Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar M. Burhan HEDBİ

İslam Hukukunu Oluşturan Temeller

M. Burhan HEDBİ Yazar M. Burhan HEDBİ
17 Temmuz 2013
M. Burhan HEDBİ
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Günümüzde İslam hukuku olarak da isimlendirilen fıkhı teşkil eden dört ana temelin Kur’an, Hadis, İcma’ ve Kıyas-ıFukaha olduğunu bir önceki yazımda ifade etmiştim.

Bu yazıda da, bu temellerin menşeini, dayanağını ve kısaca tanımını işlemeye çalışacağım… Fıkıh usulü âlimleribu dört unsuru şu meşhur hadise dayandırırlar: Peygamberimiz  (s.a.s.) Hz. Muaz’ı Yemen’e gönderiyor ve“Orada ne ile amel edeceksin?” diyor. Hz. Muaz (r.a) “Kur’ân ile amel edeceğim.” diyor. Peygamberimiz, “Kur’ân’da bulamazsan?” diye soruyor. Hz. Muaz,“Sizin sünnetinizle,” diyor. “Sizin sünnetinizde de bulamazsam, içtihadımla” diyor Hz. Muaz. Peygamberimiz (s.a.s.) bu cevaptan çok memnun kalıyor. Ayrıca “Eğer bilmiyorsanız, bilenlere sorun. 16/43” ve benzeri ayetler de bu dört unsurun kabul edilmesinde delil olarak sayılmaktadır

Şimdi bu bağlamda İslam hukukunun temellerini oluşturan bu dört ana unsur hakkında kısaca bilgi vermek gerekirse:

a-     İslam hukukunun istifade ettiği kaynaklardan en kutsi ve en birinci menba’, Kur’an’ı mucizül beyandır.

Bu kaynak, daha ilk dönemde, yani devrisaadet olan Nebi (s.a.s.) zamanında tamamen ezber edilmiş ve ayrı ayrı şekilde yazılmıştı. Daha sonra ise; bütün ayetleri, sureleri, Hz. Ebu Bekir’in (r.a.) hilafeti zamanında şuan bildiğimiz şekli ile bir araya toplatılarak ‘Mushaf’ haline getirilmiştir. Hz. Osman (r.a) hilafeti zamanında da bu Mushaf çoğaltılıp, genişleyen İslam coğrafyasındaki merkezlere birer nüsha gönderilmiştir. İşte bu kitabı ilahi, asrısaadetten zamanımıza kadar, değişime uğramadan olduğu gibi; “Şüphesiz o zikri (Kur’an’ı) biz indirdik biz! Onun koruyucusu da elbette biziz. 15/9” hitabı mucibince mahfuz edilmiş ve bizden sonra da kıyamete kadar o korunmanın altında olmaya devam edecektir.

b-     İslam hukukunun ikinci kaynağı da sünnettir.

İslam hukukunun dayandığı ikinci menba’ da; “Kim peygambere itaat ederse, Allah’a itaat etmiş olur. Kim yüz çevirirse, (bilsin ki)biz seni onlara bekçi göndermedik.4/80” “ Deki; ‘Allah’a itaat edin, peygambere itaat edin’ 24/54” ve benzeri ayetlerin işaret ettiği gibi Peygamberimizin (s.a.s.) sünnetidir. Bugün birçok kişi alim olma sıfatıyla bundan yüz çevirmekte ise de biz, bu ayetlerden bunun ikinci kaynak olduğunu anlıyoruz. “Allah ve Resulü bir meselede hükmünü verdiği zaman, bir mü’min erkeğin yahut bir mü’min kadının artık işlerinde başka bir yolu seçme hakkı yoktur. Kim Allah’a ve Resulüne isyan ederse, apaçık bir sapıklığa düşmüştür. 33/36”  Bu kaynak da daha ilk dönemden itibaren ashabı kiram tarafından fevkalade bir itina ile hıfz edilmişti. Belki konuyla alakası olmayabilir, fakat hadis tedvininin tarihçesiyle alakalı önemli gördüğüm bir hususu faydalı gördüğümden sizlerle paylaşmak istedim. Hadisleri yazı ile tespit etmesi için Peygamberimiz (s.a.s.)  tarafından Abdullah b. Amr’a (r.a) izin verildiği rivayet edilmektedir. Daha sonra İslam coğrafyası genişleyip ashabı kiram (İslam tebliği/eğitimi için) etrafa dağılınca, her tarafta yüksek ilim erbabı yetişti. Ve artıkSünnetin tamamen yazılarak müdevven bir hale getirilme zamanı gelmişti. Bu arada Ömer b. Abdülaziz hilafet makamına geçmişti… Kemali dikkatle sünneti seniyyenin tedvinine ihtiyaç olduğunu görmüş, bu hususta tabiinden İbni Şihab Zuhri ile Medine-i Münevvere valisi Ebubekir Muhammed b. Ömer b. Hazm gibi yüksek din âlimlerini memur kılmıştı. Ömer b. Abdülaziz, Medine-i Münevvere valisine yazdığı mektupta: “Resul-i Ekrem’in (s.a.s.) hadislerine, sünnetlerine dair muttali olduğun şeyleri yaz. Çünkü ben ilmin kaybolmasından, ulemanın bitip gitmesinden korkuyorum.” Demişti. Bütün hadis kitapları fıkıh için birer kaynak olmakla birlikte Kütüb-i Sitte başta olmak üzere fıkıh bablarına göre düzenlenen “Sünen” tü­rü kitaplar hadislerden fıkhî hükümler çıkarma konusunda ilk sırayı alır.

c-     İslam hukukunun üçüncü kaynağı da İcma-ı ümmet’tir.

İcma’; fıkıh usulünde şöyle tanımlanır: “Muhammed ümmetinin (ictihad melekesine sahip olanların) onun vefatından sonra dini bir vakıada/meselenin hükmü üzerinde fikir birliği etmeleri”. Hz. Peygamber’in (s.a.s.) vefatından sonra sahabe­nin karşılaştığı yeni meselelerin çözümü için önlerinde tek yol bulunuyordu: Kur’an’ı ve Resulullah’ın sünnetini anlama ve yorumlama suretiyle (güncel olan olaylarda) isabetli bir hükme ulaş­ma çabası göstermek. Resûl-i Ekrem, daha kendi sağ­lığında; Muaz’ın yemene gönderilme hadisesinden de anlaşılacağı üzere, sahabeleri “İctihad” adı veri­len bu faaliyete özendirmiş ve onların bu meleke­yi kazanmalarına imkân sağlamıştı. Şayet ictihad makamında olanlardan; güncel olan dinî bir me­selede fetva istenilirse, bu kişilerin ön­celikle bu meseleye dair zımnen veya sarahaten bir ayet veya sünnetin/hadisin bulunup bulunmadığını araştırmaları gerekmektedir…

Burada önemli gördüğüm bir konuya dikkat çekmek isterim. Tahrif/bozma-değiştirme ile icma’ı birbirine karıştırmamak gerekmektedir… Yani; icma’ da bir nevi Kur’an’da eleştirilen bir kısım Yahudilerin yaptığı tahrif gibi algılanmamalıdır… Zira tahrif; hakkında nas bulunan bir meselenin hükmünü yeniden (zamana veya birilerine/kendine göre) güncellemektir. Oysa icma’; hakkında bir nas bulunmayan güncel bir vakıa veya mesele hakkında (Kur’an ve sünnete uygun kalmak veya bu iki esasa aykırı olmayacak şekilde) fikir birliğiyle bir hükme varmaktır… İcma’ teorisinin nüvesini ortaya koyan ve ona teorik bir çerçeve kazandıran İmam Şafiî de, “müctehidde olması gereken şartları sayarken;  (Kur’an ve sünnette bulunan bir hükümle çelişmenin ötesinde) hem geçmiş dönemlerdeki hem de muasır ilim erbabının görüşlerini, müslü­manların icma’ını bilmeyi de saymış. Se­lefin görüşlerini, insanların icma’ ve ihti­lâf ettikleri hususları bilmeyenin ictihad edemeyeceğini” ifade etmiştir…

İcma’ konusunda Şafiî’nin görüşü şöyledir; “şayet herhangi bir şer’î meselenin hükmü üzerinde bütün İslâm âlimleri birleşmişse bu herkesi bağlar; fakat Medine âlim­lerinin birçok meselede gerçekleştiğini iddia ettikleri icmâların bu teorik yakla­şımla örtüştüğünü kabul etmek müm­kün değildir.Şafiî, ic­ma’ı; bütün beldelerdeki bütün âlimlerin katıldığı fikir bir­liği manasında kabul ediyor, fakat bu anlamdaki icma’ın da sadece kavlî olan şeklini muteber sayıyor.” Hanefî’de hâkim olan görüş de; “ic­mâın ‘zatî’ anlamıyla alınması, fakat Şafiî’den farklı olarak kavlî olma şartının aranmamasıdır.” İcma’ın, bazı politik ve sosyal ihtiyaçların ürünü olarak ortaya çıktığı düşüncesinde olanlar da vardır…

d-     İslam hukukunun dördüncü kaynağı da “Kıyas-ı Fukahadır.”

Buna Kiyası Re’y de denilmiştir. Öteden beri Re’y hakkında tetkike muhtaç olan leh ve aleyhte birçok söylem olmuştur. Bunlar burada zikrolunmayacak kadar uzun ve ucu açıktır… Biz, re’yin kısımlarını zikretmekle yetineceğiz.  Re’y üç kısımdır. Birincisi, şüphesiz batıl olan reydir ki, bu, kat’i hususa muhalif olan reyden ibarettir. İkincisi, sahih olan reydir. Bu, içtihat dairesinde şartlarına uygun olan reyden ibarettir. Üçüncüsü de, şüpheli olan reydir. Sahabe, bu üç kısma işaret etmiş, sahih reyi kullanarak onunla amel etmiş, onunla fetva vermiştir. Batıl re’yi de zem etmiş, onunla fetvada bulunmayı da men etmiştir. İmam Ahmed b. Hanbel: – İmam Şafii’ye kiyas-ı re’yi sordum, bana: “Ona ancak zaruret zamanında müracaat olunur.” dedi

Netice olarak: Batıl olan, maslahata muhalif olan, nassa muhalif bulunan bir rey, bütün müçtehitlerce merduttur…

‘Batılı batıl bilip ondan yüz çeviren, hakkı da hak bilip ardından giden’ bir re’y ve iradeye sahip olmamız dileğiyle…

@MBHedbi

Paylaş
Etiketler: Günümüzde İslamİslamİslam Hukuku
Önceki Yazı

Anayasa Değişmeden Süreç Tamamlan(a)mayacak

Sonraki Yazı

“Öyle Sevdim ki Sesni Filmi” Trabzon’da Çekiliyor…

M. Burhan HEDBİ

M. Burhan HEDBİ

İlişkili Yazılar

Neyimiz İslâma Göre
Din ve Ahlak

Hay”dan Gelen Ölüm

14 Kasım 2025
5k
Neyimiz İslâma Göre
Genel Eğitim

Bir Bayram Mektebi

05 Haziran 2025
5k
Neyimiz İslâma Göre
Edebiyat

Kim Konuşuyor?

01 Haziran 2025
5k
Neyimiz İslâma Göre
Genel Eğitim

Sıkışmışlık

20 Mayıs 2025
5k
Sonraki Yazı

“Öyle Sevdim ki Sesni Filmi” Trabzon’da Çekiliyor…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap