Arılarımızın balları, ineklerimizin sütü, yoğurdu, meyvelerimizin tadı, fındığımızın miktarı ve tadı, denizimizdeki balığımızın lezzeti kesinlikle bozulacaktır. Çocuklarımız ve torunlarımızın geleceği tehlike altındadır. KANSER başta olmak üzere pek çok hastalık ve intiharlar artacaktır.30 km çapındaki alanda sularımızın tadı bozulacak, bahçelerimiz, zararlı ve tehlikeli böcekler tarafından istila edilecektir.
Enerji hattının yakınında, altında yaşayanlar da büyük tehlike altındadır. Bu enerji hatları elektriksel alan oluştururlar, vücudumuzdaki Na +(sodyum),Cl –(klor),HCO3-(bikarbonat),K+(potasyum), gibi yaşamımızda çok önemli hücre içi ve hücre dışı iyonları yer değiştirmeye zorlayacak, hücre yapımızı etkileyecektir.
Değerli Akçay, Göbü, Dumantepe, Kozluk, Evci, Zembek, Çaybaşı ve Ünye’nin batısında kalan tüm köy ve yerleşim alanında yaşayanlar tehlikenin lütfen farkına varın. Gece santrale özellikle 24 den sonra bakın tam gaz duman o zaman çıkar. Bizim rüzgârlarımız gündüz denizden karaya, gece özellikle kışın
karadan denize eser. Gazda sıkıntı olduğunda bu santral kömür veya fuel-oil yakacaktır. Bu santralde ısı enerjisi % 30-40 elektrik enerjisine dönüşür. Bunun diğer anlamı % 60-70 çevreyi kirleticidir. Kazanından Radyasyon yayar. Bugün Avrupa da ve diğer gelişmiş ülkelerde en çok önem verilen konu çevredir, çünkü insan çevresi ile sağlıklı bir yaşamı sürdürebilir. Karadaki ve denizdeki yaşamı bu tür kuruluşların tehlikeye sokmaması için uluslar arası düzeyde sözleşme vardır. İç hukuk bu durumu yanlış yorumlasa bile uluslar arası mahkemeler müracaat edenleri mutlak haklı çıkarır. Kaybetme şansı yoktur, çünkü uluslar arası hukuk iç hukuktan üstündür. Bununla beraber Ünye, Terme, Fatsa, Çaybaşı, İkizce, Tekkiraz’ın yönetici ve sivil toplum örgütleri dava açmalı mahkeme yolu ile aşağıdaki önlemleri aldırmalıdır. Bu önlemi ve güvenceyi hem santral yönetimi ve hem de enerji bakanlığı vermelidir.
1-Bu santralin insan, hayvan ve bitkilere zarar vermeyeceği raporu, bağımsız oluşturulmuş üniversite hocaları ve diğer bilim insanlarınca heyet olarak (çevre müh, biyolog, ziraat müh, hekim, vb) garanti edilmelidir.
2-Bölge tarım il müdürlükleri tarım ve hayvancılığa zarar vermeyeceğini resmen bildirmelidir.
3-Bugünkü istatistiksel değer ile gelecekte, başta kanser ve diğer hastalıklar olmak üzere bölgede hastalık artışları termik santral nedeniyle olmuş ise sorumluluğunu termik santral yönetimi üzerine almalıdır.
4-Mevcut iki adet bacanın boylarının yaklaşık 50 metre yükseltilmesi ve son teknoloji ile üretilmiş baca filtresinin takılmasının sağlanması.
5-Enerji nakil hatlarının atında ve yanında yaşayanlarında(yukarıda zararın mekanizması anlatılmıştır) elektrik alanından ötürü hastalık ve zararlarının giderilmesi(ABD de bunun zararları konusunda yayınlar vardır.)Enerji nakil hatlarının insan yerleşim alanı dışından geçmesinin sağlanması ve direklerin yeterince yüksek yapılması.
6-Kısa ve uzun vadede, bilinenin dışında bilim insanlarınca tespit edilmiş, santralın fiziksel ve kimyasal zararlarının da elektrik santral yönetimince kabul edilmesi,
Kısaca halkımızın anlayacağı şekilde durumu özetledim. Yapılması gerekenleri anlattım. Körü körüne teknolojinin nimetlerine karşı çıkılmasına elbette bende karşıyım. Ancak gerçeklere de gözümüzü kapatmamız beklenemez. Hukuki garanti almak, geleceğimizi korumak ve kurtarmak herkesin hakkıdır.
Çevrenizi ve geleceğinizi kurtarın geç olmadan
Medeni cesaretinizi göstereceğinizden eminim diyor, saygılar sunuyorum.
Ahmet Yenin
Termik santralin Zararları.!(2)
