Yazar Portal
Pazartesi, Nisan 19, 2021
  • Giriş Yap
  • Kayıt ol
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
İletişim
Yazar Portal
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Ramazan DOYUK

Dikkat! Bu Bir 1 Mayıs Yazısıdır…

Ramazan DOYUK Yazar Ramazan DOYUK
30 Nisan 2010
Ramazan DOYUK
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

“Osmanlı zamanında haftalık tatil Cuma idi. Atatürk haftasonu tatilini Pazar’a aldı. İyi mi oldu yoksa kötü mü?” Yirmi kısa dönem er biz vardık yirmi kadar da asteğmen, neticede hepimiz de üniversite mezunu idik. İnkılap Tarihi diyebileceğimiz haftada 2 saatlik bir eğitim almamız öngörülmüştü asker iken ve bir binbaşı anlattığı derslerden birinde bu soruyu sordu hepimize… Askeri Lisede askerlik yapmanın güzel taraflarından biri, sınıflardan bir sınıfta eğitim alıyoruz muhtemelen de tarih sınıfı. Masaların gözlerinde tarih atlasları var. Eğitim sırasında çaktırmadan masa altından tarih atlasını karıştırıyorum bir yandan, Etiler Frigler diye devam edip günümüze doğru devam eden dünyanın tarihi serüveni…

Asteğmenlerden yorum yapan pek çıkmadı neticede subay sayılıyorlardı, biz onlara göre biraz daha rahattık. Bir kaç arkadaşım söz aldı; “iyi oldu dünya ile eşitlendik ticaret için faydası oldu” diyen de oldu “ değişmese de olurdu, o kadar da öncelikli bir konu değildi” diyen de. Binbaşı bir ara “sağdan yedinci” dedi, sanırım İlkçağ denilen zamanları karıştırıyordum masa altından; tekrar “sağdan yedinci” dedi, Ortaçağ zamanlarında idim ki zaman hızlanmıştı sanki… tekrardan “sağdan yedinci” dediğinde ise; Ortaçağ karanlığından “ aydınlanma” döneminin zihinsel durumuna geçmiştim ürkek ürkek… sağa sola bakındım, evet herkes bana bakıyordu “sağdan yedinci” bendim! Madem ki Ortaçağın karanlığından “aydınlanma” dönemine gelmiştim; karanlıkları aydınlatmak da artık benim görevimdi: )

Hiç düşünmeden (düşünecek zaman bile bulamadan) “ Ben Atatürk’ün yerinde olsaydım; haftalık tatili Çarşamba yapardım” dedim. Başta binbaşı, teğmen olmak üzere asteğmenlerin ve kısa dönem arkadaşlarımın yüzlerindeki şaşkınlığı unutamam. (Muhtemelen “deli midir nedir” filan diye düşünmüşlerdir.) Sonra da devam ettim sözüme “ Ben Atatürk’ün yerinde olsam; haftalık tatili Çarşamba yapardım. Sonra da tüm milleti bir yere toparlayıp derdim ki Osmanlı’nın haftalık tatili Cuma idi ve Osmanlı geri kalmıştı; Avrupa’nın haftalık tatili Pazar ve onlar Osmanlı’dan daha ilerideler. Bizim hedefimiz Avrupa’nın da ilerisine gitmek, o yüzden bizim haftalık tatilimiz Çarşamba olacaktır. Şimdi Avrupa’yı geçene kadar tatil filan yok! Yedi gün çalışıyoruz.” Binbaşı bir süre düşündü ve sonra şöyle dedi “ Siz okumuş yazmış adamlarsınız; size böyle sorular sormamak lazım.”

…. Dirse Han oğlu ve birkaç arkadaşı meydanda aşık oynamaktadırlar. Bayındır Han’ın boğası meydana salınır, diğer oğlanlar kaçar, Dirse Han oğlu kaçmaz. Boğa üzerine gelir, Dirse Han oğlu yumruğunu boğanın alnına dayar, meydanın diğer ucuna sürer, boğa ve oğlan bir süre birbirlerini meydanın bir ucundan diğer ucuna sürerler, yenişemezler. Sonunda oğlan “ yıkılmakta olan, yıkılacak olan dama direk vururlar, ben de bu boğaya direk oluyorum, çekileyim kenara” diye düşünür ve yumruğunu çeker boğanın alnından. Tepeüstü düşen boğanın boğazını keser bıçağı ile. Dede Korkut gelir oğlanın adını koyar: Boğaç Han…

Boğa Hanlar hanı Bayındır Han’ın boğasıdır. Boğaç Han onu yenerek adını kazanmıştır. Bir bakıma oğul kız fark etmez; her insanın yetişkinliğe erişkinliğe geçişi, anasından babasından daha güçlü olduğunun kavgası rüştünü ispat etme davasıdır. Boğaç Han ezberbozan bir yaklaşımla yapmıştır bunu. Bir yere kadar gücünü test eder, dener; biraz daha devam etse belki de ve de muhtemelen boğayı yenecektir zaten ama bunun yerine “boğanın yolundan çekilmeyi” ezberbozmayı, denenmemişi denemeyi, boğanın ananın babanın ve dahi devletin beklemediği davranışı yapmayı seçer.

Bu yıl ilk defa Taksim meydanı kutlamalara açılacak. Şu kadar yıl önce şu oldu bu oldu tarzı yorumlara hiç girmeden bu yılki 1 Mayıs beklentimi yazmak istiyorum.

Adınızın kim olduğunuzun sıfatlarınızın hiç önemi yok. Siz isimsizler, isim kazanmak için boğa ile mücadele edenler… boğa ile itişmeye devam edecek misiniz? 1 Mayıs’ta Taksimde olmak boğa ile “hala” aynı düzlemde olmak. Aynı kurgulanmış itişmeyi devam ettirmek. Sizin için birilerinin kurguladığı bayramı kutlamaya çalışacaksınız. 23 Nisan Çocuk Bayramı’dır, 19 Mayıs Gençlik Bayramı. Ama ne çocuklara ne de gençlere sorulur “Bayramınızı nasıl kutlamak istersiniz?” diye. Kurgulanmış bayramlar yaşanır bu ülkede. Büyüklerin, yetişkinlerin, ana babaların yani devletin kurguladığı bayramlar.

Kendisine sorulsa belki de facebookta gezinerek, cep telefonundan mesaj atarak sahilde gezerek, evde dizi seyredip çekirdek yiyerek v.s “kendine göre ve kendince” bir gün/bayram yaşamayı tercih eden çocuklar gençler tektipleştirilir, “büyüklerin” istedikleri şekil davranış kılık kıyafetlerle “büyüklere” gösteri yaparak “bayram” kutlarlar. Çocuk ya da gençlik bayramı mıdır yaşanan yoksa “büyüklerin” bayramı mı?

“büyükleri”, “boğayı” şaşırtın bu yıl. Evet artık Taksim meydanı sizin. (sizin dememe de takılmayın sizlik bizlik yok artık.) Çoluk çocuğunuzu eş dostunuzu alın ve parklara kırlara bayırlara koşun. Alın elinize “1 Mayıs” yazılı bir pankart. Asın bir yere toplanın altında. İster karpuz kesin, ister uzun eşek oynayın isterseniz “yağ satarım bal satarım”, bol bol çekirdek yiyin (ama kabuklarını yerlere atmayın) gırgır şamata güzel bir gün geçirin. Bayram gibi bir bayram.

Bırakın Taksim Meydanı boğaya kalsın. İsterseniz boğaya küçük bir not bırakın sadece: “ Nazik davetiniz için teşekkür ederiz, bu yıl nedense Taksim’e gidesimiz gelmedi, kıra bayıra çayıra gidiyoruz ailecek, lütfen çekinmeyin siz de buyrun…”

Taksimde “sizin” büyükleriniz kürsüden masallar anlatacaklar her yıl olduğu gibi. İlla da “masalsız bayram kutlayamayız” diyorsanız; 1 Mayıs’ta Validebağ Korusuna gelin canlarım. Size bir “Kırmızı Şövalye” masalı anlatayım….

Etiketler: 1 mayısbayramboğaç hantaksim meydanı
Önceki Yazı

Esnaf Odalarına SGK Kıyağı

Sonraki Yazı

Bakan Günay’dan Tarihi Konuşma

Ramazan DOYUK

Ramazan DOYUK

İlişkili Yazılar

Ramazan DOYUK

Kes Traşı!

10 Ekim 2011
5k
Ramazan DOYUK

Bayan Öğretmenden Az Kullanılmış İkinci El Hikayeler

04 Ekim 2011
5k
Ramazan DOYUK

Kelebek Konsun Dudağıma.

30 Eylül 2011
5k
Ramazan DOYUK

2015’de CHP % 85 Oyla İktidar

26 Haziran 2011
5k
Sonraki Yazı

Bakan Günay’dan Tarihi Konuşma

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Köşe Yazarları

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son

Zevzeklik

11 Nisan 2021

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019

Kalifikasyon

18 Nisan 2021
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

03 Nisan 2021

“İngiliz Efsânesini Bitiriyoruz…” Atatürk Tarafından Verilen 450 Ton Altın

16 Kasım 2018

Şereflikoçhisar’ın Yüzyıllık Lezzeti Tahinli Pide, Nam-ı Diğer Tahanlı Pide

20 Ağustos 2018

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39

Şükran Günay Gönen Köy Enstitüsü’nün İlk Öğretmenlerinden Ali TONGAZ’ı Anlatıyor (2018) (I)

19 Nisan 2021

Gözünü Toprak Doyursun

19 Nisan 2021

Maddi Olmayan Servet

19 Nisan 2021
Keş

Keş

19 Nisan 2021

Hortlak

19 Nisan 2021
Hareketsizlik, Ağır KOVİD ve Ölüler İçin Kronik Hastalıklardan Daha Büyük Bir Risk Faktörüdür

Hareketsizlik, Ağır KOVİD ve Ölüler İçin Kronik Hastalıklardan Daha Büyük Bir Risk Faktörüdür

19 Nisan 2021

Hoş Geldin Ramazan

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi

Ayın Kitabı

Ayın kitabı bölümünde yazarlarımızın kitaplarının yayınlanması için, her ay en az üç yazı yayınlamış ve yazılarının her birinin en az 50 tekil tıklama sayısına ulaşmış veya her bir yazısına en az 5 er portal üzerinde yorum almış olması gerekmektedir.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

YAZAR PORTAL

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Şiir

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Spor

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU | INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun? Kayıt ol

Yeni hesap oluştur!

Kayıt için aşağıdaki formları doldurun

Tum alanlar zorunludur Giriş yap

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap