Sevgili okurlarım, bu yazıla Burhan Görken tarafından edebiyatımıza kazandırılan “Doğu Ekspresiyle Yolculuk” romanından söz etmek istedim.
Bu kitapta anlatılan öykü, elli yıl önce başlayan bir aşkın yaşam öyküsüdür. Bu yaşam öyküsünde yer alan İbrahim Sabir ve Vera’nın unutulmaz aşkları konu edilmektedir.
İbrahim Sabir’in, Avusturalya’dan, Ankara’ya gelip, Ankara’dan, Kars’a başlayan yolculuğu sırasında, Kars’a varıncaya kadar geçen zaman içinde, aynı kompartımanda birlikte yolculuk yaptığı gençlere aşk dolu anılarını anlatmasıyla başlar. İbrahim Sabir’ın, aşık olduğu Vera’yla, Kars Garında buluşmasının, heyecanı, bu kitapta anlatılmaktadır.
Bu kitabın yazarı olan Burhan Görken, bu buluşmayı gözlemlerken, şöyle diyor: “Doğu Ekspresi Kars Garına girdiğinde, gece hem çok soğuk, hem de çok karanlıktı. O anda İbrahim Sabir kompartımanından yere indiğinde, gözleri Vera’yı aramaktaydı. O karanlıkta Vera’da İbrahim Sabir’i heyecan içinde bekliyordu. İki eski sevgili, elli yıl sonra, ilk defa Kars Garında buluşmanın heyecanını yaşamaktaydılar. İbrahim Sabir, az ileride Vera’yı direk lambası ışığı altında durduğunu gördüğünde, karanlık gecesi aydınlanmıştı.
Vera’da, kalabalıkta kendisine doğru hızlı adımlarla gelen yaşlı ve uzun boylu adamı tanımıştı. Bir zamanlar tutku ile bağlandığı, yaşanan talihsizlikler sonunda, elli yıldır ayrı memleketlerde yaşadığı, bu süre içinde izine bile rastlamadığı, hatta yaşadığından bile haberdar olamadığı adam şimdi karşısında, kendine doğru geliyordu. Kendine doğru gelenin İbrahim Sabir’den başkası olmazdı. İbrahim Sabir’de, hızlı adımlarla Vera’ya doğru yürürken, Vera, elli yıldır görmediği sevdasına doğru yöneldiğinde, yanaklarından süzülen gözyaşları da durmuyordu. Vera, bu heyecan dolu karşılaşmada, titreyip duruyordu. Her ikisi de Kollarını açıp, yılların özlemiyle bir birlerine sarıldılar,” diyor.
Bu buluşmanın sonrasındaki günlerde İbrahim Sabir, Vera’yla birlikte, Vera’nın bırakıp gittikleri evi ziyaret ediyorlar. Akşama kadar Kars’ı gezip dolaşıyorlar. Daha sonraki günlerde Çıldır’da çalıştığı köye gidip, yanıp kül olan oklunu görüyorlar. Sonrasında, Çıldır Gölü üzerinde gezinerek günü gün ediyorlar. Her iki sevgili göl üzerinde gezerken, geriye kalan ömürlerinde ayrılmamak kaydıyla birlikte yaşamaya karar vermiş oluyorlar.
Burhan Görken’ın, kaleme aldığı bu kitabında, iki sevgilinin yaşadıklarını en ince ayrıntılarına kadar, duygu yoğunluğu içinde, onların sevgilerini, sevinçlerini, övgülerini, üzüntülerini ve hatta yergilerini de, fevkalade bir anlatım düzgünlüğü içinde, kaleme almış olduğunu gördüm. Editörü olarak, tebrik ediyor, başarılar diliyorum.
Mürsel ADIGÜZEL
Eğitimci Yazar Şair ve Editör