Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Edip YÜKSEL (Prof.Dr.)

Vadedilen Sabah için Nurculara Selam Olsun!

Edip YÜKSEL (Prof.Dr.) Yazar Edip YÜKSEL (Prof.Dr.)
07 Şubat 2012
Edip YÜKSEL (Prof.Dr.)
3
402
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş
Hayranları tarafından Bediüzzaman, yani Zamanın Harikası olarak tanınan, nüfus cüzdanında Said Okur olarak geçen, hemşerim Bitlisli Said-i Kürdi veya Said Nursi, çok zeki ve cesur bir insan idi ama maalesef psikolojik bölünmeler ve entelektüel krizler yaşamış bir ilim ve mücadele adamıydı.
Rus ve Libya cephelerinde bizzat çarpışmış,
Sünni bir Kürt alimi olduğu halde Şeyh Sait isyanını desteklememiş, daha sonra sürgün ve hapishane gibi zor koşullarda yazdığı risalelerle kendisini Kuran hakikatlerini keşfetmeye ve onu felsefi ve bilimsel delillerle savunmaya adamıştı. Bu mücadelesini iki cepheye yoğunlaştırmıştır. Bir yandan Bolşevikler tarafından propaganda edilen ateist felsefeye öte yandan Atatürk ve İnönü tarafından yürütülen Batılılaşma kampanyasına karşı çıkmış, batının bilimsel başarılarını Sünniliğin dogmaları ile barıştırarak bir sentez oluşturmaya ve hatta bu amaçla Medresetü'z Zehra adında bir üniversite açmaya çalışmıştır.
Birinci Dünya savaşıyla birlikte zirveye çıkan işgallerin, katliamların, mağlubiyetlerin, iç savaşların, ihanetlerin, politik, sosyal ve ekonomik depremlerin halkları ve bireyleri sarstığı bir ortamda hemşerim Said büyük bir cesaretle ve azimle "imanı kurtarmaya" çalıştı. Eski medrese geleneğinde saygı gören Yunan (Plato ve Aristo) felsefesinin etkisiyle modern bilimlere ve felsefi tartışmalara ilgi gösteren Said, çağdaşı din adamlarından daha avantajlı olmasına rağmen kafası karma karışıktı. Said pozitif bilimler olarak adlandırılan modern bilimlere ilgi duymasına rağmen o bilimlerin temeli olan bilimsel yöntemi kavrayamamıştı. Kuran'ın nazil olduğu dönemde kullanılan Ebced sistemine alabildiğine ilgi duymasına rağmen matematik ve özellikle istatistiksel analiz konusunda alabildiğine yetersizdi. Aklın ve felsefi tartışmanın önemini kavradığı halde çeşitli nedenlerle tutarlı ve sistemli bir felsefeyi geliştirecek alt yapıya sahip değildi. Dini konularda, Sünni mezhebin sınırları içinde tecdit yapma hevesinde olmasına rağmen, Sünni geleneğinde ciddiye alınan klasik eserleri pek izlemiyordu. Hatta mezheplerin geliştirdiği ve çok önem verdiği fıkıh usulünü ve hadis usulünü pek önemsemiyordu.
Said'in paranoyası da malum. Doğrusu, bunu normal insani bir tepki olarak da görebiliriz. Fikirleri, aktiviteleri ve Mustafa Kemal'in şahsına ve inkılaplarına karşı yönelttiği eleştiriler yüzünden maalesef defalarca hapsedilmiş, sürülmüş ve zulme uğramıştır. Bu mücadele içinde evlenme ve aile kurma imkânı bile bulamamıştır. Said-i Nursi gibi bir mütefekkirin bir gün bile sürgüne veya hapishaneye gönderilmesi haksızlıktır, zulümdür. Ancak, şu gerçeği de teslim etmeliyiz. Yirminci yüzyılın ilk yarısında gerçekleşen askeri, siyasi ve sosyal çatışmaları ve depremleri hesaba katarsak kendisinin diğer Osmanlı taraftarları ve Sünni muhaliflerden farklı bir muameleye tabi tutulduğunu ve diğerleri idam edilirken kendisinin sadece sürgüne veya hapishaneye gönderildiğini biliyoruz. Hatta, Eskişehir, Denizli ve Afyon hapishanelerinde tutuklu kaldıktan sonra beraat edildiğini de biliyoruz. İşin ilginci, Deccal olmakla itham ettiği Mustafa Kemal Atatürk tarafından millet meclisine davet edilmiş ve mecliste milletvekillerine vaaz vermesi imkânı verilmiştir.
Sikke-i Tasdik-i Gaybi, Siracü'n-Nur, Denizli Mudafaası, ve Şualar gibi eserlerinde, Müslümanlar tarafından dördüncü cumhurbaşkanı olarak seçilen Talib'in Babası'nın oğlu Ali'ye atfedilen Kaside-i Celcelutiye şiirini kelime kelime, harf harf, rakam rakam kendine özgü bir analize tabi tutarak kendisi ve risaleler hakkında çıkardığı gaybi haberler ona bazı kişilerin kafasında ve gönlünde hayranlık hisleri uyandırırken bazılarına da "kafasını yemiş" bir adam portresi çiziyor.
Bir örnek vereyim. Risalelerinden birisine isim olarak, Said Kuran'da kullanılan Ayet-ül Kübra ifadesini kullanıyor. Ondan sonra binlerce uyduruk hadis ve yüzlerce şiir içinden o iki kelimeyi buluyor (sürpriz!) ve kendisini haber verdiğini sanarak heyecanlanıyor. Satır, kelime ve harf aralarında; uçuk spekülasyonların ve hayallerin labirentlerinde kayboluyor ve örneğin Onbeşinci Şua adlı risalesinde: "Hz. Ali (R.A.) Ercüze ve Celcelûtiye’sinde Risale-i Nur’u alkışlıyor, haber veriyor ve müellifi ile konuşuyor, teselli ediyor” sonucuna varıyor. Böylece aslında kendi kendisini alkışlıyor, haber veriyor ve teselli ediyor! Keyfi hesaplar ile elde ettiği Ebced değerleri ile kendisi ve önem verdiği olaylar arasında keyfi ilişkiler kurarak uçuk yorumlar ve iddialar üretiyor hemşerim Said. (Astronomi ile Astrolojiyi, Numeroloji ile Matematiği, Simya ile Kimya'yı birbirine karıştıran kafa yapısının beni de böyle değerlendirdiklerini çok iyi biliyorum J)
Paranoyasını dengelemek için muhtemelen bu tür hayali tesellilere ihtiyacı vardı… Said'in akıl ile nakil, modern bilimler ile hurafeler, Kuran ile uyduruk hadisler arasında yaptığı danslar ve tavaflar ilginç bir araştırma konusudur. Hem bir Kürt hem de tavizsiz bir Sünni olan Said'in, Türkçü ve Laik bir ideolojinin temelleri üzerine kurulmuş bir Türkiye'nin kültürel, dini ve siyasi hayatındaki etkisini dikkate alırsak Said'in bu yönünün hem teolojik hem de politik ve psikolojik yönden incelenmesi gerektiği daha da önem kazanıyor.
Böylesine bilimsel bir inceleme, günümüzdeki bazı olaylara da ışık tutabilir. Örneğin, yıllarca sevgiden bahseden, alabildiğine duygusal bir Nurcu olan Fethullah Gülen'in birden bire tam tersi bir tavır göstererek, 50,000 Kürdün yok edilmesi, evlerinin yakılması ve köklerinin kurutulması için bağıra bağıra ve iki elini bir çocuğu boğar gibi hareket ettirerek beddua etmesinin nedenleri anlaşılabilir, asıl amacı öğrenilebilir… Aynı şekilde, bir Kürt olan Said'i Nursi'yi izlediklerini iddia edenlerin Plastik+Portakal meyvesini veya Peynir+Radyo aletini anımsatan Türk + İslam gibi acayip sentezler üretme gayretlerini de açıklayabilir böyle bir çalışma. Üslubundan giysisine kadar tipik bir Kürt mollası olan Said Nursi'ye ve risalelerine âşık olan bir cemaatin Kürtlere karşı faşist ve militarist bir devlet politikasından yana yer almaları ile bir barış elçisi olan İsa'ya âşık olanların en korkunç işkence ve katliamları desteklemeleri ve düzinelerce orijinal işkence aletleri icat etmeleri arasında ortak payda bulunabilir. (Nurcu cemaatlerle veya Laik+Türkçü gruplarla dirsek temasında olmayan objektif bilim adamları tarafından bu konuda yapılan araştırma varsa görmek isterim).
Emevi, Abbasi ve Osmanlı dönemlerinde büyük bir coğrafyada hüküm süren kanlı diktatörlerin emperyalizmini ve saldırganlığını İslami birer fetih ve zafer olarak alkışlamış olan Sünni reaya (yani Sünni koyun sürüsü), kendilerini Allah'ın Yeryüzündeki Gölgeleri olarak gören zalim firavunlar iktidarı kaybedince dini ve kişisel kimlik krizleri geçirdiler. Kendilerini güdecek ve aşağılayacak sarıklı ve zalim çobanlar aradılar. Ne var ki sarıksızlar tarihe gömülecekti. Sarıksız ama zalim çobanlara sürü olmak zorunda kaldılar. Böylesi bir kriz ortamında Said-i Nursi hem kendisi hem de "ümmet-i Muhammed" için kurtuluş formülleri ve sentezler aradı.
İşte risaleler bu arayışın bir ürünüdür. Karma karışık bir külliyat… Zeka ile saflığın, bilgi ile cehaletin, cesaret ile paranoyanın, gerçek ile hurafenin, iman ile inkarın, tevhit ile şirkin, felsefe ile safsatanın, nur ile zulmetin sarmaş dolaş dans ettiği bir külliyat!
Nurcular da bu külliyatla beslenen kafaları karışık bireylerden oluşan cemaatler… Bu zihni ve ruhi karmaşıklık, inşallah, on-onbeş yıl içinde net bir biçimde teşhis ve tedavi edilecektir. Reçetesi şu: akıl ve bilimsel metodoloji ışığında doğadaki ve kitaptaki ayetlere göre yapılacak paradigma değişikliği ve onu izleyen bireysel ve toplumsal reformlar. Nurcular bu tarihi değişimin ve evrimin ara nesilleridir. Nurculara selam olsun. Allah'ın çağımız insanına vadettiği sabah yakındır. (74:32-37).
Paylaş
Etiketler: BediüzzamanEdip YÜKSELfethullah gülennurcularrisale-i Nursaid-i nursi
Önceki Yazı

Önemli Öncelikli!

Sonraki Yazı

Muhalif Olarak Yaratılan Mahlûk Ve Kader

Edip YÜKSEL (Prof.Dr.)

Edip YÜKSEL (Prof.Dr.)

İlişkili Yazılar

Edip YÜKSEL (Prof.Dr.)

Onbeş Dakikada Adem’in Hikayesi

05 Mart 2012
5k
Edip YÜKSEL (Prof.Dr.)

Kuran’a İhanet Eden ama Mushaf’a Tapan Kalabalıklar

03 Mart 2012
5k
Edip YÜKSEL (Prof.Dr.)

Beşikteki Bebekleri, Kardeşleri Katletmek

02 Mart 2012
5k
Edip YÜKSEL (Prof.Dr.)

Barış Yurdu Anayasası

16 Eylül 2011
5k
Sonraki Yazı

Muhalif Olarak Yaratılan Mahlûk Ve Kader

Yorumlar 3

  1. Edip YÜKSEL says:
    14 yıl önce

    Said'in kitaplarındaki bazı iddiaları Kuran ile karşılaştıran güzel bir çalışma için aşağıdaki linki tavsiye ederim:
    http://birseyleredair.blogspot.com/2012/01/nurculuga-dair.html
     

  2. Edip YÜKSEL says:
    14 yıl önce

    Şu linkteki makaleye girebilirseniz, bunu da tavsiye ederim.
    http://www.facebook.com/note.php?note_id=170694102991096
     

  3. aozer says:
    13 yıl önce

    Edip'in tavsiye ettiği ilk makalenin devamı niteliğinde aynı blogta şu yazıyı yayınladım. 
    http://birseyleredair.blogspot.com/2012/08/nurculuga-dair-2.html

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap