Milli Bayramlarımız içinde en görkemli kutlanan bayram, coşku dolu kutlamalara ev sahipliği yapan Cumhuriyet Bayramımızdır.
Cumhuriyet Bayramında ve 30 Ağustos Zafer bayramında Mehmetçiklerin geçişlerinden gurur duyar, bütün Yozgatlıyla birlikte onların yürüyüşlerini coşkuyla alkışlardık.
Askeri birlikler geceleri de fener alaylarıyla caddelerde dolaşırlar şehri renklendirirlerdi. Cumhuriyet Bayramının anlam ve önemini yediden yetmişe hepimiz bilir, bu bayrama saygı duyardık. Çünkü bu şanlı millet Çanakkale ve Kurtuluş
Savaşında ölüm kalım mücadelesi vermiş, Cumhuriyete ve yeni devletine kavuşmuştu.
Birinci Dünya Savaşı, Çanakkale ve Kurtuluş Savaşını gönüllerinde hissedenler, Cumhuriyet bayramına da sahip çıkar ve baş tacı ederler. Coşkuyla kutlanan milli bayramlarımızda şehit ve gazi yakınları (Gazilerin bizzat kendileri de) törenlere katılarak savaş anılarını bizlerle paylaşırlardı.
Cumhuriyet rejiminin kurallarını içimizde ve dışımızda özümseyip, halkın yönetime katılımını sağlamak en doğru bir tercih olacaktır. Halka saygı, halkın yönetimine saygı, Cumhuriyetin temel düsturudur. Devletin amacı halkına adaleti ve eşit yönetimi dürüst ve adil olarak ulaştırmaktır.
Adalete saygı, insanlığa saygı, rejime saygı ve ülkeye saygı Cumhuriyet rejiminin en önemli düsturu olmalıdır. Halka rağmen iktidar olunamaz, halk olmadan da bahtiyar olunamaz. Halkla kavga ederek huzur ve barış sağlanamaz!..
Birlik ve beraberliğimizin teminatı demokrasi ve cumhuriyettir. Bağımsızlığın teminatı da cumhuriyet rejimidir. İnsana insanca yaşama hakkı veren de, Cumhuriyet iktidarı olmalıdır. Halkın kendi kendini yönetmesi ve yönetime katılması Cumhuriyet rejiminin esasını oluşturur.
Halkını hiçe sayan ve halkına zulmeden hiçbir iktidar Hakka ve halka yakın olamaz. Türkiye Cumhuriyeti’ni birlikte kurduğumuz, sırt sırta, omuz omuza verip düşmana karşı kale gibi durduğumuz gerçeğini asla unutmayalım. Milli birlik ve beraberlik duygusuna zarar vermeye çalışanlara, o yüce duyguyu istismar etmeye çalışan hainlere asla itibar edilemez ve devlet teslim edilemez! Hainler, bölücüler ve fitneciler ülkemizden ve insanımızdan elini çekmelidirler.
Cumhuriyetin gölgesinden çıkıp ülkemizi bölmek-parçalamak adına faaliyet göstermeye çalışanlar, hüsrana uğrayacaklardır inşallah!..
Milletimize karşı tarihi kinlerini de kusarak Türkiye Cumhuriyetine saldıranlar bu milletin düşmanıdırlar.
Temiz beyinlere kara leke sürüp, insanımızı bir birine düşman etmek için adeta yarışan bölücü guruplar var. Bunlar mutlaka bertaraf edilmelidirler. Sağ- sol, Türk-Kürt, Alevi-Sünni, Laik- Anti laik, İlerici- gerici gibi ayrımlarla insanımızı bir birine düşman edenler içimizde barındırılmamalıdır. Bölücü- kinle ve düşmanca duygularla içimizde faaliyet gösterenler bu milletin dostu değillerdir.
Misaki Milli sınırlarımızla oynamak istiyorlar. Siyasi ve mezhep farklılıklarını öne çıkarıp, bizi İslam kardeşliğinden uzaklaştırıp birbirimize düşürmek istiyorlar. Bunlar düşman oyunlarıdır. Biz bu devleti sırt sırta omuz omuza vererek bağımsızlığımızı kazandık…
Bu ülkeye nifak tohumları eken, hainleri görmemezlikten gelemeyiz. Bölücüler seslerini daha çok çıkarır hale geldiler. Siyasi iktidar sahipleri uyanık olmak zorundadırlar. Devletimizin çabası takdire şayandır. Ülkenin huzur ve güvenliği için gösterilen çaba alkışlanacak boyuttadır!
Dünyanın her yerinde Müslüman kanı dökülüyor. Dünyanın her yerinde Türk düşmanlığı yapılıyor. Türk ve Müslüman dünyası olarak bu saldırılara karşı birleşmek tek yumruk olmak zorundayız.
Söze ne hacet Cumhuriyet bizim can damarımızdır; bu milletin tek seçeneğidir…
Yaşasın Türk Milleti, Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti, Yaşasın Türk Dünyasının Kardeşliği! Yaşasın Türk-İslam Birliği!.. Aziz dostlar Cumhuriyet Bayramınız Kutlu olsun….