Uzun süredir niyetliydim bu Doğu Karadeniz turuna. Siyasal Gezginleri ile, dostlarımla olması ise benim için büyük bir şans. Daha önce, dostlarla sohbet ortamlarında, Doğu Karadeniz’i görmek istediğimi söyleyince, pek çok arkadaşım “kendi arabanla kendin gezerek git, keyfini çıkar” demişlerdi. Açıkçası gezgin grubumuzla gitmekle çok iyi etmişim. Sağolsun, tur organizasyonlarında deneyimli okuldaşımız, arkadaşımız Yusuf Nuraydın’ın sayesinde uzman bir rehber ve uzman bir şoför vardı bizimle birlikte. Ben bu yolları kendi aracımla muhtemelen gidemez, dağlara geçitlere tırmanamaz, çoğu yeri bulamaz, yarım yamalak bir geziyle döner gelirdim.
Rehberimiz de, şoförümüz de yöre insanıydı. Bizlerin büyük bir otobüsle veya kendi özel araçlarımızla kolay kolay gidemeyeceğiiz, çıkamayacağımız her yere, yüzlerindeki gülümseme hiç eksik olmadan, rahatlıkla taşıdılar bizi .
Önümüzde dumanlı, sisli, yeşillikler içindeki dağa tırmanıyoruz. Borçka- Camili karayolu üzerindeki 1830m yüksekliğinde olan Macahel Geçidi’ndeyiz şimdi. Görüş açısı az bile olsa manzara muhteşem. Bunun için ufak bir mola.. Karadeniz’in yemyeşil dağları, tepeleri sanki ayaklarımızın altında. Her şeyin üstündeyiz, bulutlarla bir olmuşuz sanki. Hafif bir adrenalin artışı damarlarımızda, sisler ve bulutlar içinde yol alıyoruz zirveye.
Geçidi geçtik. Yöredeyiz, Camili Köyü’nde.
Bu köy bir dönem, 6 köyün bağlı olduğu bir nahiye olarak yönetilmiş. Halen de bu 6 köyü temsil eden bir anlama sahipmiş. Bu 6 köy; Camili, Düzenli, Efeler, Kayalar, Maral ve Uğur Köyleri ve burası Yukarı Macahel.
Macahel yöresi; Türkiye’den, Gürcistan’a bağlı Acaristan Özerk Cumhuriyeti’ne doğru yayılan bir vadi. Acaristan sınırlarında kalan Macahel yöresinde ise 12 köy daha bulunmaktaymış.
Küçük bir sınır kapısı var Camili Köyü’nün içinde. Gencecik askerlerimiz nöbette.
Zorunlu haller ve köyde yerleşik kişiler haricinde geçiş yokmuş bu sınır kapısından Gürcistan’a. Malum Karadeniz’in dağlarındayız. Benzersiz bitki faunasıyla, doğasıyla cennetten bir köşe olan bu yer, çoğu yerden bir hayli uzakta. Hele ki kışı, karı yağmuru, ulaşımın zorluğu.. Daimi yaşayanlar için aslında çetin koşullar var burada. Sınırdan geçiş için mücbir sebep çoğunlukla sağlık sorunları olabilir zannımca.
Sağlık personeli oldukça yetersiz bu 6 köy için ve ulaşım zor.. Yazın burada olan vatandaşlarımızın çoğu zaten kışın Borçka’da ikamet edermiş.
Deneyimli rehberimiz Nurhan Bayraktar Alp’ in anlattığına göre doğal Kafkas Arısı’nın saf kaldığı Maçahel, Tema Projesi kapsamında 25000 hektar alanıyla biyosfer rezerviymiş.
Hayrettin Karaca ve Nihat Gök’le ismi duyulmuş.
İçinde tıbbi bitkilerin de bulunduğu 23 çeşit endemik bitki tesbit edilmiş yörede.
Korunması gereken nadide yerlerden.
Mısır ve kestane balı üretimi başta gelen üretimleri.
Mısır, uzun süreli olarak, mısır unu olarak saklanamıyormuş.
Tur boyunca dikkatimizi çeken serenderler, bu yüzden burada da karşımıza çıkıyor. Serender önemli mevzu, dikkat etmeli. İzdivaçlarda bile, damadın serenderi var mı kaç ayaklı diye bakılırmış. Depolama için kullanılan serenderler, ürüne fare vs çıkmasın diye özel olarak yapılmış. Hatta merdivenleri bile farelerin çıkamayacağı tarzda özel dizayn edilmiş.
Öğrenmenin sonu yok..
Enteresandır; cami bile taşınmış bu yörede. Meşhur ahşap, İremitli Camii.
Bakmışlar ki sınırlar tesbit edildiğinde cami Gürcistan’da kalıyor, almışlar getirmişler Camili Köyü’ne. Bu kadar renkli, bu kadar hoş bir camii gördüğümü hatırlamıyorum. Tabii ki, yıllar geçtikçe boyaları yıpranıp, kimse el atmayınca, rehberimizin söylediğine göre, yöre halkı kendisi yenilemiş boyalarını. Minberde yeralan tekne figürü ise, Çoruh’taki ticaretin, gemilerin simgesi gibi.
Yöre halkı ise yine güler yüzlü, yine neşeli ve güzel insanlar..
Macahel geçidinin ve yöresinin doyulmaz manzaralarından geri dönüp yavaş yavaş yaylalara inme zamanı artık.
Çevremizde alabildiğine koyu yeşil tonlar, kocaman yapraklı bitkiler, her yandan akan sular, bulutların içindeki koca dağlarla yollar bekliyor hala bizi. Tabii ki ne yolları, ne de yolcuları bekletmemeli.
Adil, eşit, huzurlu, güvenli, özgür, sağlıklı, refah içinde ve mutlu günlerde kalın.
İstanbul ,Süreyyapaşa Sağlık Meslek Lisesi'nden hemşire olarak 1989 yılında mezun oldum.
Severek ve isteyerek 1991 yılında girdiğim İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Maliye Bölümü'nü okulumuzun, değerli hocalarımızın katkısı ile 1995 yılında bitirerek ilk lisans diplomamı aldım. Gece nöbetçi hemşirelik, gündüz üniversite öğrenimi ile, çalışarak okuyanlardanım.
1995 yılında İstanbul'da özel bir bankada memuriyete başladım. 2017 yılında aynı bankadan emekli oldum.
İlgi alanım olan tarih ve toplum konusunda Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Tarih Bölümü'nü 2020 yılında,
aynı fakültenin sosyoloji bölümünü 2023 yılında tamamladım.
Tarih, arkeoloji ve toplum özel ilgi alanım.
Halen Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Medya ve İletişim önlisans bölümü öğrencisiyim.
Öğrenmek yaşam boyu süren bir aktivitedir, kendim için devam diyenlerdenim.
Üniversite öğrencisi tek çocuk sahibiyim.
Yazmak, okumak, öğrenmek, araştırmak, seyahat ise vazgeçilmezim.
Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.
Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.
Yayın Kurulu
Kent Akademisi Dergisi
Ayın Kitabı
Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,
Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.