Vah çok üzüldük; sokağa çıkma yasağı olmasaymış arkadaşlar alem yapıp eğleneceklermiş! Bunlara engel olmuşlar. Oh mu desek, vah mı desek? İyi de salgın ve virüs sebebiyle her gün en az 250 vatandaşımızı Koronaya kurban veriyor, bunun hiç mi günahı, vebali yok Allah aşkına?
Adam hasta koronası pozitif çıkmış ama toplum içinde geziyor onlarca insana hastalığı bulaştırıyor. Otobüse biniyor, marketlere gidiyor kalabalıklara karışıyor ve yüzlerce insan bu virüslü hastanın virüsü bulaştırması neticesinde hasta oluyor. Bulaştırmış olduklarının içinde hastalıktan ölenler de var! Bunun vebali günahı ne olacak? Bu virüsü tedbirsizce bulaştıran bu zat canından olan insanın ölüm sebebi olmuyor mu?
Sıkıntılı bir yılı tamamladık. Diken üstünde yaşadık. Kaybettiğimiz dostlarımız, değerlerimiz oldu. Yüreğimiz yandı, içimize ateş bıraktılar. Kader dedik ama sokakta halen tedbir almadan gezenlere, devletin uyarılarını hiçe sayan vurdum duymaz, kural tanımaz zevatlara ne diyeceğiz? Üç beş liralık ceza yeter mi, bence yetmez!
Yıl sonu geldi çattı. Cuma tatili girdi, ardından cumartesi pazar tatili de eklendi. Bazı zevatlar Avrupa’nın çılgınca eğlencesine kapılıp delice eğleneceklerdi. Kumar masaları kurulacak, içki alemleri düzenlenecek sokaklara dökülüp delice- çılgınca rink atacaklardı. İktidar buna mani oldu. Tepkileri bundandır. Vah ki vah çok yazık oldu!
Haber aldığımız bazı bilgilere göre tatil beldelerinden, eğlence mekanlarından binlerce rezervasyon yaptırılmış. Memleketine, köylerine gidenler olmuş. Yılbaşı alemine katılmak isteyen vatandaşlarımızın olduğu bilgilerini basından duymuştuk. Ayrıca evinde ailesiyle birlikte eğlenecek, yılbaşını kutlayacak olanlar için de bir engelleme yoktu. Yasak olan toplu eğlenceler içindi. Nedeni de belliydi virüsün, daha fazla insanlara bulaşmaması!
Görüyoruz ki, Yılbaşı sokağa çıkma yasağına karşı bayrak açanlar var! Özgürlüğümüz kısıtlandı, eğlenmemize mani olundu diyorlarmış. İçkiye yasak getiriyorlar, yılbaşını kutlamamızı istemiyorlar: bunlar geri kafalı insanlar, baskı yapıp bizleri yıldırmak istiyorlar!.. vs.. vs.. Hezeyanları.
Muhalefet etme adına kural tanımaz zevatlar türedi. Yasağı çiğniyorlar, polise hakaret ediyorlar, kabadayılık taslıyorlar, bir de küfürler savurup meydan okuyorlar! Allah’ını severseniz bunlar Amerika da, Hollanda da hatta tüm Avrupa ülkelerinde olsalar ne muamele görürlerdi? Ben söyleyim boyunları kırılır, coplanır, yaka paça tutuklanır, ileri giderlerse de bacakların dan kurşunlanırlardı! Yalan mı söylüyoruz, izleyin bakın Avrupa’nın haberlerini…
Bir de çıkıp hükümeti tedbir almamakla suçlayanlar var. Hatta insafsızca Sağlık Bakanını, İç İşleri Bakanı suçlayıp ağzına geleni söyleyenler var. Bunlarda hiç utanma, sıkılma, arlanma duygusu yok. Polise direnenleri görüyorsunuz teröristten farkları var mı? Ne adına muhalefet yapma devlete meydan okuma adına?
Diyeceğim o ki yangına körükle gidiyorlar. Muhalefet yapma adına kuralları tedbirleri ayakları altında çiğniyorlar. Virüsü hastalığı bile bile hatta inadına bulaştırmaya çalışıyorlar. Nedir bu hırçınlık böyle, nedir zorbalık? RTE düşmanlığı sizi devlet düşmanlığına götürüyor.
Dikkat buyurun sadece siz değil AB, Avrupa, Amerika, FETO, PKK, Tüm terörist guruplar RTE hükümetini devirip beş başlı bir hükümet kurmanın derdindeler. Sonuç İMF destekli ABD güdümlü, bağımlı bir hükümet!