Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Yakup HALICI

Dersim!

Yakup HALICI Yazar Yakup HALICI
05 Aralık 2011
Yakup HALICI
1
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Son haftaların “moda” tartışma konusu Dersim. Bin dokuz yüz otuz beş yılında şimdiki Tunceli ve havalisinde çıkan isyanın oldukça kanlı bastırılması olayıdır. Başbakan Erdoğan devlet adına özür diledi. O zamanın iktidar partisi (başka parti yoktu zaten) CHP’yesuçu yükledi. Bu arada Atatürk’ün bu işte ne kadar sorumlu ve suçlu(!) olduğu tartışmaya açıldı.

Benim Dersin olaylarının taraflarını analiz etmek, müsebbiplerini yargılamak gibi bir derdim yok. Zaten uzmanlık alanım da değil. Benim derdim Dersim olayı ve buna benzer olayların aradan neredeyse yüzyıl geçmiş olmasına rağmen gün yüzüne çıkarılması ve altının üfürülerek ateşin yeniden alevlendirilmesidir.

Bu tür olaylar zaman-zaman neden alevlendirilir, bir başka ifade ile gün yüzüne çıkarılarak gündem oluşturulur? Dünya da bu tür olayları ve gündemleri incelediğimiz de şunu görürüz; Birincisi devletler eğer yanlış kodlanarak kurulmuşlarsa, ikincisi bir bölgenin veya coğrafyanın devamlı problemli tutulmasında fayda umuluyorsa ve üçüncü olarak ise devletler güçlerini yitirmeye başladıkları zaman. Yukarıda saydığım üç nedenin izahatına geçmeden evvel şunu belirteyim ki dünyada(ve tabiî ki Anadolu da) bu tür bir olay sadece ve tek olarak Dersim değildir. Geçmişte yüzlercesi olmuştur ve (gönül arzu etmez tabiî ki) gelecekte de olacaktır. Bunlar şu veya bu nedenle olmuştur ve dediğimiz gibi olacaktır.

Tersinden başlayarak Türkiye Cumhuriyeti öğünerek belirtelim ki bugün dünden daha güçlü, yarın da bu günden güçlü olacaktır, eğer gördüklerimiz bizi yanıltmaz ise. İkincisi ise bir bölgenin sorunlu bırakılmasıdır. Bunu bölgede işgalci ve emperyal (güçler) devletler yapar ki Türkiye burada ne işgalci ne de emperyaldır.

Birincisi ise Türkiye’nin kurulurken yanlış kodlanmasıdır. Gerçekten devletimiz kurulurken yanlış mı kodlanmıştır? Bunun cevabını tarihçiler, sosyologlar ve siyaset bilimcileri kendilerine göre vereceklerdir. Kolay bir soru da değildir. Ben ise ne tarihçiyim ne sosyolog ve siyaset bilimci. Sadece meraklı bir yazarım. Bu sorunun cevabını ancak komplo teorisi kokan “düz mantıkla” verebilirim. Ben de öyle yapacağım.
Soruya kendime göre cevap vermeden önce devletimizin ana topraklarını oluşturan Anadolu’nun dokuz yirmilerde ki durumuna bir göz atalım isterseniz; Altı milyon civarında ki nüfusun yarısı Balkanlar’dan, Kafkasya’dan ve Ortadoğu’dan göçmen olarak gelmiş çeşitli etnik gruptan insanlarla, ülke içinde yani Anadolu’nun yerlisi yine çeşitli etnik gruplardan oluşan halk.

Sosyoekonomik duruma gelince; Avrupa’nın gelişmiş bütün devletleri (çağının gereği) milletleşmelerini ve birliklerini tamamlamış sanayi devrimini yapmış ve sosyal sınıflarını oluşturmuşken Osmanlı yıkılma sürecinde bunların hiçbirini yapamamıştı. Yani Anadolu’da toprak ağaları, aşiretler, çalışan köylü sınıfı ile askerden oluşmuş bir toplum vardı. Ticareti ve bürokrasinin üst kademeleri yabancıların elinde idi…

Yine çağını yakalayamamış ve ekonomik, sosyal ve eğitim alanlarında geri kalmış bir toplumun siyaseti de bir o kadar geri olacaktır. Ülke bir dönüşüm yaşamaktadır, savaş yeni bitmiştir, ülke siyaseten karmaşa içerisindedir. Belli ki kapanın elinde kalacaktır.

Şu bir gerçektir ki sosyal sınıflarını oluşturamamış, sınıfsal mutabakat sağlanamamış toplumlarda huzur ve güvenlikten söz edilemez. Yapılan bütün müdahaleler polisiyedir. Bunun eğitim ve hele ekonomik yönleri düşünülemez, zaten devletin gücü de buna yetmez.
Anadolu’nun siyaseten yirmilerde ki haline değinmedik. Yukarı da şu cümleyi kullandım “…belli ki kapanın elinde kalacaktır”.Bana göre Anadolu’da siyasetin özeti bu cümledir.

Savaş kazanıldıktan sonra görüyoruz ki Atatürk ve arkadaşları arasında devletin kurulması ve birtakım sosyal politikalar konusunda farklı görüşler var. Ayrıntılara girmeyeceğim, lakin Kazım Karabekir gibi Kurtuluş Savaşının bel kemiği bir asker eğer İstiklal Mahkemelerinde “Vatan Hainliği” ile yargılanıyorsa bu konuda başka delil aramak gereksiz derim. Yani, ben bir anlamda bu gibi olaylardan şu sonuçları çıkarıyorum; İngilizler İstanbul’u işgal edince kurtuluş savaşını Anadolu’dan idare etmek isteyen Osmanlı derin devleti, savaşın sonunda yeni devletin şekli ve kimliği ne olacağı ile ilgili net bir karara varmış değillerdi. Kararları vardı da birilerinin niyetleri başka mı idi? Ya da devletin şekli belli idi fakat kimliği üzerinde mutabakat yok-muydu?. Velhasıl “hele bir devleti kurtaralım da gerisi Allah kerim” demiş olabilirler.

Sonun da emene oturanlar öyle bir devlet kurdular ve içeriğini öyle bir doldurdular ki istisnasız Anadolu da hiçbir etnik grubun hiçbir mezhebin ve kesimin hoşnut olmadığı bir devlet çıktı ortaya.

Çünkü ;
Devletin kırmızı kitabını yazanlar devletin lokomotifi olarak hiçbir sosyal sınıfı, etnik grubu ve ideolojiyi benimsemediler. Kendinden menkul öyle bir toplum oluşturmak istediler ki gelenek, görenek, din, mezhep onlar için çağ dışı şeylerdi. Tarih ve geçmiş halkın(!)düşmanları ile doluydu, itibar edilmemeliydi. Hatta her gün lanet okumak farzdı.“leylek” misali “aha işte şimdi bir kuşa benzediniz” demek istediler.
Başardılar da “gerçekten şimdi kuşa döndük”.

Paylaş
Etiketler: dersimkazım karabekirtunceli
Önceki Yazı

Türkiye Atalarına İhanet Ederek Bizanslaşıyor mu?

Sonraki Yazı

Kimlik Meselesi!

Yakup HALICI

Yakup HALICI

İlişkili Yazılar

Azerbaycan’ın Geldiği Nokta (ll)
Gündem

Azerbaycan’ın Geldiği Nokta (ll)

29 Kasım 2025
5k
Azerbaycan’ın Geldiği Nokta (l)
Genel Eğitim

Azerbaycan’ın Geldiği Nokta (l)

19 Kasım 2025
5k
Balçıktaki CHP
Ekonomi

Balçıktaki CHP

15 Kasım 2025
5k
Ünye!.. BaşkanTavlı Boş Zamanlarında Ne Yapar? (II)
Kent/Şehir

Ünye!.. BaşkanTavlı Boş Zamanlarında Ne Yapar? (II)

11 Kasım 2025
5k
Sonraki Yazı

Kimlik Meselesi!

Yorumlar 1

  1. yavuz says:
    14 yıl önce

    bence tam bir " devekuşu " dur o dönem yaratılmak istenen toplum. ne kuştur uçsun ne de devedir yük çeksin.. üçüncü bir haldir ve bu zamana kadar ve daha da devam edeceği aşikar sıkıntılı bir süreç almıştır anadolu. neye devrinir ne çıkar sonucunda onu bilemiyorum. bizim zamanımızda elvermez kanımca görmeye..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap