, insan acısını duymaz çünkü yüreğini sevgi ile vardır dolduran…:) Kavuşmayı bekleyenlere bu yazı harika olmuş. Birini kaybetmiş olan, arayan bulamayan insanlar için yazılmış herkes aradığını bulması dileğiyle Tebrikler Şerife hanım çok iyi yazılmış…

  2. Şerife ÇINAR says:
    11 sene önce

    Sevgili Nesrin Ateş, ilginize ve düşüncelerinize çok teşekkür ederim. Sizi her zaman sayfamda görmekten mutlu olacağımı bilmenizi isterim.
    Sevgi ve selamlarımla.

  3. Nesrin ATEŞ ŞENGÜLEN says:
    11 sene önce

    Çok teşekkürler, sizlerin arasına yeni katılmış biri olarak asıl ben çok mutluyum..Yeni köşemde ve yorumlarımla hep burada olacağım..sevgiyle

  4. Turan YOLDAŞ says:
    11 sene önce

    Sayın Şerife Çınar..
    Mükemmel bir çalışma.Çıtanın yükseldiğini …ve gittikçe de yükseleceğini görüyorum.
    sevgiml

  5. Şerife ÇINAR says:
    11 sene önce

    Yaşanmışlığına tanık olduğum ya da birebir yaşadığım gerçek hayattan alınmış, yaşanmış yaşamların izdüşümü olan öykülerimi yeni düzenlemelerle siz dostlarımla paylaşıyorum.

    Sevgili Nesrin Ateş Şengülen aramıza hoş geldiniz diyor başarılarınızın devamını diliyorum. En kısa zamanda sayfanıza geleceğim.
    Sevgilerimle.

    Sayın Turan Yoldaş beğenileriniz için teşekkür ediyor size de yayın hayatınızda başarılarınızın devamını diliyorum.

  6. meryem aslan says:
    11 sene önce

    OFFFFF NE DENEBİLİRKİ ŞERİFEM GÖNLÜNE KALEMİNE SAĞLIK FİNALE YAKLAŞTIKÇA GÖZLERİMDEN YAĞMURLARIN GELECEĞİNİ HİSSETTİM VE ÖYLE DE OLDU ……..
    SEVGİMLE KALASIN

  7. Şerife Çınar says:
    11 sene önce

    Sevgili Meryem arkadaşım. Ben senin yüreğini bilmez miyim.
    Sevgimle.

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Köşe Yazarları

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son

Zevzeklik

11 Nisan 2021

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019

Kalifikasyon

18 Nisan 2021

“İngiliz Efsânesini Bitiriyoruz…” Atatürk Tarafından Verilen 450 Ton Altın

16 Kasım 2018
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

03 Nisan 2021

Şereflikoçhisar’ın Yüzyıllık Lezzeti Tahinli Pide, Nam-ı Diğer Tahanlı Pide

20 Ağustos 2018

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39

Şükran Günay Gönen Köy Enstitüsü’nün İlk Öğretmenlerinden Ali TONGAZ’ı Anlatıyor (2018) (III)

21 Nisan 2021

Gözledim Yolları

21 Nisan 2021

Rejim Baskı Üretmeye Mecbur

21 Nisan 2021
Yağda Kızartmalar Kalp Krizi ve Ölüm Riskini Artırıyor

Yağda Kızartmalar Kalp Krizi ve Ölüm Riskini Artırıyor

21 Nisan 2021

İş Hukukunda “Telafi Çalışması”

21 Nisan 2021

İlk Yüzyıl…Ortak Noktaların Zuhur Ettiği Yıldır…

21 Nisan 2021

Hoş Geldin Ramazan

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi

Ayın Kitabı

Ayın kitabı bölümünde yazarlarımızın kitaplarının yayınlanması için, her ay en az üç yazı yayınlamış ve yazılarının her birinin en az 50 tekil tıklama sayısına ulaşmış veya her bir yazısına en az 5 er portal üzerinde yorum almış olması gerekmektedir.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

YAZAR PORTAL

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun? Kayıt ol

Yeni hesap oluştur!

Kayıt için aşağıdaki formları doldurun

Tum alanlar zorunludur Giriş yap

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap