Yerel Seçimler Yaklaşırken Kıssadan Hisseler!

Mustafa GÖKTAŞ

ANALİZ

Geçen gün yazdım.Önümüzde yerel genel seçim var.Yani?Belediye başkanlarını (belde, ilçe, il, büyükşehir) Bunların meclis üyelerini , İl genel meclisi üyelerini, mahalle ve köy muhtarlarımızı yeniden seçeceğiz.Ve bu seçtiklerimiz bizleri yerelde, yöremizde yönetecek ve idare edecekler. Ortaya çıkmış o kadar çok aday adayı var ki, gülersiniz ağlanacak halimize…Partilerin yetkili organlarının başına bela olmuşlar, gidip geliyorlar, ama beni aday gösterin.Aday borsası açılmış bu arada.Parayı bastıran öne geçiyor kiminde.Kimisi ise TEMAYÜL yoklaması yapacağız diyor.Oysa onun adı Temayül değil TAHAMMÜL yoklaması…Neyse..Konu bu değil.Ortaya geçen gün bir fikir koymuştum.Aday adayı olanlar, aday olanlar TV ekranlarında ve radyo mikrofonlarında seçmene sundukları proje, vaat, yapacakları işler bazındaki taahhütlerini 4077 sayılı Tüketiciyi koruma kanununa göre ve yürürlükteki kanunlar uyarınca gitsinler en yakın notere, bunu taahhüt altına alıp imzalayıp başta basın yayın kuruluşları olmak üzere kendi seçim bölgelerinde halka, seçmenlerine dağıtsınlar.Bu olmayacak bir iş değil.Doğruluk, dürüstlük, onurlu siyaset diyorlarsa bunu yaparlar ve attıkları imzanan hesabınıda verirler.Şimdi böyle bir taahhüt yok.Yürürlükteki yasalar dün olduğu gibi bu günde sözlere ve atıp tutmalara karşı bir şey de yapmıyor, yapamıyor.Yapamaz. Dilin kemiği yok, üfürük çok.Olmayacak işleri halkın önüne “yapacağım, edeceğim” diye koyanlar var.Vatandaş bilmiyor, bilemez.Karşısındakini adam sanıyor, inanıyor.Aslında güveni kötüye kullanma var, hileli ve nitelikli dolandırıcılık var, ama hesap soran yok.Biz tüm vatandaşlar adına bu hesabı sormaya hazırız.Belki vatandaş tek tek bu kişilerden hesap soramaz.Ama biz Bir Tüketici kuruluşuyuz ve Amacımız tüketicilerin hak ve hukukunu korumak.Seçme ve seçilme, oy kullanma da en temel tüketici hakkı.
 Kimse kimseyi yanıltarak oy alamaz, isteyemez.
 Hileli olarak kusurlu ve ayıplı vaatlerde bulunup hizmet getireceğini söyleyerek ve beyan ederek oy avcılığı yapamaz.
 Ama bu resmi olarak kağıda dökülürse olur.
 Söyleme ile olmaz.
 O yüzden gitsinler notere taahhüt altına alsınlar bizlere versinler.
 Tüm tüketici kuruluşlarına versinler.
 Basına versiler.
 Vatandaş aramaz ise hakkını ki, çoğu uğraşmaktan aciz durumda, biz onlar adına takipçisi olur ararız.
 Meraklanmasınlar.
 Yeterki ortalıkta ben şunun için, bunun için, şu makam için adayım diyenler, halka arz ettikleri proje, yapacakları iş ve hizmet hususunu noterde taahhüt altına alsınlar.
 Bakın ondan sonra ne olacak?
 1-     Öncelikle kimse yapamayacağı vaadi veremeyecek atıp tutma ŞIP diye bir anda kesilecek. Çünkü, kırk ölçüp bir biçmeye başlayacaklar. Sıkacak.
 2-     Bu atmasyon ve üfürük işler yapılamayacağından ortaya çıkan abuk subuk aday adaylarının çoğu kendiliğinden çekilmek zorunda kalacak, çünkü o ortam ortadan kalkmış olacak.
 3-     Verilen sözler seçildikten sonra verenler unutmayacak, unuttum diyemeyeceğini bilecek, mazeret üretemeyecek, ve kamuoyu verdiği sözleri unutturmayacak ve sözler yerine gelmemiş ise hesap sorulabilecek.
 4-     En önemlisi siyasetde yok olan güven kaybını ve oluşan güven bunalımını ortadan kaldıracak tertemiz bir sayfa açacaktır.
 Bu dediklerime kulak verin.
 Seçim yaklaşıyor.
 A’yı B’yi telafuz edemiyor adam ama çıkmış aday olmuş.
 Çoğunda mantık şu.
 Bir seçilelim, gerisi kolay.
 4 sene bu yahu.
 Öyle kolay mı, bir daha seçilmeye gerek yok, zati yükümüzü tutarız.
 İnanını çoğunda anlayış bu.
 İstisnalar kaideyi bozmuyor ne yazik ki…
 Öyle olmasa, yıllar yılı kentlerin ve yörelerin, mahallelerin kaderi bu mu olur?
 Gelin beni dinleyin.
 Allah rızası için dinleyin.
 Söylediğim zor bir iş değil.
 Sistem bozuk.
 Bakın Ab bile artık benim 15 yıldır söylediğimi söyler oldu.
 Siyasi Partiler yasanızı Demokratik hale getirin diyor.
 Çünkü Değil.
 Halen lider eğemen politikalar geçerli bizde.
 Liderin iki dudağı arasında adayların kaderi.
 Öyle ise Vatandaşlar olarak, halk olarak biz kendi çıkarımızı ve hakkımızı koruyalım.
 Koruyabilmek için karşımıza adayım diye gelene bu söylediklerimi söyleyip tavrını bir ölçelim.
 Görün bakın nasıl kıvıracak ve kıvırtacaklardır.
 Sıkıya gelemez çoğu çünkü.
 Bunların çoğu atıp tutmaya, yalan konuşmaya alışmış tipler.
 Unutmayın bizde herkes çaktırmadan Atatürk’e söver ama Atatürk’çüdür.
 Demokrasiye inanmazlar ama herkes Demokrattır.
 Geçen, siyasetin duayeni Abuzer Kıldagezer anlatıyor.
 Adamın biri ağzını her açtığında her söylediğinde, konuştuğunda küfreder bağrır çağırırmış.
 Kimsenin de kendine HOŞT bile demediğini görünce, kendisini ASLAN sanmaya başlamış.
 Bir gün bakmış ki gençler yeni yetmeler her tarafına dövme yaptırıyor.
 Kalkmış bu da gitmiş dövmeciye.
 Benim göğsüme bir aslan resmi yap demiş.
 Dövmeci başlamış çalışmaya.
 İğneyi göğsüne batırdıkça bizimkisi feryatı figan etmiş.
 Başlamış sormaya ve cevap almaya.
 Aslan’ın nereseni yapıyorsun?
 Kuyruğunu…
 Vazgeç yapma…
 Biraz sonra yine bağırmış…
 Şu an neresini yapıyorsun?
 Yelesini…
 Bırak yapma…
 Bir iki dakika sonra, yine bağırmış, yine feryat etmiş..
 Şu anda neresini yapıyorsun?
 Pençesini…
 Bırak yapma…
 Dövmeci, bakmış ki olacak değil, kaldırıp atmış iğneyi:
 “Hastir ulan, bas git, kuyruksuz, pençesiz, yelesiz aslan olur mu?”
 Kıssadan hisse size…
 Olur, olur, sağınıza solunuza, arkanıza, önünüze bakın ve sabahtan akşama ne kadar çoklar kendisini aslan sanan çakallar…
 Bu günlükde bu kadar, hadi hoşça kalın.
 Ama yukarıda seçim ve adaylar için söylediklerime takılı kalın.

Bu yazı www.haberanaliz.net, www.haberserbeti.com, www.beautifuljournalist.com,

www.havadis.tv, www.hadisehaber.com, www.medyarazi.com, www.keshaber.com, www.haber32time.com, www.haberdengeliyoruz.com, www.muhabirizbiz.com, www.radyoulku.com, www.sonmanset.com, www.konyadahaber.com, www.turkiyedehaber.com, http://www.bilgiagi.net, http://www.habermix.net, http://www.haberevreni.net, http://www.gazetemetropol.com, http://www.profesyonelhaber.com, http://ulusalses.net, http://www.antakyahaber.net, http://www.cdgbim.com, http://www.sonsayfa.com, www.ozgurhaber.com.tr, http://medyakulisi.com