Bir şekilde ellerine geçirdikleri makam ve mevkileri korumak ve kollamak adına zorla toplanan ülkenin can ve kan damarı vergisini hastaya ustaya vesaire ye gelişigüzel dağıtarak hazıra alıştırıldığımız için çalışmayı zul sayan bir millet olduk çıktık!
Hâlbuki ülkemizin her tarafı farklı iklim yapısı ve bol suyu ile ayrı ayrı bin bir çeşit ürünü yetiştirmeye oldukça müsait topraklar ve yer altı yer üstü zenginlikleriyle dolup taştığı için bizden başka herkesin iştahını kabartmasına rağmen her ne hikmetse bedava dağıtılan paralarla çalıştırılarak helalinden kazanıp harcamamız yerine yattığımız yerden bedava geçinmeye alıştırıldığımız için ne ülkemizin nede kendimizin kıymetinden bihaber yaşadığımızdan dolayı göz göre göre sürünüyoruz,süründürülüyoruz.
Dün olduğu gibi bugünde doğruyla yanlışın kanka olduğu ülkemizde, özelliklede yaşadığımız bir avuç yerleşim yerlerinde işinden evine, evinden işine gelip giderken suya sabuna dokunsan da, dokunmasan da iyi değil kötü insan da olsan bu şartlar altında yaşamak gerçekten zor. Özellikle üreterek tüketmekten yana olan insanlar için daha da zor!
Düzgün kurulup zaman içerisinde çarpık yöneticiler yüzünden çarpıtılan sistem içinde yetersiz bütçelerle düzgün iş yapmak, hizmet üretmek, kaynak bulma düzenbazlığı içinde yalana, yanlışa düşmeden düşürülmeden iyi insan olarak yattığın yerden yaşamını idame ettirmek mümkün değil.
Bukalemun misali ya her dönemin adamı olup iş yapmadan iş yapar görüneceksin, ya da hayatın acı gerçeklerini bilerek hırpalanmayı, ağır sözlere katlanmayı göze alarak dün ve bugün olduğu gibi köle misali el açarak yaşayacaksın. Çalışarak üreterek emek karşılığı kazandığını tüketerek yaşamayı ilke dinen insanların biri değil hiç biri el açmaz ve açamaz. Bu nedenle ülkemizde çalışmayan değil çalışan çaresiz insanlar ezilmeye devam eder ve ediyor. Her dönemin adamı isen yalancının mumu yatsıya kadar yanar misali malum yatsıya kadar çalışmayanlar için mesele yok. Ama bizler gibi hazırcılara göre her şeye maydanoz oluyorsan yandığının resmidir.
Çirkin sistem öylesine oturmuş ve oturtulmuş ki akşamdan sabaha söküp atmak mümkün değil. Yaratanın sana biçtiği ömrü bir şekilde tamamlayarak ebediyete öyle ya da böyle bir şekilde gidebilmen için kendi deveni gütme hakkın ve şansın yok. Bu yüzden ya bu deveyi güdeceksin ya da bu deveyi güdeceksin. Kendi devesini gütmek için haksızlıklarla, kanunsuzluklarla mücadele ederken yaşadığı olumsuzluklar nedeniyle gidecekleri yerde ıslah edilmeleri ya da ıslah olmaları beklenenlerin beklenmedik şekilde azarak geri dönmeleri hayatını iyi insan olarak yaşama gayreti gösterenlerin sayılarını her geçen gün azaltınca çaresiz kalanlar ister istemez alemin doğrusu ben ya da biz miyiz yanlışına mahkum edilerek, dün olduğu gibi bugünde boyunlarını bükmek durumunda kalıyorlar.
Yamaklığın, yalaklığın pirim yaptığı inancıyla gücün, güçlünün yanında günlük yaşamaya alışan ve alıştırılan insanlar hayatlarını ilelebet bu şekilde devam ettiremeyeceklerini anladıklarında iş işten çoktan geçmiş olacaktır. Ülke ve İnsanlar olarak iş işten geçmeden T.C Devletimizin Kurucusu Dünya Lideri Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi sağlığımız yerinde olduğu müddetçe durmadan, dinlenmeden çalışalım, yorulalım, üretelim ve öyle tüketelim. Çünkü üreterek tüketmenin tadı ve huzuru bir başkadır diyor, saygılar sunuyorum.
Ahmet Yenin
…tadı ve huzuru bir başkadır
