Zaman Sovyetlerin yıkılma yılları… Azeri arkadaşım bir anısını anlattı. Daha doğrusu hali hazırdaki durumunu ifade etmeye çalıştı.
“Bundan yıllarca önce ( ki 70’li yılların sonlarını kast ediyor) bir gece yarısı atamın çok hasta olduğu haberi geldi. Eşim ve çocuklarımla arabamla yola koyulduk.
Gece vakti bir yokuşu çıkarken araba yokuşu çıkamadı, geri kaymaya başladı. Gecenin zifiri karanlığında şaşırmış, hiçbir şey yapamaz halde idik.
Bir an araba bir şeye takıldı, durdu. Aşağıya acele ile inip çakmağımın ateşiyle arabanın altını yokladım.
Bir de baktım ki araba uçuruma ben diyeyim bir sen de iki metre kala lastiği bir taşa takılıp durmuş. O zaman anladım ki Allah var.”
Şimdi… Demek ki bizim de acilen bir taşa ihtiyacımız var… Hem de kocaman.
………………………
Aynı arkadaşım kendisinin de iyi bir Müslüman olduğunu ispat için olsa gerek “benim de Kuranım var” dedi. Ama okumasını bilmiyorum.
Ve elbise dolabının en üstünde üzeri bir karış toz Kuranı işaret etti.
Fark etmez dedim… Biz de anlamını bilmeden mezarlıklarda mevtayı cehennemden kurtarmak için okuyoruz.
……………………..
Geçen Cuma namazından önce vaiz efendi kürsüde vaaz ederken “Allah diyor ki biz kullarımızı doğru yola getirmek için onlara musibet veririz.”
Hem peygamberler gönderip ve hem de musibetler yağdırması bana tuhaf gelse de -ki bunu bu konunun âlimleri daha iyi bilirler- anlaşılan o ki… Milletçe selamete çıkmamıza az kaldı.
………………………….
Malum,
Geçen hafta devlet büyüklerim(!) kendi aralarında ufaktan itişip kakışmışlar. Memlekette olay oldu.
Çok görmemek lazım… Bunlar daha çırak. Ustalık zamanlarına az daha var.
………………………….
Rahmetli anam büyüklerin yanında itişip, kakıştığımızda, kıçımıza iki fındık çubuğu çalar “utanmıyor-musunuz büyüklerin yanında kavga etmeye” derdi.
İşte sıkıntı da burada ya… Yanlarında demek ki büyük yokmuş.
………………………..
Geçen gün bir esnaf büyüğüme uğradım. Laf nereden geldi ise “ abi biz kayıp nesilleriz” dedim.
“Doğru” dedi… Ve ilave etti.” Vaktiyle anam köyde abdestini nurşutta testi ile alırdı. Suyu taa uzaklarda sırtında taşırdı. Ben motorla eve su getirip evde musluklardan akıttığımda rahmetli olmuştu. Ona musluktan abdest almak nasip olmadı.
Şimdi ki gençlerin ise her bir şeyleri var.”
Neyin karşılığında? İşte o önemli ya… Demek zorunda kaldım.