Amerika neden İran’a düşmandır da Suudi Arabistan’a dosttur?
Amerikan yönetiminin temelde hem İran’a hem de Suudi Arabistan’a bakışı aynıdır. İran ve Suudi Arabistan’da demokrasi yoktur diye bakar. Ve öylede dünyaya anlatır.
İkisi de orta doğu ülkesidir. İkisi de İslam ülkesidir. İkisi de petrol zengini ülkelerdir. Aralarında bir tek fark vardır. İran bağımsız hareket eder ve dolarla petrol satmaz.
Amerika yeni İran stratejisini açıkladı. İran Devrim Muhafızlarını terörist ilan etti. Ambargolara devam edeceğini söyledi.
Aslında Suudilere dostmuş gibi görünse de bir İslam ülkesi olması bakımından, son tahlilde, Suudilere de düşmandır.
Amerika’nın Suudilerle geçici dostluğu; Doların güvenliği ve İsrail’in güvenliğini temin etmeye yöneliktir. Eğer Dolar’ın ve İsrail’in güvenliğini sağlamak için başka bir yol bulursa, Suudi Arabistan’ı da terör devleti olarak ilan eder.
Amerika’nın orta doğudaki petrol yağması (petro-dolar üzerinden) Şii Sünni çatışmasına bağlıdır.
Amerika’nın İran’ı düşman, Suudi Arabistan’ı dost tutması, bölgenin istikrarsızlaştırmasını da beraberinde getirir.
Bu istikrarsızlık Büyük Kürdistan’ın kurulmasını kolaylaştırır. Kürtleri de size bağımsız devlet kuracağım aldatmacasıyla Türkiye’ye karşı kullanmasını sağlar.
Irak’ın kuzeyinde meydana gelen yeni gelişmeler, yani Avrasya ülkelerinin müşterek operasyonu, tüm CIA stratejilerini deşifre etmiştir.
İran ve Türkiye’nin, ilk ve basit bir işbirliği sonucunda, Amerika bölgede aniden boşa çıkmıştır. Aslında boşa çıkan ABD’nin Sünni Şii düşmanlığı üzerinden elde ettiği siyasi ve ekonomik çıkarlarıdır.
Bozguna uğrayan sadece Barzani değil, esas itibariyle Amerika’dır.
Irak meşru devletinin arkasında duran iki büyük ulus devlet sayesinde Kerkük nefes alabilmiştir.
Amerika Barzani’ye Bağımsızlık Referandumunu ertele derken bu sonucu gördüğü için ertele diyordu.
Çünkü ABD biliyordu ki, Kürt Gurupları arasında bile bir birlik yoktu. Zaten ABD Kürtlerin birliğini sağlamış olsaydı-ki bu birleşimi sağlamak için 30 yıldır uğraştı. Bölgede sürekli eleman bulundurdu. Ancak Kürtlerin birliğini sağlayamadı.
Amerika’nın Barzani bozgunundan sonra İran ve Türkiye’nin çok dikkatli olması gerekir.
Çünkü ABD bölge çıkarlarından hemencecik vaz geçecek bir emperyal devlet değildir.
Sünnilik bakımından hassas olan AKP iktidarı ve Şiilik bakımından hassas olan İran yönetimlerine büyük görevler düşüyor.
Şimdiden Türkiye içindeki Sünni halkı kaşımaya yönelik propaganda başlamıştır. “Kerkük’te kazananın İran olduğunu” ifade eden Amerikan devşirmeleri, Sünni hassasiyet üzerine oynamaktadırlar.
Bölge ülkeleri bölgeye saldıran ABD’ye karşı tam bir birlik sağladığında, kazananın bölge ülkeleri olacağını hem Sünni taraf hem de Şii taraf görecektir.
Suriye’de başlayıp, Irak’ta devam eden İran Türkiye işbirliğinin nelere kadir olduğunu hep birlikte göreceğiz.
Batı ve ABD işte bu birlikteliği bozmak için elinden gelen provokasyonu yapacaktır. Dikkat.
Bülent Esinoğlu
bulentesinoglu@gmail.com