Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Pazar, Aralık 7, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Yüksel MERT

Ölüm Elbiseleri

Yüksel MERT Yazar Yüksel MERT
05 Aralık 2011
Yüksel MERT
1
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

(Kandırılmış Vatan Evlatlarının Dağlardaki Sessiz Çığlıkları!..)

Değerli okurlarım, Jandarma Yüzbaşı Sevgili Kardeşim Ömer Gürdal’ın bu muhteşem eserini, (ROMAN) Başta Milli Eğitim Bakanımız, Kültür ve Milli Savunma Bakanımız

 

okumalı ve Edirne’den Kars’a tüm asker ve öğrencilerimize tavsiye etmelidirler..
Okurken gözyaşlarını tutamadığım bu muhteşem eseri tüm okurlarıma ve herkese tavsiye ediyorum. Kitapla ilgili herhangi bir yorum yapmayı uygun bulmuyorum. Kitap, tüm sayfalarında kendini o kadar mükemmel anlatıyor ki; o halde buyurun! Kitaptan bir bölümü hep beraber okuyalım.

“Karakol komutanı, masanın üzerinde duran fotoğrafa baktı. Sonra cüzdanın kıyısındaki naylona sarılı yıpranmış mektubu eline alıp okumaya başladı;
Canım Anneciğim,
Yine ulaştıramayacağımı bile bile, size bir mektup daha yazmak istedim. Sizlerle ancak yazdığım bu mektuplarla konuşabiliyorum. O hasretiniz var ya! Artık çekilmez oldu bana. Her an burnumda tütüyorsunuz. Özleminizle yanan bu kalbimi sizlere göndermek istiyorum. Belki hissedersiniz diye.
Kokunu özlediğim annem. Hatırlıyor musun?
‘Babanın kemiklerini sızlatırsın!’
‘Sakın bu işlere girme!’
‘Gittiğin yol, yol değil!’
‘Gidersen gelemezsin!’
İşte o haykırışlarını, kahrolası kulaklarım duymamıştı o zamanlar. Niye beni dövmedin? Niye beni bağlamadın? ‘Gitme,’ diye.
‘Arkadaşlarıma gidip geleceğim,’ dediğim de, yüreğin katılaşsaydı da bana izin vermeseydin güzel annem!
Biricik annem! O zamanlar, ne kadar da körmüşüm, sağırmışım, safmışım…
Kanıma girmişlerdi. Kör olası gözümü boyamışlardı. Süslü vaatler sermişlerdi önüme. Özgürlük ve özgür kadın olmak demişlerdi. Kanmıştım o zehirli koca yalanlara.
Ne bileyim dağlarda köleleştirileceğimi? Ne bileyim insanlıktan çıkarılacağımı?
Özgür değilim dağlarda… Umutlarımı, hayallerimi ve geleceğimi dağa çıkarttıkları ilk günlerde elimden aldılar… Hem de hayvanca! O tertemiz Ayşe’den eser yok şimdi anne.
Sizden ayrılalı tam iki yıl oldu. Bu süre içinde dağlarda değil özgür olmayı her gün biraz daha esirleşiyorum. Biraz daha köleleşiyorum… Köleleştiriliyorum anne… Her gün bir tarafıma kırılmaz zincirler vuruluyor. O yapılan pembe vaatler burada esaret zincirleri olarak çıkartıldı karşıma… Dağlarda; hayallerimi, geleceğimi ve yüreğimi çaldılar benim…
Dağ dağ, tepe tepe, vadi vadi, aç ve susuz boynuna ip bağlanmış bir köpek gibi dolaşmaktan ve kaçmaktan yoruldum. Dayanma gücüm kalmadı artık. Kaçmak istiyorum, kaçamıyorum! Ölmek istiyorum, ölemiyorum!
Sana biraz dağları anlatayım anne.

Dağlar çekilmez… Dağlar acımasız… Dağlar keskin soğuk… Karların en beyazı buralara yağar. Yağmurların en sağanağı buralara boşanır. Tüm bulutlar önce buralarda toplanır. Geceler karanlıklarını buralardan alır. Nedense geceleri hep korkarım. Ürkütür, ürpertir beni kurt ulumaları. Titretir beni baykuş ötmeleri… Kışın üşütür beni o keskin soğukları… Yazın yakar, kavurur beynimi, güneşin cehennem sıcağı…
Güneş dağların doruklarına günün yeni ışıklarını saldığında; özleminizle kor bir ateş gibi yanan yüreğim daha çok özler sizleri… Sonra sizin hasretinizle üşürüm ben anne…
Uzun ve yorucu bir gece yürüyüşü yaptık yine. Yani kaçtık. Kayalık ve ormanlık bir noktada kaldık. Kaçarken kaç defa düştüm hatırlamıyorum anne. Nöbetim yoktu. Bir taşın kıyısına kıvrılır kıvrılmaz uyumuşum… Her zaman olduğu gibi bu sabahta erken uyandırıldık. Yeni uyumuştum anne. Elimden hiç bırakmadığım, keleşimi omzuma asarak, kaldığımız yerin hemen altında nazlı nazlı akan dere kenarına indim. ‘Melek gibi,’ dediğin çirkinleşen yüzümü dere suyu ile yıkadım. Havlum yine yoktu anne. Yine yeleğimle sildim yüzümü. Her güzel şey çirkinleştiriliyor dağlarda. Bende çirkinleştim anne.

Sıcak bir yorgan altında tatlı bir uykuyu öyle özledim ki anne. Uyku dağlarda haram kılınmış bizlere sanki. Sıcak ve tatlı bir uyku yok… Ne dağlar uyutuyor, ne başımızdakiler, nede sizin hasretiniz uyutuyor beni. İki üç saatlik soğuk uykular, yeter mi anne? Hiç umudum yok. Ama bir gün gelirsem, beni hiç uyandırma, olur mu? Şöyle doyuncaya kadar bir uyku çekmek istiyorum…
O tedirgin, o kuşkulu uykularda bile bazen düşler görüyorum. Saçlarım ellerinin arasında… Çocukluk günlerimdeki gibi başım yine dizlerinde… Kardeşlerim, Ege’li ve Karadenizli arkadaşlarımla seksek oynuyor, tatlı kavgalar ediyoruz. Sonra senin o ipek gibi yumuşak sesin geliyor ardı sıra;
“Hiç kardeş kardeşe, hiç arkadaş arkadaşa kavga eder mi?” diyorsun.

Sonra barışıp el ele tutuşarak oyuna devam ediyoruz anne. Oyunumuzun en güzel yerinde simsiyah elbiseli çirkin bir adam gelip beni kardeşlerimden, arkadaşlarımdan ayırıp zorla götürüyor… Sonra uyanıyorum. Ağlıyorum sessiz sessiz…
Bir taşın, bir çalının dibine oturup kurumuş saç ekmeği, kokmuş peynir yemekten bıktım anne. Kapkara olmuş çaydanlıktan katran karası acı çayı içmekten iğrendim artık. Biliyorsun demli çay içemezdim ben. Sigaradan da nefret ederdim, bilirsin. Şimdi tütünsüz ve çaysız yapamıyorum anne. Dağlar işte böyle güzel annem…
Sen ve kardeşlerim, aklıma düştüğünüzde kendimi daha güçlü hissetmeye çalışıyorum. ‘Belki bir gün kavuşurum,’ diye. Kardeşlerim burnumda tütüyorlar anne. Aile hayatını, şehri, caddeleri ve sokakları çok özledim. Her şeyini ama her şeyini çok özledim. Artık olmuyor, katlanılmıyor. Yapamıyorum, dayanamıyorum anne…
Sizleri çok özledim! Kardeşlerimi öper misin benim yerime? Koklar mısın onları? Sımsıkı sar onları kollarına! Hiçbir yere bırakma!
Ben öldüm onlar ölmesin anne. Ben kendimi öldürdüm, onlar kendilerini öldürmesin.

Kardeşlerim ne olur, benden nefret etmesinler. Benden utanmasınlar anne. Onlara layık bir abla, sana layık bir kız olamadım. Ne olur beni affedin. Hoşça kalın canım ailem!
Sizleri çok ama çok özleyen kızınız Ayşe!
Karakol komutanı böyle durumları çok görmüştü, buna rağmen duygulandı. Kirpiklerinin arasından bir damla yaş süzüldü, sonra düştü mektubun üzerine sessizce. Askerdi. Kalbinde metanet vardı. İkinci damlanın düşmesine izin vermedi. Pencereye yaklaştı ve uçsuz bucaksız dağlara baktı. Yüreğinden geçenler dilinden döküldü;
“Kandırılmış vatan evlatlarının dağlardaki sessiz çığlıkları!..”
(yukselmertoglu@hotmail.com)

Paylaş
Etiketler: yaşam
Önceki Yazı

Engel Tanımayan Ampute Futbol Takımı…

Sonraki Yazı

İradesizlerin İradesi

Yüksel MERT

Yüksel MERT

İlişkili Yazılar

Yüksel MERT

Ceyhan Şehremini Aemdar Öztürk’e Mertçe Çağrımızdır!

10 Haziran 2017
5k
Yüksel MERT

Gönlüm Zirvede Dedim Ya!

23 Nisan 2017
5k
Yüksel MERT

Hayata Gülser

21 Nisan 2017
5k
Yüksel MERT

İcradan Mal Almak!

18 Nisan 2017
5k
Sonraki Yazı

İradesizlerin İradesi

Yorumlar 1

  1. İlhan Hakim says:
    14 yıl önce

    Değerli kardeşim buradan  okuduğum kadarıyla güzel bir esere benziyor kalemine yüreğine sağlık çok teşekkür ediyorum şu an piyasada var mı hangi mağazalarda bulabilirim tekarar tekrar teşekkürler..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Biz Ne Güne Duruyoruz Burada

Angarya Değil Bu İş

07 Aralık 2025
Göz Gördü Gönül Katlanmadı

Eller Taşın Altında

07 Aralık 2025
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap