Saygıdeğer okurlar ve sorumluluk sahibi insanlar, gürültünün günümüzde en çok karşılaşılan çevre kirliliklerinden biri olduğu ve insanlar başta olmak üzere bütün canlıları olumsuz etkilediği kaçınılmaz bir gerçektir. Bir süre evvel çıkarılarak uygulanmaya devam edilen kabahatler kanununa rağmen her ne hikmetse bir arpa boyu yol alamadık. Ancak varlığı ile sağlığımıza olumsuz etkileyerek hayatımızı allak bullak eden gürültü kirliliğine karşı öncelikle ve özellikle yayınladığı genelgeye minarelerimizde ezan okunması ve camilerimizde ibadet yapılması başta olmak üzere uyulursa, diyanet işleri başkanlığımız diğer kurumlarımıza iyi örnek olacaktır.
Din adamlarımızın görevlerinin zorluğuna laf yok. Kolay iş yok. Ama önemli olan zoru başarmak. Kim hangi mesleği rızık kapısı olarak seçmiş ise, mesleğini en az hata ile yerine getirmekle mükelleftir. Herkes din adamı olamayacağına göre din adamı olmayı seçen kardeşlerimiz işlerinin zorluğundan ziyade önemini ve özelliğini bilerek bu ulvi görevi seçtikleri için sabah erken kalkıp ezan okumak için kendini hazırlayacak.
Günde 5 vakit ezan okuyacak. Bilindiği gibi her ezanın makamı farklı. Sabah ezanını saba, öğle ezanını uşşak veya rast, ikindi ezanını rast, akşam ezanını segâh ve yatsı ezanını hicaz makamında okuyacak. Güzel ezan okumak çok önemli. Çünkü ezan namaza çağrıdır. İnsanlar ezan okunurken oturuyorlar ise koltuk kendilerine diken olmalı. İşleriyle meşgul iken bile oh be ne güzel ezan okunuyor içim bir hoş oldu demeli. Çünkü ezan okuyarak insanları ibadete çağırıyorsunuz. Güzel okunan ezan sayesinde insanların manevi duyguları hat safhaya yükselir. Hatta güzel okunan ezan sayesinde Müslüman olan turistlerin varlığını yazılı ve görsel basından çok duyanımız olmuştur. Günümüz dünyasında ezanın güzel sesli müezzinlerimiz tarafından okunması gerekir. Tabi ezan okumada Sadece güzel sesli olmak yetmiyor. Sesin işinizi özüne uygun olarak eğitilmesi gerekiyor. Akıl izan sahibi insanlar olarak biliyor ve inanıyoruz ki çirkin ses yoktur, eğitim isteyen ses vardır.
Ancak, Türkiye, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yayınlanan genelge ile “Cami içinde yapılan vaaz, mevlit ve benzeri programların minare hopörlerinden yayınlanmasına yasak getirilirken, aynı genelge “İbadet esnasında cami içindeki ses cihazlarının sabah, akşam ve yatsı gibi cemaatin az olduğu vakitlerde kullanılmaması, ayrıca diğer vakitlerde kulağı rahatsız etmeyecek şekilde ayarlanması, Hopörlerin ses düzeninin ezanın çevrede duyulmasını sağlayacak fakat gürültü kirliliğine sebep olmayacak şekilde ayarlanması” talimatlarını içeren genelgeye başta Ankara olmak üzere, Ordu-Ünye, Adana, Antalya, Denizli, Isparta, Kayseri, Balıkesir, Mersin, Eskişehir, özellikle Mevlana Külliyesinin içinde yer aldığı Konya Sultan Selim Camiinde dahi uyulmadığına 21 Mart 2012 Salı günü Öğle namazında üzülerek tanık olduk.
Evet saygıdeğer okurlar ve sorumluluk sahibi insanlar,“Çoban isterse tekeden süt çıkarır “diyen atalarımızın özdeyişinden hareket eden ve edecek olan azimli ve istekli din adamlarımız (Müezzinlerimiz” sayesinde ezan güzel okunarak sağlığımızın baş düşmanı gürültü kirliliği camilerimizden sonra diğer kurumlarda da sona erecektir diyor, saygılar sunuyorum.
Ahmet Yenin
Önce Ezan Okunacak
