Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Selami Saygın

Suriye’de Bahar (I)

Selami SAYGIN Yazar Selami SAYGIN
21 Şubat 2012
Selami Saygın
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Soğuk Savaş döneminde “Mısır’sız savaş Suriye’siz  barış olmaz” sözü çok yaygın olarak kullanılmıştır. Bu aslında Suriye’nin durumun izah eden güzel bir cümledir. Çünkü bütün iddiaların aksine Suriye, İsrail’e karşı tek başına hiçbir zaman savaşmamıştır. İsrail’e karşı Suriye ordusunun son savaşı 1973’te (elbette Mısır ile birlikte) olmuştur. Ama tek başına savaşamayan Suriye tek başına barışı bozacak imkana her zaman sahip olmuştur. Çünkü Suriye’de üstlenen bütün silahlı örgütler, Suriye’nin en büyük fırsatı ve manivela gücünü oluşturmuştur. Hatırlanmalıdır ki 1968’lerden başlayarak Türkiye’ye karşı mücadele eden ne kadar irili ufaklı silahlı örgüt varsa hepsinin yolu Suriye’den geçtiği gibi her zaman Suriye tarafından korunmuş ve kollanmışlardır.

 

Arap Baharı Tunus’ta başladı 17 Mart 2011’de ise Suriye’nin Ürdün sınırındaki küçük bir şehir olan Dera’dan içeri girmiş oldu. Üzerinden yaklaşık bir yıl geçti. Bir yıllık süre içinde Suriye’de uluslar arası kaynaklara göre on bine yakın öldürüldü. Onun birkaç katı sayıda insan tutuklandı. Tutuklananlara nasıl işkenceler yapıldığı, ne kadarının öldürüldüğünü ise kimse bilmiyor. Her gün ortalama 40-50 kişi öldürülmeye devam ediyor. Onun daha fazlası ise yaralanıyor veya sakatlanıyor.

 

Suriye’de ki azınlık Baas Partisi (% 7-12 arası tahmin edilen) bir küçük azınlığa dayandığı için içerde kendisine yetecek sayıda bir toplumsal desteğe de sahiptir. Elbette geri kalan % 90’lık büyük çoğunluğun tümü de yeknesak bir topluluk sayılamaz. Ülkenin en büyük iki şehri olan Şam ve Halep’te henüz büyük muhalefet gösterileri olmadı. Bu iki büyük şehirdeki muhalefet gösterileri diğer şehirlere göre daha az sayıda katılımla gerçekleşmektedir. İstihbarat-polis gibi rejimi ayakta tutan güçlerin bu şehirlerde çok iyi örgütlenmelerinin bunu engellemiş olmasının yanında işin başında hedef olmaktan kaçınma kaygısı da ağır basmış olabilir.

 

Son bir yıl içinde Suriye ordusundan önemli sayıda kaçışlar gerçekleşti. Ordudan kaçanlar “özgür Suriye ordusu” adlı silahlı bir cephe oluşturdular. Son birkaç aydır bu özgür Suriye ordusunun hükümete bağlı silahlı unsurlarla çatışması da sıkça haber olmaktadır. Ancak bu kaçışlara rağmen Suriye ordusunda, rejimi yıkacak ölçüde, en azından sarsacak şekilde  esaslı bir çözülme olmadı. Baas iktidarı hem % onluk bir toplumsal tabana hem de önemli bir silahlı güce sahip olmaya devam etmektedir. Özgür Suriye ordusundan başka oluşan Suriye Ulusal Konseyinin de henüz Baas iktidarını alaşağı etme noktasına gel(e)mediği anlaşılmaktadır.

 

BM Güvenlik Konseyinin; Rusya ve Çin engellemeleri nedeniyle doğrudan Suriye’yi kınayacak, yaptırım uygulayacak bir karar da alamamıştır. Daha önceki dönemlerde olduğu gibi, Kosova, Bosna ve Libya’da ABD’nin baskısı ile Çin ve Rusya engeli güvenlik konseyi kararlarının hayata geçirilmesinde aşılmışken Suriye’de henüz aşılamamıştır. Suriye’de Tartus kıyı şeridinde SSCB döneminden kalma bir Rus Askeri deniz Üssü ve Suriye ordusunun ihtiyacı olan malzemenin büyük ölçüde Rusya’dan alınması benzeri ticari ve ekonomik kaygılarla Çin’in de Suriye’nin yanında saf tuttuğu bilinmektedir. Ancak Rusya ve Çin’in ilanihaye Suriye’nin yanında duramayacağı kesindir. İddia edildiği gibi ABD ve NATO’nun Suriye’ye gerçekten ısrarlı bir müdahale kararı olsaydı şimdiye kadar Rusya ve Çin üzerinde yoğunlaşacak baskılarla bu sonuçlanmış olurdu. ABD Başkanı Obama’nın askeri müdahaleden uzak durma çabası ve 2012’de ABD’de başkanlık seçimlerinin yapılacak olması  da ABD’yi Suriye konusunda daha tereddütlü bir hale getirdiği söylenebilir.

 

Suriye’deki azınlık Baas Partisinin kanlı iktidarına en çok desteğin İran’dan geldiği açıktır. İran’ın İslami siyaset iddiaları Suriye semalarında yerini fırsatçılığa ve şaibeli bir işbirliğine bırakmaktadır. Kendi vatandaşlarını korumaktan aciz Irak hükümeti bile İran’ın etkisi ile aynı şekilde Hizbüllah’ın içinde olduğu Lübnan Hükümeti Arap Ligi toplantılarında, Suriye’den taraf olmaları nedeniyle  ittifakla karar alınamamaktadır. Zaten Arap Liginde alınacak bir ittifak kararını da uygulayacak bir askeri güce de sahip olmadığı bilinmektedir.

 

Türkiye hükümeti açıktan sözlü desteğine ve Suriyeli sığınmacılara ev sahipliği yapmasına rağmen Suriye’ye karşı fiili bir müdahaleye muhalefet ettiğini açıklamaktadır. Baas iktidarına karşı yapılan bütün sözlü açıklamalar ise ne şehirlerin kuşatılıp, gıda-su-ilaç ve elektriksiz bırakılmalarını, topa tutulmalarını, haftalar süren sokağa çıkma yasaklarının uygulanmasını ve bu esnada zaman zaman evlerin iş makineleri ile topla yıkılmalarını, çatılara yerleştirilen keskin nişancılarla sokakta görülen herkesin acımasız bir şekilde katledilmesine engel olamamıştır. Türkiye hükümetinin, Başbakan Erdoğan’ın Arap Baharı başlangıcında Arap Sokağında sahip olduğu itibarın/güvenin giderek aşınmaya başladığı ise genel kabul halini almıştır.

 

Suriye Basını Kuzey Kore-Rusya-Çin-İran hararetle desteklerken Türkiye içinde de TKP’den İşçi Partisine, PKK’dan Kemalist kesime kadar, varlığını Arayni görüşlere adayanlara kadar oldukça geniş bir kesim Suriye’ye bir dış müdahaleye şiddetle karşı çıkmakta her gün yapılan katliamları Suriye hükümetinin doğal bir hakkı saymaktadırlar. İlginç olan bir taraf da bir yıldır açıktan hiçbir ülke ve kurum Suriye’ye müdahale olmalıdır diye bir görüş açıklamadı.

 

Arap baharının yaşandığı Mısır-Libya ve Tunus ile Suriye’nin karşılaştırılması da Suriye Baharı konusunda karamsar görüşü kuvvetlendirmektedir. Çünkü Tunus’ta başlayan muhalefete karşı, Tunus ordusu ve polisi ciddi bir güç kullanımına yönelmedi. Diktatör Zeynelabidin bin Ali Tunus’u terk etti. Seçimler oldu. Halk istediğini seçti. Tunus’ta 24 yıllık bir dikta yıkılmış oldu. Mısır’da Mareşal Tantavi: “Mısırlı Mısırlıyı öldürmez” diye muhalefete karşı silah kullanmayı reddettiği için diktatör Mübarek devrildi. Yargılanmaya başlandı. Libya da kayda değer bir odu gücü yoktu. Silahlı aşiret güçlerine karşı ise NATO’nun desteklediği muhalifler bir yıllık bir çatışmadan sonra Kaddafi güçlerini yenmiş oldu.

 

Suriye’de  Baas iktidarı  içerde ve dışarıda sahip olduğu destek nedeniyle adı geçen ülkelerin hepsinden farklı özelliklere sahiptir. Uluslar arası bir dış müdahalenin Suriye’ye yapılması şartları şimdilik yoktur. Zaten Suriye’ye bir dış müdahaleye şiddetle karşı çıkanlar ise; sokaklarda binlerce insanın katledilmesini Baas iktidarının bir hakkı gibi görmektedirler. Bu durumda Suriye’de özellikle Cuma namazlarından sonra insanlar katledilmeye devam edecektir. Daha çok sayıda insanın öldürülmesi ise muhtemelen ordu ve polisten firar edenlerin çoğalmasına, Özgür Suriye Ordusunun güçlenmesine bütün Suriye’yi içine alacak ciddi bir iç savaşın oluşmasına yol açacaktır. Gelişmeler Suriye’de iç savaş seçeneğini güçlendirmektedir.

 

İran’ın tutumu elbette Suriye’de baharın gelmesini engelleyemez. Katillerden/tağutlardan yana olan kirli dış siyasetinin üzerindeki kanlı lekeyi giderek büyütecektir. Üstelik İran’ın bu güne kadar bir dış siyaset aracı olarak kullandığı Filistin/Hamas konusu da artık İran’ın elinde ki bir araç olmaktan çıkmıştır. Filistinliler / Hamas tercihini katillerden değil halktan yana yapmıştır. Bunun sonucu olarak Hamas Lideri Halid Meşal Şam’dan Katar’a taşınmıştır. İran giderek müttefiki olan katil basçılarla baş başa kalmıştır. Suriye muhalefetine İran’dan yöneltilen “dış kaynaklı bir kurgu” iddiasının da aslında diktatör Esad’ı kurtarma amacına yönelik kirli/kanlı/şaibeli bir icat olduğu herkesçe bilinmektedir. Çünkü 1976’larda fiilen Baba Esad’a karşı Suriye’de başlayan silahlı mücadele lider Mervan Hadid’in işkence altında katledilmesine ve nihayet 1982 hama faciasına yol açmışken, Suriye’deki mücadelenin bu uzun geçmişine rağmen onu hala bir “dış kurgu” olarak görme ve gösterme çabası bir istihbarat yalanından öteye suç ortaklığını gizleme ve katilleri koruma çabası olmalıdır.

Paylaş
Etiketler: Arap Baharı Tunus’ta başladıözgür Suriye ordusuSuriye’de ki azınlık Baas PartisiSuriye’nin Ürdün sınırındaki küçük bir şehir
Önceki Yazı

Eğtimin Karadulları

Sonraki Yazı

Zeliha’nın Yeri

Selami SAYGIN

Selami SAYGIN

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

İlişkili Yazılar

Selami Saygın

Kadının Yeri Ne Oldu?

24 Aralık 2012
5k
Selami Saygın

Kerbela Faciası

10 Aralık 2012
5k
Selami Saygın

İç Savaşın Başlaması

26 Kasım 2012
5k
Selami Saygın

Kalpak

08 Kasım 2012
5k
Sonraki Yazı

Nifak Tohumları, Tefrika Ve Tedbir!..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap