14. “Beş yıllık plana” göre Çin, araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) harcamalarını yılda %7’den fazla artırmayı planlıyor. Aslında Ar-Ge harcamalarının 1995 yılında yıllık gayri safi milli hasılasının (GSMH) %0,7 den, 2020 yılında %2,2 ye yükselmesi, Çin’in kalkınma konusundaki azmini ortaya koymaktadır. Kalkınma planlarının tümünde tarım hep öncelikli alanlardan biri olmuştur. Bu son beş yıllık plan açıklanırken de kırsalın canlandırılması ve tarımın modernizasyonu öne çıkarılmış.:
Söz konusu plana göre:
• Tarımsal ürünlerin kalitesi ve gıda güvencesi daha da iyileştirilecek ve çiftçilerin gelirlerindeki artışın kent sakinlerininkini aşmasını sağlanacak;
• Koşulların elverdiği yerlerde, tarımsal modernizasyon sağlanacak;
• Yoksulluğu azaltmak için söz konusu bölgelerde kırsal canlanma teşvik edilecek ve 2025’e kadar kırsaldaki ve kentlerde gelir farkı sıfırlanmaya çalışılacak, düşük gelirli kırsal sakinlerine düzenli olarak yardıma devam edilecek;
• Gen kaynaklarının korunması, geliştirilmesi ve kullanılması teşvik edilecek, tarımsal biyoteknolojinin bitki ıslahında yer aldığı bilimsel ve teknolojik projelerin uygulanması hızlandırılacak;
• 2025 yılına kadar modern tarımın uygulandığı 500 gösteri bölgesinin kurulması ve tarımsal kalkınmanın sürdürülebilirliği için çaba gösterilecek;
• Mobil internet teşvik edilecek ve tarımda uzaktan algılama uydularının kullanımı hızlandırılacak, akıllı tarım geliştirilecek, tarım ve kırsal alanlar için büyük veri sistemleri kuracak, yeni bilgi teknolojisinin tarımsal üretimle entegrasyonu teşvik edilecek ve iklim afetlerinin önlenmesini geliştirmek için kapsamlı bir tarımsal meteorolojik izleme ağı oluşturacak;
• Ülke, kırsal lojistik sisteminin iyileştirilmesini hızlandıracak, e-ticareti teşvik edecek ve tarımsal ürünlerin orjinal üretim yerlerinden doğrudan satışına yardımcı olmak için tarım ürünleri depolama ve soğuk zincir lojistik tesisleri inşa edilecek.
Burada en öne çıkan konu, ülkede bitki ıslahında tarımsal biyoteknolojinin kullanım kararıdır. Bilindiği gibi son yıllarda genetiği değiştirme (GDO) ve yeni ıslah teknikleri (YİT) (CRISPR, Talen) yeni çeşitlerin geliştirilmesinde devreye girmişlerdir. İklim değişiminin ve nüfus artışının baskısı altında en kısa zamanda yeni çeşitlerin geliştirilmesi kaçınılmazdır. 10-20 yıl arasında süren bu işlemin yeni ıslah teknikleri ile dört yıla indirilmesi , Çin için kaçırılmayacak fırsattır. AB, bu YİT işlemlerini GDO ile aynı kategoriye koymakta ve yasaklamaktadır. Tabii ki bu yöntemle geliştirilen ürünlerin dış ticaretinde de sorunlar yaşanabilecektir. İşte Çin ilgili kalkınma planı ile bu konuda kararlılığını ortaya koymuştur.
Kırsala dönük devlet politikaları uygulanıp dururken Çin, çoğumuzun duymuş olduğu Ali Baba gibi dünyaca ünlü bir e-ticaret firmasını desteklemektedir. Onun paraleli, tarımsal ürün e-ticareti yapan büyük bir firma Pinduoduo ise 2020 yılında 12 milyon çiftçiden mal alıp 788 milyon tüketiciye hizmet vermiştir. Böyle bir firmanın, ülkemizde büyük sorun olan tarladan sofraya fiyat uçurumu için de bir çözüm olabilecek bir uygulamasının sarımsak örneğini aşağıdaki tablo ile özetlemeye çalışalım. Üst sırada normal ticaretteki uygulama ele alınmıştır. Üreticinin 1 ₺ den sattığı bir kilo sarımsak tüketiciye 8 ₺ ye mal olmaktadır. Tablonun alt satırında ise e ticaret verilerine göre üretici 1,3 ₺ den sattığı üründen %30 daha fazla para kazanırken, tüketici çok daha ucuza gıdaya ulaşabilmektedir.
1 Günümüzde *Üreticiden alış fiyatı:1 ₺/kg Üretici-Toptancısı Aracı 1,2 + manav *Tüketiciye ürün 8 ₺/kg
2 e-ticarette: *Üreticiden alış 1,3 ₺/kg e-ticaret firma depoları + nakil *Tüketiciye 1,5 ₺/kg
Böyle bir uygulamanın gerek üretici ve gerekse tüketici için ne derece yararlı olduğu tartışılamaz. Tarımsal ürün ticaretinde Türkiye’de de e-ticaret firmaları hizmet vermektedirler. Süpermarketlerin bu paralelde çalıştıklarını, hatta bir firmanın blockchain uygulamasını bile başlattığını bu köşede ele almıştık
Dünyanın en büyük tarım ekonomisine sahip Çin global gıda üretiminin dörtte birini tek başına üstlenmektedir. Diğer taraftan parasal açıdan dünyanın en çok tarım ürünü ithal eden ikinci ülkesidir. ABD ile başlayan ticari savaştan sonra Çin, birçok üründe kendi kendine yeterli olma çabasına girmiştir. 9,5 milyon kilometre kare yüz ölçümü ve 1,3 milyarlık nüfusu ile son 50 yılda GSMH sını her yıl %10 artırarak dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olmuştur. Fakat çalışan nüfusun istihdam edildiği tarım sektörünü GSMH na katkısı ancak %10 oranındadır. O nedenle Çin, yapısal reformlar, kurumsal yenilikler, yoğun Ar-Ge ve yatırımlarla tarımsal verimliliği ve dolayısı ile gıda üretimini artırmayı amaçlamaktadır.
Nazimi Açıkgöz
Not: Bu yazının bir özeti “http://blog.milliyet.com.tr/cin-tariminda-buyuk-atilimlar/Blog/?BlogNo=629808” de yayınlanmıştır.