Son bir aydan bu yana gerek televizyon ekranlarını, gerekse gazete sütunlarını dolduran Ergenekon yapılanması ile ilgili birbirinden değişik haberler ve yorumlar okuyoruz.
En çok hayret ettiğim de, kimisinin derin devlet dediği, kimisinin ihtilal yapma hazırlığı içerisinde gösterdiği, kimisinin 27 Nisan bildirisinin ana kaynağı olarak ortaya attığı bu yapılanma neden yadırganır, anlayamadım gitti!..
Bence son derece normal.
Ülkedeki sistem zaten bunu gerektirmiyor mu?
Baksanıza, en basit bir dava bile nereden baksanız en az 4-5 yıl sürüyor.
AB kriterlerine uyalım diye yeni ceza yasasını kendimize adapte ettik. Aklımızca, birçok dava kısa sürede çözüme kavuşacaktı!..
Nerede?
Bırakın kısalmasını, tam tersi daha da fazlalaştı.
Eskiden savcılıkta 3-5 ayda mahkemeye intikal eden dosyalar, şimdi 2 yıllık bir hazırlık ve araştırma safhasının ardından ancak hakimin önüne gelebiliyor.
Bundan sonrası ise tamamen meçhul.
Ne kadar süreceğini zaten hiçbir hukuk adamı tahmin bile edemiyor. Duruşmalar arasındaki sürenin de 2-3 ay gibi olduğunu düşünürseniz, varın hesaplayın kaç yılda çözüme kavuşacağını? Bunun bir de Yargıtay aşaması falan derseniz, bir kere minimum 5 yıl gözden çıkarın.
İşte, ülkede mafya düzeni böylesine serbestleştirilip, palazlanması için her türlü imkan alabildiğine genişletilince, bu yola baş koyanlar da pıtrak gibi çoğalacaktır.
Ha kimi çek-senet için, kimi de demokratik bir toplumda olması gereken bir takım olguları kabullenemeyip, kendi idaresini kendi oluşturmak, kendi cezasını da kendisi kesmek amacıyla, bir takım örgütlenmelere, bir takım yapılanmalara gidecektir.
Bugün Ergenekon, yarın başka bir isim altında. Ne fark eder ki?
Baksanıza işin içinde paşasından, avukatına, gazetecisine kadar geniş bir yelpazede yer alan meslek grupları var.
Bunların oturup da, mahalle kahvesindeki gibi memleketi kurtarma demagojileri içerisinde okey oynamadıkları da bir gerçek.
İyi de, bunları hepimiz görüyoruz, hepimiz yaşıyoruz, hepimiz biliyoruz da, devlet olarak, millet olarak neden bir önlem alma gereği duymuyoruz bunu da anlayamıyorum!..
İtalya bile köklü çözüm buldu, biz hâlâ debelenip duruyoruz. Aynı biz gibi!..