Yazar Portal
Cuma, Nisan 23, 2021
  • Giriş Yap
  • Kayıt ol
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
İletişim
Yazar Portal
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Nurten İYEM

Büyük Şehirde Yaşam Saygısız Olmayı mı Gerektirir?

Nurten İYEM Yazar Nurten İYEM
05 Aralık 2010
Nurten İYEM
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Her yönüyle, her şeyiyle, her imkanıyla, iyiliğiyle, güzellikleriyle, kötülüğüyle, sevgileriyle, sevgisizlikleriyle, saygısızlıklarıyla İstanbul´da yaşam, kolaylığından çok, bence zamanla her rahatlığın vermiş olduğu bir haylazlıkla, saygı diye nitelen saygısızlığın yoğun olduğu bir yere döndü.
Yaşam ekonomik imkanlarından çok, insani duygularından yoksun, aciz kaldı…
Apaçık bir robotlaşma dönemine mi girdik ne ?
Saygı, sevgi artık köylerde, küçük şehirlerde mi kaldı ?
Kimse birbirini tanımıyor diye saygısızlık dizboyu.
Yada büyük şehirde yaşayan, saygıyı, sevgiyi unutup, iş, para kazanma hırsı, geçinme derdinden sabitleşmiş robotlaşan şehir mi olduk ?
Veya büyük şehirde yaşayan, saygıyı, sevgiyi hak eden belli bir kesim mi var, ?
Ünlü insanlar veya zenginliğiyle herşeyi satın alabilen insanlar mı hak ediyor ?

Saygıyı hak etmek için belli bir makama, konuma mı gelmek gerekiyor ?
Sıradan, mütevazi bir şekilde yaşayan, abartıdan uzak, dürüstçe yaşayan insanların saygıya hakkı yok mu ?
Ben kendimi bildim bileli, özellikle İstanbul´da her zaman tanık olduğum, yaşadığım diğer şehirlere nazaran, yaşlılara, bayanlara, çocuklara ve canlılara artık saygıları zamanla dahada azalıyor…
Özellikle bunu en başta kalabalık yerlerde, toplu taşımalarda, otobüste, metrolarda görmek mümkün.
“Bana bindiğin vasıtayı söyle, söyleyeyim karakterini” gibi.
Toplu taşımalarda, yer kapma yarışı ve telaşından, oturması gereken aciz, hasta, yaşlılara yer verme konusun da pekte başarılı değiliz.

Ben bir bayan olarak, okula giderken sabah akşam, mutlaka oturabiliyorsam etrafa manasız, anlamsız bir boşluktaymışım gibi bakmaktansa, mutlaka bir şeyler okurum, kitap okurum, değerli zamanımızı değerlendirmeye bakarım.

Ve arada ayakta kalan özellikle yaşlı ve bayanları gördükçe, rahat edemem, vicdanım sızlar.
Acı acı, bir onlara bakarım yer vermeye çalışırım ama etrafım da yer verme fedakarlığını göstermeyen, oturan gençlere, erkeklere hazinle kötü kötü bakarım, onların vermesi gerekirken…
Özellikle, üstelik birde turistleri görünce daha da endişelenirim, biz kibar, misafirperver olarak tanınan imajımızı zedeliyoruz diye üzülürüm.

Annemiz, babamız, kardeşimiz, dedemiz veya ninemizi ayakta bırakabilirmiyiz ?
Seve seve yerimizi vermez miyiz ?
Ama aynı şeyleri başkası için düşünemiyoruz,”Aman onlar başkası ne halleri varsa görsünler” mi denmeli ?
Özellikle turistleri çok şaşırtan durumlardan biri de, her saat kalabalık olan toplu taşımalar, bu kalabalığı gördükçe iş mesaileri içinde ağızları açık kalıyor, herkes işsiz, boş geziyor, çalışkan değiliz gibi geziyor izlenimi veriyor !
Günümüz de en başta, ne kendi insanımıza saygımız var, ne de ülkemize gelen yabancılara, boş boş geziniyoruz gibi oluyoruz…
Hayvanları sevmeyen, onları hor gören, yaşamayı hak etmiyorlar gibi tavırlarla onlara eziyet eden insanımızdan ne beklenir ki !

Hayvanları sevemeyen bir insandan, bir iyilik, merhamet beklemek imkansızdır.
Özellikle canavar kesilen, direksiyon başındaki, köpek katili insanımızdan ne bekleyebiliriz?
Geçen gün şahit olduğum, dehşetle, üzülerek gördüğüm bembeyaz kangal tipi bir köpeğin caddede bir arabanın çarptığı, acıdan kıvranıp havlayan köpeği arabaların sadece izlemekle kaldığı, hiç bir arabanın durup yoldan kurtarmadığı, yanından geçip gittiği bu kadar acımasız olabilen insanlardan, insanlığından şüphe ederim…
“Boşver alt tarafı bir sokak köpeği, ne önemi var !” zihniyetiyle bu kadar acımasız, merhametsiz olabiliyorsak, ben insan değilim !

Orda bir insan ezilse, aynı şey kendi insanımıza da yaparız, çok yazık !
Özellikle İstanbul´da yoğun kar yağışının olduğu bir günde yine tanık olduğum bir olaya da çok üzüldüm.
Zavallı aç kalan, aciz kedi ve köpeklere apartmanın önüne, kalan et kemikleri, mama vs. yemek koyan duyarlı bir vatandaşın, çöpe gideceğine hiç olmazsa hayvanlara koymuştu.
Fakat yanlış bir şey yapmış gibi bir azar ve şikayet işitmişti.
Onu gören bir kaç apartman sakini ( bence sakini değil de, hayvan savaşcısı) rahatsız olmuş, mazaretleri de apartmanın önü kedi, köpek oluyormuş, kirleniyormuş, sanki yerlere asla çıkmayan zift dökmüş gibi tepki göstermişlerdi.

Hatta olay uzun bir kavgaya dönüşmüştü…
Zaten komşuluk ilişkilerinin de çöktüğü bir dönem de, şikayete, hazımsızlığa ve tahammülsüzlüğe gelince çok iyi komşu olabilen insanımızdan çok iyi bir şey öğrendim ki :
       1 – Ne hayvan sevgisi olmayan insandan,
       2 – Ne komşu gibi bir komşuluk beklersin,
       3 – Ne sevgi beklersin,
       4 – Ne de saygı beklersin…

Bir de mükemmel bir üstünlükmüş gibi, o tip insanlardan, önemli uyarıcı kimse yokmuş gibi bir tek iyi oldukları şikayet, yakınmalarıyla başarılı olmaları hayatta bu yetiyor onlara…
Hayat felsefeleri bundan ibaretmiş gibi…
Komşun açken duyarsız kalınamıyorsa, ama başka bir canlı olunca işler değişiyor, uzaylı bir yaratık gibi aç kalmayı hak ediyor.

Buna göz yuman bence insan olamaz.
Kısacası, ne komşu sevgisi, ne insan sevgisi vede hayvan sevgisi olmayan, kendilerince mutlu olmayı hak eder gibi, mutlu bir hayat sürüyorlar ve yaşamın anlamı bu onlar için.
Benim gerçek dostum, sadece bana dost değil, her canlıya, yaşlılara, çocuğa candan, içten dostluk kurabilendir.
Bana, başkalarına iyi olupta, en hassas olduğum özellikle hayvanlara nefret, kin duyuyorlarsa ( dünyadaki bütün savaşları, kötülükleri yaratıyorlarmış gibi…) hayvansever insanların gözünden de düşer.

Ve böyle dostluk istemem.

Bana dokunmayan yılan bin yaşamasın.
İnsanlar gerçek dostsa, iyilik severse; herkese, her canlıya, herşeye gerçek dosttur, gerçek iyidir…
Yaşlısından, çocuğundan, aciz kalmış, savunmasız herkese, herşeye dost, sevgi dolu ve saygılıdır. Böyle olamayan insandan, iyi insanlar da, iyilik sever her canlı insanlığından şüphe eder.
Özellikle hayvanlara işkence eden, acı çektiren insan değil, bambaşka görülmemiş bir türdür. Bunu bir canlıya yapan, zamanla insana da yapar.
Köpek, kedi zehirleyenlar, zarar veren, onlar için mücadele edip, engellemek isteyenlere, hayvanları savunanlara nefretle bakanlar da insan değil…İçten içe kin duyan, gerçek düşmandır. Sevgiyi, iyiliği hiç bir zaman göremeyen kör kalmış biridir.

Velhasıl ; saygıyı, sevgiyi, höşgörüyü herkese, herşeye gösteremiyorsak, kendimizden şüphe etmeliyiz.
Kendimizi zindana kapatmalıyız, belli olmaz belki bir gün canavara dönüşebiliriz !
Zamanı, sevgiyi, saygıyı yerin de kullanmalı, ziyan etmemeliyiz.
Kimseye haksızlık etmeden, hor görmeden saygı duyarak, mutluysak, mutlu olabiliyorsak, huzurlu isek, neden aynısını hayvanlara yapamıyoruz ?
Çok mu zor, çok mu imkansız bir şey?

Yeni neslin, saygılı, sevgi dolu, hayvanlara karşı duyarlı olması ailelerin elinde.
Hiç olmazsa öğretelim ve bilemeyene, göremeyene, iyiliği öğretelim, tanıtalım.
Yaşayan, soluk alıp veren hatta doğaya, bitkilere karşı da herşeye saygı dolu olmasını öğretelim. Saygı duyabilirsek, zamanla bu sevgiye de dönüşür.

Otobüste olsun, metro da olsun, veya nerde olursak olalaım yer vermeyi bilelim, bencil olmayalım.
Hayvanlara daha duyarlı  olalım.
Mutlu olabilmek için, huzurlu olabilelim, huzur için de saygılı olalım vede bunları paylaşmayı bilelim.
Gerçek insalığımızı, yerinde zamanın da öğrenebilme dileğiyle…
İşin özü ; hiç kimseyi, hiçbir şeyi ve hayvanları dahi sevemiyorsak en azından, saygılı, Höşgörülü olmayı öğrenelim ve öğretelim.

Bilmiyorsak öğrenmek için çalışmalıyız…

Paylaş
Etiketler: çevreinsanKenttoplumyaşam
Önceki Yazı

2010 Yılının İlk Yarısının Ardından

Sonraki Yazı

Dikkat Dikkat!

Nurten İYEM

Nurten İYEM

İlişkili Yazılar

Nurten İYEM

Hepimiz İyileşeceğiz… Her Demden Gıcık İnsanı Gıcırdatan Silkeleyen Aforizmalarım (I)

03 Mart 2021
5k
Nurten İYEM

Bazı İnsanlar Sihirlidir

03 Haziran 2014
5k
Nurten İYEM

Gerçek Aşk -Sevgi……

27 Ocak 2013
5k
Nurten İYEM

İnsan Olmak mı, İnsan Gibi Görünmek mi ???

26 Kasım 2012
5k
Sonraki Yazı

Dikkat Dikkat!

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Köşe Yazarları

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son

Zevzeklik

11 Nisan 2021

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019

Kalifikasyon

18 Nisan 2021

“İngiliz Efsânesini Bitiriyoruz…” Atatürk Tarafından Verilen 450 Ton Altın

16 Kasım 2018
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

03 Nisan 2021

Şereflikoçhisar’ın Yüzyıllık Lezzeti Tahinli Pide, Nam-ı Diğer Tahanlı Pide

20 Ağustos 2018

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39

Hayali Sermaye ve Borç Refahı

23 Nisan 2021

Yabanda Oruç Ayı

23 Nisan 2021

Yabancı Gözüyle Köy Enstitüleri

23 Nisan 2021

Halilülasyon Günlükleri 7- Şerefli Muhbirler, Vatan Millet, Thodex’ler

23 Nisan 2021

Mikroplastikler Akciğer Hücrelerine Zarar Veriyor

23 Nisan 2021

Sayın Valim Teşvikleriniz Üretimi Artıracaktır!

23 Nisan 2021

Hoş Geldin Ramazan

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi

Ayın Kitabı

Ayın kitabı bölümünde yazarlarımızın kitaplarının yayınlanması için, her ay en az üç yazı yayınlamış ve yazılarının her birinin en az 50 tekil tıklama sayısına ulaşmış veya her bir yazısına en az 5 er portal üzerinde yorum almış olması gerekmektedir.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

YAZAR PORTAL

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun? Kayıt ol

Yeni hesap oluştur!

Kayıt için aşağıdaki formları doldurun

Tum alanlar zorunludur Giriş yap

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap