Cumhuriyet rejimi, ulusun yani halkın kendi kendini idare etmesi, yönetmesidir. Halk seçerek veya atayarak devlet idaresine getirdiği kişileri görevleri süresince denetlemediği için devletimiz ve milletimiz günümüze kadar ve halen cumhuriyetin kuruluş ilkelerine göre değil, halkın seçtikleri ile seçilenler tarafından atananlarının kendi ilkelerine göre yönetilmiştir ve yönetilmeye devam edilmektedir.
Devletin ve milletin sevk ve idaresine talip olanlar içerisinden oyunu ver ya da verme, seçilerek ya da seçilenler tarafından atanarak göreve gelen ve getirilen muhtar, ihtiyar heyeti, belediye başkanı, belediye meclis üyeleri, il genel meclis üyeleri, milletvekilleri ve bakanlar, devletin milletine hizmet etmesi için ihdas ettiği kamu kurum ve kuruluşlarındaki amirler ve memurlar görev süreleri boyunca, sizden bizden ayrımı yapmadan Türkiye Cumhuriyeti Devleti adına adil bir şekilde hizmet etmekle yükümlüdür.
Seçilmiş ve atanmış görevlinin partisi, seçilene ve atanana kadar yakasında ve beyninde, seçildikten ve atandıktan sonra ülkesine ve milletine adil hizmet edebilmesi için seçildiği sandıkta kalacaktır ve kalmak zorundadır. Günümüze kadar ve halen seçilen ve atanan yetkililerin seçildikleri partilerine ait rozetlerini seçildikleri sandıkta bırakmadıkları ya da ağa babaları tarafından bıraktırılmadığı için sizden bizden ayrımı yapılarak insanlarımız ötekileştirilmeye devam edilmektedir.
Günümüze kadar ve halen kendi kazdığı kuyuya düşen seçmenler, bundan böyle seçtiklerinizi, “böyle gelmiş, böyle gider ” yanlış anlayışına dur dedirtecek olan müfettişlik (denetleme) görevinizi yerine getirmediğiniz müddetçe malum sıkıntıları, acı ve ızdırap’ları yaşamaya devam edersiniz.
"Türk Milleti, halk idaresi olan cumhuriyetle idare olunur."Türk Milleti'nin yaradılışına ve karakterine uygun idare, cumhuriyet idaresidir. Bu günkü Hükümetimiz doğrudan doğruya milletin kendi kendine, kendiliğinden yaptığı bir devlet teşkilatı ve hükümetidir ki, onun adı cumhuriyettir. Artık hükümet ve millet arasında geçmişteki ayrılık kalmamıştır. Yönetim halk, halk yönetim demektir."
Batı dillerinde cumhuriyetin karşılığı, ulusun kendisini yönetmesidir. Cumhuriyete hayat veren damarların başında ise demokrasi geliyor. Gerçek cumhuriyet rejimlerinde sistemin demokrasi ile olan ilişkisi çok önemlidir. Çünkü iç ve dış tehlikelere karşı cumhuriyet kendisini, demokrasinin gerekleri içinde koruyacaktır. Bunun dışına çıkılırsa; demokrasi ile cumhuriyet arasında kopukluk başlar. Eğer böyle olursa en büyük zararı cumhuriyetin yine kendisi görecektir. Demokrasiyi benimsemiş siyasî rejimlerde, özgürlüklerin kullanılma alanları demokrasinin kuralları ile sınırlandırılmıştır. “Cumhuriyet rejiminde kimsenin sınırsız hak ve hukuku yoktur. Çünkü demokrasilerde; kişilerin, dolayısıyla, toplumların özgürlükleri, hukuk yolu ile güvence altına alınmıştır. Bunların sınırları da adaletin kalemi ile çizilmiştir” diyerek halkına verdiği değeri kurduğu Cumhuriyet ile pekiştiren T.C.Devletimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve yol arkadaşlarını minnet şükran ve rahmetle yâd ediyoruz.
Milletimiz günümüze kadar ve halen seçerek kendilerini temsil eden vekillerinin karşısında el pençe divan durmak yerine, oy verse de vermese de seçilmiş ve atanmış bütün yetkililerini denetleyerek, asıl gücün kendisi olduğunu göstermelidir diyor, saygılar sunuyorum.
Ahmet Yenin
Siz Vekil Değilsiniz!
