Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Zekeriya ERUZUN

Sigarada Trajikomik Hallerimiz

Zekeriya ERUZUN Yazar Zekeriya ERUZUN
15 Ekim 2009
Zekeriya ERUZUN
7
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Temmuz ayında başlayan sigara uygulaması genel bir kabul görürken, bir takım sancıları da beraberinde getirdi.

Özellikle “bu mereti” kullanmayanlar, durumdan bir hayli memnun… Kullanıp da uygulamaya sıcak bakanların büyük bir bölümü de memnun…

Ancak tiryakinin durumunu düşünen fakat onu anlamayan bazı işgüzarların ne yapmaya çalıştığını anlamak mümkün değil…

Adının önünde “doktor” yazan bir vatandaş, ekrana çıkıp sigara konusunda izleyiciden gelen soruları yanıtlıyor.

Sigaranın içinde dört bin adet zehir varmış(!) Gerçekten bilmiyorduk… Nasıl aydınlandık bilemezsiniz. Zaten o anda ekranın karşısında çivilenmiş ne kadar tiryaki varsa, programı izlerken tüttürdükleri sigarayı anında bırakıverdiler… Çünkü o güne kadar içtikleri şeyin içinde dört bin zehir olduğunu bilmiyorlardı. Şimdi bu insanlar yüzde yüz oksijen teneffüs etmenin sonsuz hazzını yaşıyorlar. (…desem de inanmayacağınızı biliyorum.)

Programın akışı içinde doktorluğun verdiği özgüvenle ekranda padişah gibi oturan vatandaşa, o arada izleyiciden sorular gelmeye başlıyor. Sorulardan biri kahvehane esnafından…

Soru şöyle: “Bu uygulama bizi mahvetti. Artık iş yapamaz duruma geldik Doktor beyin tavsiyesi nedir acaba?”

Doktor bey de “altın reçeteyi” hemen sunuyor. Bağrı yanmış kahvehane esnafını rahatlatacak çözüm önerisi şu: “Efendim; iş yerinizin camına “Bu iş yerinde sigara içilmez” ibaresi bulunan büyük bir yazı asın. Göreceksiniz; en kısa zamanda işleriniz eskisinden daha iyi olacak.”

Dikkat edin… Doktor bey yeni bir şey söylüyor. Sadece sağlık alanında değil, ekonomik sorunlara da anında çözüm buluyor. Adının önünde doktor yazdığı için de bir izleyici olarak gıkımızı çıkaramıyoruz. Kim bilir? Tıp doktoru olarak geldiği TV stüdyosunda bir anda ekonomi doktoruna dönüşmüştür. Biz bunu nereden bileceğiz?

Hemen belirteyim: Amacım asla sigarayı özendirmek değildir. Uygulama sürecinde yaşanan çarpıklıklara dikkat çekmektir.

Ve bu uygulama sürecinde görüldü ki; sigara bağımlılarının ruhsal durumları ne yazık ki dikkate alınmamıştır.

Zaten süreç başladıktan sonra, tiryakiler üzerinde yoğunlaşan ”İçmeyeceksin kardeşim!” şeklindeki baskılar, yeterince çağdışı özelliği taşımaktadır. Bu anlamda bahsettiğim doktorun da bu baskı grubu içinde olduğu açıktır.

Fakat bir ilim erbabının insana ve topluma yaklaşımında, sıradan insana oranla bir farklılık göstermesi beklenir. İzleyici olarak bu beklentimize cevap bulamadık. Zaten doktor bey, gelen sorular üzerine hemen her konuşmasını “Bunu içmeyeceksiniz” ifadesiyle konuyu kestirip atmayı tercih etmiştir. Dolayısıyla milyonlara ulaşma fırsatını çok berbat bir biçimde değerlendirmiştir.

“Bunu içmeyeceksin. İçersen ölürsün. Belki de ölmez, sürünürsün” şeklinde ifadeler kullandığınızda tiryakiye yeni bir şey söylemiş olmuyorsunuz. Kaldı ki; sigaradan kurtulamayan insanların “geri zekâlı” olduklarını söylemek mümkün değildir. Fakat olay, her geçen gün geri zekâlı muamelesine dönüşmektedir. Eminim onlar, sigaranın zararlarını en az içmeyenler kadar bilmektedir.

Öyleyse tiryakiler üzerinde jandarmalık yapanlar veya kraldan çok kralcı kesilenler, sorunun çözümüne en ufak bir katkıda bulunmuyorlar.

Belli ki sigara tiryakiliği ya da sigara bağımlılığı tıp ilmi bakımından bir hastalıktır. İşte biz bunu unutuyoruz.

Baş ağrısı da bir hastalıktır. Ama hiç birimiz bu hastalara “Bir daha başın ağrımasın. Bir an önce bu baş ağrısına son ver. Yoksa ölürsün!” şeklinde gayet saçma ve zekâdan yoksun önerilerde bulunmuyoruz.

Bu uygulamanın birçok aksayan yönleri olduğu gibi sürece katkıda bulunmaya çalışan vatandaşların, yanlış üzerine yanlış yaptıklarını görüyoruz. Bu da toplumda bazı çatlakların yaşanmasına yol açıyor.

Artık esnaf arkadaşlarımız, bir başka esnaf arkadaşının yanına gidip sohbet etme imkânından mahrumdur. Çünkü yanına gittiği arkadaşı mutlaka çay türü bir içecek ikram edecektir. Çayın yanında sigara içemeyeceğine göre gitmesinin de bir anlamı yoktur. Bu zorluğu yaşayan birçok esnaf vardır. Biraz iddialı gelebilir ama uygulamanın yeniden gözden geçirilmemesi halinde toplumsal iletişim noktasında ciddi sorunlar yaşayacağımızı düşünüyorum.

Zira bir takım baskılarla ve polisiye tedbirlerle bu işin çözülemeyeceği görülmüştür.

Paylaş
Etiketler: sağlıksigaratoplum
Önceki Yazı

ABD Banka Bilançoları Borsalara Yön Verecek…

Sonraki Yazı

Su Etkileşiminin İnsana Düşündürdükleri

Zekeriya ERUZUN

Zekeriya ERUZUN

İlişkili Yazılar

Zekeriya ERUZUN

Gündem Sorunu Canımıza Okudu!

29 Nisan 2012
5k
Zekeriya ERUZUN

Kendi Rızasıyla…

04 Kasım 2011
5k
Zekeriya ERUZUN

Geride Unutulanlar

27 Mayıs 2011
5k
Zekeriya ERUZUN

Hep Beraber “Demokrasicilik” Oynayalım

08 Nisan 2011
5k
Sonraki Yazı

Su Etkileşiminin İnsana Düşündürdükleri

Yorumlar 7

  1. Halil DAĞ says:
    16 yıl önce

    İflah olmaz bir tiryakiyim.
    Toplumsal sağlık ve özellikle çocukların sağlığı bakımından kesinlikle destekliyorum.
    Bırakmayı da kesinlikle düşünmüyorum. Ama yasağa harfiyen uyuyorum, sonuçta kanunların toplumsal yaşamda etkisini göstermesine de yardımcı olmak lazım.
    Ancak şu içmeyenlerin bize ukalaca ahkam kesmeleri, ne hissettiğimizi bilmeden bol kepçe sallamaları, bencil (güya sağlıklarını koruyorlar) tavırları oldukça rahatsız edici.
    Oysa aynı insan, kendi kişisel refahı için bana cüzzamlı gibi bakarken ahlaksız adi bir hırsız ya da ırz düşmanı olarak dolaşabilmekte ama sigara içmediği için de kendini karşımda aziz ilan edebilmektedir.
    Sonuçta sigara konusunda yaşanan tartışmada sık görülen bir durum bu.

    Sigara belki de bir hastalık. Bırakması kolay olsa kimseye sormayız, kimsenin aklına ihtiaç duymayız.
    Ancak toplumumuzda herşeyi kendine yontma alışkanlığı bunda da hemen kendini gösterdi. Eline kanunun emredici manivelasını alan herkes karşımıza birer abidevi şahsiyet olarak çıkmaya kalkışıyor.
    Ama o iş o kadar kolay değil diye düşünüyorum.

  2. Zekeriya Eruzun says:
    16 yıl önce

    Yazıma gösterdiğiniz yakın ilgi ve aynı paraleldeki düşünceleriniz için çok teşekküer ederim Halil Bey…

  3. admin says:
    16 yıl önce

    Yazıya sonuna kadar katılıyorum.
    Bendeniz, sigarayı zevk için kullanıyorum. Yani bağımlısı değilim. Ben sigara içme zevkimi evimde kullanabilirim ama bu zevki, kafe ortamında üç beş arkadaşla çay kahve sigara ve içerken okey oynama zevkinden mahrum oluyoruz.

    Önerim şudur.
    Bazı kafelerin, içeri giren herkesin sigara kullandığı kafeler statüsüne dönüştürülmesi lazımdır. Sigara kullanmayanların giremeyeceği veya girse de dumanın verdiği rahatsızlıktan şikayetçi olmayacağı yerler.

    Örneğin, kışın loş bir ışık altında, şark köşesine sahip egzotik bir kafede nargile veya sigara içmek istiyorum. Zaten buralara sigara kullananlar girer. Ve buraya gelenlerin hiç biri de DUMANSIZ HAVA SAHASINI ARZU ETMEYEN KİŞİLERDİR.

    Ey yetkililer. Duruma bir çare…
    Bir de, tamam sigara kullananlar yazın dışarıya çıkıyordu da kışın ne olacak. Büyük sorunlar bizleri bekliyor…
    KULLANMAYIN SİZ DE KARDEŞİM diyenlere KULLANMAK İSTİYORUM KADDEŞİM. Can benim canım değil mi?

  4. Zekeriya Eruzun says:
    16 yıl önce

    Teşekkür ederim hocam. Sanıyorum bu soruna aynı pencereden bakıyoruz. Kış geldiğinde bu insanlar ne yapacak? Niyeyse bunu düşünen yok…

  5. Halil DAĞ says:
    16 yıl önce

    Aslında ben konuya kendimce aylar önce bir açılım getirmiştim. Ibrıs adasını bize sigara içenlere versinler dedim o zamanlar. Hem Kıbrıs Sorunu çözülür hem de bizim de sigara içilen bağımsız bir cumhuriyetimiz olur.

    Çünkü ne olursa olsun içen ve içmeyen iki ayrı ruh ikliminin insanı. Sİgara içen kişi verdiği zararın endişesiyle ne kadar mahçupsa sigara içilmesine karşı çıkanlar da bir o kadar arsız.

    Kıbrıs örneği şaka gibi gelebilir ama sigara içenlerin de bir şekilde ayrı bir yaşamının olması şart. İçmeyenlerin kaprisini tafrasını çekmek zorunda değiliz ki?

  6. Zekeriya Eruzun says:
    16 yıl önce

    Halil bey; inanın cüzzamlı muamelesi gördükçe insanın daha çok sigara içesi geliyor. Bu anlayışla tiryakilerin üzerine gidilirse korkarım uygulama çok da başarılı olamayacak… Bir çelişki de şu aslında: Sigara yasal olarak hemen her yerde satılabiliyor, ama yasal olarak her yerde içilemiyor. Yani maksadını aşan bir uygulamayla karşı karşıyayız. Ne de severmişiz temiz havayı… İçmeyenler zannediyor ki; “Biz tiryakilerden daha çok yaşayacağız.” Bu, doğru olsa bile benden üç beş sene fazla yaşaması vatandaşa ne üstünlük kazandıracak? Üzerimizde çok ciddi oyunlar oynanıyor. Ben, dış güçlerden şüpheleniyorum.(!) Ne dersiniz?

  7. ahmet fidan says:
    16 yıl önce

    Bir kış günü, egzotik bir nargile kahvesinde kahve veya incebelli bardakla soba kenarında nagile veya sigara içme zevkimi sigara kullanmayanların dumansız hava sahası kaygısıyla ortaya çıkmış olan kapalı mekanlarda sigara kullanma yasağı ile engellenmesi kişisel özgürlükler açısından daraltıcı bir durumdur.

    Her mekanda değil kafelerde mutlaka alkollü içki ruhsatı gibi sigara içilen mekanlara ayrı ruhsat verilerek bu mekanların varlığı korunmalıdır.

    E sigara kullanmayanlar da bu mekanlara gelmesinler. Ya da en azından bu ruhsata sahip yerlerde, ikili bölümlemeler yapılarak sigara kullanılan veya kullanılmayan yerler ayrıca düzenlenmelidir.

    Bu çözüm önerilerini içeren ayrı bir yazı konusudur aslında.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap