HİÇ BU AÇIDAN BAKTINIZ MI?
Ayna, karşısında duran her şeyi yansıtır, hem de olduğu gibi… Hiç bir değişiklik yapmadan… Karşısına çıplak çıktığınızda ,
“ayıptır” diyerek sizi giydirmez. Erkekseniz sizi kadın ya da kadınsanız sizi erkek göstermez. Sizi aynen, olduğunuz gibi yansıtır.
Zihin de tıpkı bir ayna gibidir ve düşünce yansıtma özelliğine sahiptir. Bu sayede diğerlerinin düşüncelerini okuyabilir, onları anlayıp çözebilir, tanıyabilirsiniz. Bu, zihnin milyonlarca mekanizmalarından biridir. Bu, zihninizin gücüdür. Bu, telepatidir. Herkeste bu güç vardır. Peki, ama siz şu anda bu gücünüzü kullanabiliyor musunuz? Diğerlerinin düşüncelerini okuyabiliyor, onları çözebiliyor musunuz?
Kirli bir aynanın karşısındakini yansıtamaması gibi, kirli bir zihin de düşünceleri yansıtamaz. Yıllar boyu zihnimizin üzerinde biriken kalın toz tabakası, bunu yapmamızı engeller. Zihnimize bir bakalım. İçinde neler yok ki? Düşünceler, kelimeler, iç konuşmalar, görüntüler, hayaller, istek ve arzular, geçmiş, gelecek, plan ve programlar, acılar, endişeler, korkular, kıskançlıklar, nefret ve karamsarlık… Neler var neler…
Ya iç konuşmalarla dolup taşıyor; bir geçmişe gidiyor bir gelecekle ilgili endişe ve merak içinde planlar kuruyor, ya da sizi istek ve arzularınızın peşinden koşturuyor. O bitmeyen, sonu gelmeyen düşünceler bir film şeridi gibi peşi sıra gelmeye devam ediyor ve gelen mesajları almamızı engelliyor.
Şimdi, bu toz tabakasını temizlemek için harekete geçip meditasyona başlayın. Meditasyon sanıp geçici rahatlama tekniklerinin peşinde olmayın. Zihninizi tüm bu düşüncelerden arındıran gerçek meditasyon tekniklerini öğrenin. Böylece sadece diğer kişilerin düşüncelerini okumakla kalmayacak, en önemlisi, kim olduğunuzu görecek ve anlayacaksınız.
