Prof. Dr. Temel Yılmaz Habertürk’ teki Magazin Tıbbı ve Medyatik Doktorlar” başlıklı makalesinde “Diyabet Hayat Boyu Süren Bir Hastalık Değildir” başlıklı yazımı tenkit etmesinden “Bilim, merak, şüphe ve sorgulamadan beslenir ve tartışarak gelişir” görüşünü benimseyen biri olarak çok büyük mutluluk duydum (1).
Yazısında, hepsi bir makalede ele alınması mümkün olmayacak kadar çok, tekinin bile ziyan edilmesine gönlümün razı gelmediği, her biri ayrı ayrı tartışılması gereken önemli hususlar var.
Bunları hem teferruatlı olarak ele almak hem de uzun makalelerle okuyucuları sıkmamak için bir yazı dizisi hazırlamayı daha uygun buldum.
Ahmet Hoca’ lıktan… doktorluğa tenzili rütbe!
Temel Yılmaz’ ın yazımın önemli kısımlarını alıntılayıp adımı anmamasını, benden “Başka bir alanda uzmanken modaya uyarak diyabet ve obezite alanına giren bir doktor arkadaşım” diye bahsetmesini ona yakıştıramadım ama doğrusu da hiç şaşırmadım.
Tezden, hipotezden, metodolojiden, evrensel bilimin kurallarından dem vuran birinden tenkit ettiği kişinin adını ve alıntıladığı yazının kaynağını vererek ve daha ciddi bir üslupla yazmasını beklerdim.
Şaşırmadım da.
Gerçi benden daha önce “Ahmet Hoca eski dostum. Göğüs hastalıkları uzmanı ve kendi alanında çok iyi bir hekim. Ama hoca son yıllarda diyabet ve obeziteye yakın ilgi duymaya başladı” diye bahsettiği olmuşsa da benzer bir davranışı “Kolesterol ilacı kullanalım mı kullanmayalım mı?” başlıklı yazısında da sergilemişti (2, 3).
Orada da gene “isim vermeden”, kolesterolle ilgili halktan saklanan gerçekleri cesurca söyleyen ve yazanları tenkit ediyordu.
Ona “Keşke kaçmasalar da kolesterol tartışması yapabilsek!” diyerek cevap verdimse de maalesef karşılık bulamadım (4).
Yazılarına esrarengiz bir hava mı katmak istiyor, benden mi korkuyor, sayesinde “medyatik” olmamdan mı çekiniyor, karar veremedim.
Otur oturduğun yerde, başka bir şeye karışma
Temel Yılmaz’ ın benim obezite ve diyabete ilgi duymamdan, bu mevzularda görüşlerimi dile getirmemden ve özellikle de “Tip 2 diyabet ve obezitenin önlenebileceği ve hatta tedavi edilebileceği” şeklindeki görüşümden rahatsız olduğu anlaşılıyor.
Bana da “Göğüs hastalıkları uzmanısın, obeziteye, diyabete veya başka mevzulara karışma, otur oturduğun yerde, kendi işine bak” demek istediğini düşünüyorum.
Oysa benim kendimi diyabetolog, endokrinolog, kardiyolog veya başka bir uzman gibi gördüğüm falan yok.
Ben sadece, halk sağlığını alȃkadar eden mevzuları akıl ve mantığın, bilimin ve tıbbın her hekimin çok iyi bilmesi gereken fizyoloji, fizyopataloji, biyokimya, immünoloji, farmakoloji vb. gibi dallarının temel prensiplerine göre değerlendiriyor, doğruları ve yanlışları ortaya koyuyor ve tartışıyorum.
Obezite ve diyabetle ilgili yazılarım da bu minvaldedir, başka hiçbir açık veya gizli maksadım ve beklentim yoktur.
Adam gibi beslenmenin patenti bana aittir
Adam gibi beslenme tabirinin patenti bana aittir, bu tabiri yazılarımda defalarca kullandım.
Google’ da ve sitemdeki arama motoruna “adam gibi beslenme” yazıldığı zaman karşınıza tümü bana ait “onlarca” yazı çıkacaktır (5, 6).
Adam gibi beslenme, benim bir icat veya keşfim de değildir; bu atalarımızın geleneksel beslenmesinin ta kendisidir.
Adam gibi beslenmenin ve adam gibi yaşamanın çağımızda adeta salgın halini alan obeziteden diyabete, kanserlerden kalp krizi ve felçlere, Alzheimer’ den astım ve alerjilere tüm kronik enflamatuar hastalıkların tek çaresi olduğuna kalpten inanıyorum.
Adam gibi beslenmenin tarifi var
Temel Yılmaz yazısında “adam gibi beslenmenin tam tarifi yok” diyor ama farkında mı bilmem yaptığı alıntıda bunların temel unsurlarını sıralıyor (1):
“Sadece iki öğün yemek yiyin, ayçiçeği, mısırözü, kanola gibi yağların zerresini bile ağzınıza koymayın, light ürünler ve suni tatlandırıcıları asla yiyip içmeyin, sadece köy tereyağı ve soğuk sızma zeytinyağı kullanın. Tam yağlı yoğurt, ayran, peynir tercih edin.”
Adam gibi beslenmenin olmazsa olmaz kaideleri
“Sağlıklı yaşama diyeti: Adam gibi beslenme” başlıklı yazımda adam gibi beslenmenin temel özellikleri yer alıyor (7):
BİR: Adam gibi beslenmenin temelinde yenilen gıdaların “işlenmemiş” ve “paketlenmemiş” olması yatar.
İKİ: Hayvansal veya bitkisel gıdalar “emniyetli” olmalıdır; bunlarda GDO, tarım ilacı, antibiyotik, hormon vb zerresi bile bulunmamalıdır.
ÜÇ: Günde “iki öğün” beslenilmelidir.
Yenebilenler “çiğ” olarak yenmeli, yenmeyenler için haşlama, buğulama yöntemleri tercih edilmelidir.
DÖRT: Tüm yenip içilenler “makul ve mantıklı miktarda” olmalıdır. En faydalı olan bir gıdanın bile “tıka basa” veya “istendiği kadar yenmesi” doğru değildir.
BEŞ: Sebze, yeşillik ve özgür hayvan ürünleri (et, balık, süt, yumurta, bal vb) dengeli bir şekilde tüketilmelidir. Temel yağlar soğuk sızma zeytinyağı ve köy tereyağıdır.
Adam gibi beslenmede, fabrikalarda üretilen hiçbir gıdanın yeri yoktur.
ALTI: Mayalı gıdalar ve bakliyat sofrada eksik olmamalıdır. Süt değil, sütten yapılan yoğurt, ayran, peynir, kefir, tereyağı tüketilmelidir.
Baharatlar olmazsa olmazdır.
YEDİ: Meyvelerde “aşırıya kaçılmamalı”, sadece “mevsiminde yetişenler” yenmelidir. Meyve suyu kesinlikle yasaktır.
SEKİZ: Temel içecek “su” olmalıdır. Maden suyu, ayran, kefir de içilebilir.
Alkollü içecekler haramdır.
DOKUZ: Kabuklu kuru yemiş (fındık, fıstık, ceviz, badem, kabak ve ay çekirdeği) makul miktarda her gün yenmelidir.
Kurutulmuş meyvelere (kayısı, erik, dut, hurma vb) sınırlı olarak müsaade vardır.
ON: İşlenmiş tahıl, şeker kesinlikle yenmez! Vitamin, mineral, balık yağı, antioksidan vb tüm besin destek ürünleri ve haplar “yasaktır.”
Gelelim neticeye
Magazin tıbbının “yeni kuşak” yazarlarından biri olarak değerlendirdiğim Prof. Dr. Temel Yılmaz’ ın bu sefer “minderden kaçmamasını” diliyor ve de bekliyorum.
Yazıma ve sorularıma ister gazetedeki köşesinde isterse sitemde cevap verebilir.
BİR: Adam gibi beslenmenin hangi maddelerine karşısınız, hangilerini yanlış buluyorsunuz?
İKİ: Bunları uygulayan kişi ne gibi risk ve zararlarla karşılaşır?
ÜÇ: Adam gibi beslenen ve adam gibi yaşayan birinde obezite ve tip 2 diyabet gelişir mi?
DÖRT: Yeni başlayan tip 2 diyabet, modern tıbbın ilaçlarına gerek kalmadan adam gibi beslenme ile önlenemez mi?
BEŞ: Tip 2 diyabet herkeste mutlaka ömür boyu ilaç kullanmayı gerektiren bir hastalık mıdır?
Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.
Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.
Yayın Kurulu
Kent Akademisi Dergisi
Ayın Kitabı
Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,
Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.