Yüce Dinimizin en ağır günahlardan saydığı, sayın başbakanın
Dindar gençlik yetiştiriyoruz? Beyanlarına rağmen yurdumuzda ve bilhassa Ünye’de 2000’li yıllardan buyana cinsel taciz suçlarına ilişkin olarak açılan davalarda patlama yaşanması, adalet mensuplarını derinden yaralayarak bazılarının branşlarını değiştirmek suretiyle Ünye’den ayrılmalarına sebep olmuştur.
Ülke genelinde olduğu gibi özellikle Ünye’de Ceza davalarına bakan mahkemelerde bulunan dosyaların % 80’lere varan bölümünü cinsel suçlar teşkil etmektedir.
Mahkeme hâkimleri bu suçlar nedeni ile ruhen çöküntü yaşamakta ve bu tür davalara bakan mahkemelerde görev almaktan imtina etmektedirler. Bu suçlar baba ile evlatları arasında, kardeşler arasında işlendiği gibi, en fazlada yaşı çok küçük çocuklara karşı yine hem cinsler arasında işlenmektedir.
Bunun sebebi aile yapımızın ve aile kavramının bozulması ve ahlak çöküntüsüdür. Aileler çocuklar ile yeteri kadar ilgilenmemekte ve bu ilgisizlik
Yan etkilerle (yanlış kullanılan İnternet ve Televizyonlar) manevi çöküntüye neden olmaktadır. Maneviyat sadece din eğitimi ile de kazanılmamaktadır. Bu şartlarda yetiştirilen çocuklar ve gençler belli bir yaşa geldiklerinde ailelerini de dinlemez duruma gelmektedirler.
Zamansız verilen öğütler ve baskılar neticesinde çocuklar çareyi evlerini terk etmekte buluyorlar. Bazı ahlak yoksunu kendini bilmez varlıklar çocukların bu hallerinden yararlanmak istiyorlar. Ve genelliklede yararlanıyorlar.
Ama neticesi her iki taraf içinde büyük bir hüsran ve telafisi mümkün olmayan perişanlıklar oluyor. Zira cinsel taciz suçlarına verilen cezalar adam öldürmekte verilen cezalara neredeyse eşdeğerdedir.
Her vatandaşın ceza kanununu bilmesi mümkün değildir.Ama bu olaylara karışanlara vatandaş demek ne kadar doğrudur orası okurların yorumlarına kalsın.
İçimizi sızlatarak ta olsa kaleme almak mecburiyetinde olduğumuz ibret vesikası niteliğindeki yazımız belki okunur ve faydası olur mülahazası ile bu suçlara ilişkin bazı maddeleri okurlarımıza ve duyarlı vatandaşlarımıza takdim ediyoruz
TCK’nun 102’ci maddesinin birinci fıkrası.
A-Cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığını ihlal eden kişi mağdurun şikayeti üzerine 2 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
TCK’nun 102’ci maddesinin ikinci fıkrası
B-Fiilin vücuda organ veya sair bir cisim sokulması sureti ile işlenmesi durumunda 7 yıldan12 yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
Bu fiilin eşe karşı işlenmesi durumunda kovuşturma ve soruşturma yapılması eşin şikâyetine bağlıdır.
TCK’nın102’ci maddesinin üçüncü fıkrası.
C-Suçun beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak durumda olan kişiye karşı, kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfus kötüye karşı kullanılmak sureti ile, üçüncü derece dahil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi olan bir kişiye karşı, silahla veya birden fazla kişi tarafından birlikte
İşlenmesi halinde yukarıdaki fıkraya göre verilen cezalar yarı oranında artırılır.
Suçun sonucunda mağdurun beden ve ruh sağlığının bozulması halinde 10 yıldan az olmamak üzere hapis cezası ile cezalandırılır.
Suç sonucu mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölümü halinde ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.
TCK’nun 103’cü maddesi.
Çocuğu cinsel yönden istismar eden kişi 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.(18 yaşını bitirmemiş olanlar çocuktur).Buna her türlü cinsel davranış girer.
Cinsel istismarın vücuda organ veya sair bir cisim sokulması sureti ile eylem gerçekleştirilmesi durumunda 8 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası hükmolunur.
Bu suç üst soy iki veya üçüncü derece kan hısımı, üvey baba, evlat edinen, vasi, eğitici, bakıcı, sağlık hizmeti veren veya koruma ve gözetim yükümlülüğü bulunan diğer kişiler tarafından, ya da hizmet ilişkisinin sağladığı nüfus kötüye kullanılmak sureti ile veya birden fazla kişi tarafından gerçekleştirilmesi halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilen ceza yarı oranında artırılır.
Çocuklara karşı cebir veya tehdit kullanmak sureti ile gerçekleştirilmesi halinde yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır. Suçun sonucunda mağdurun beden ve ruh sağlığının bozulması halinde 15 yıldan az olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur.
Yüce Dinimizin en ağır günahlardan saydığı ve insanlarımız içerisinde en büyük insanlık ayıbı olarak kabul gören Ülkemizde, özelliklede Ünye’de tavan yapmış cinsel taciz olayları kanuni muhatapları başta olmak üzere duyan insanlarımızı ve kaleme almak durumunda olan bizleri derinden yaralayan “En Büyük İnsanlık Ayıbı! Başlıklı yazımızı okuyun, okumayanlara lütfen ibreti âlem için okutun ki “zararın neresinden dönülürse kardır “özdeyişinden hareketle yüce dinimize yakışır biçimde yaşayarak dünyaya iyi örnek olalım diyor, saygılar sunuyorum.
Ahmet Yenin
En Büyük İnsanlık Ayıbı!
