Kravattan, top sakaldan, dudak üstündeki bıyıktan yahut sarı saçtan, başörtüsünden, mini etekten, şalvardan, cübbeden, kot pantolondan, kumaş ya da dar paça pantolandan, yüzükten, türban bağlama şeklinden türetilen yaftaları biliyorsunuz. Bunlar hala mevcut olsalar da ,artık yeni yaftalara nazaran pek itibar görmüyorlar.
Sağcı-solcu ya da komünist-faşist gibi kısır bir döngüden kurtulduk.
Şimdilerde sadece sağcı ya da sadece solcu olamazsınız.
Sadece Müslüman da olamazsınız.
Hatta sadece ateist yahut komünist bile olamazsınız.
Seküler, popularist, tarihselci, abdestli kapitalist, İslami solcu, sosyal demokrat, muhafazakar milliyetçi, liberal Müslüman, sosyalist yahut Marksist, oksidentalist,oryantalist, Leninist/Stalinist ( hala gündemdeler ) materyalist, ateist, agnostik, anti-kapitalist, tasavvufçu, anakronik, parçacı,tarihselci, gelenekselci, evrenselci hangisi olduğumuzun farkında mıyız acaba?
Açıkcası işiniz zor; yeni yaftaların, hangisinin bizi tanımladığına karar vermemiz neredeyse kaybolmak kadar ürkütücü… Ne yöne dönseniz, sizi sizden önce tanımlamaya ve yaftalamaya hazır birçok kelime ile yüzleşmeniz gerekebilir. Dikkatli olun yozlaşmış ya da yüzeyselleşmişizdir belki de…
Çünkü bu yaftaların çoğunun hangi sözlük tanımına riayet edeceğinize de karar vermeniz gerekiyor. Hatta hangi düşünür ve yazarın hangi tanımı kabullendiğinden yola çıkmaya kalkışırsanız , hal ve ahvaliniz daha da içinden çıkılmaz olacaktır bilesiniz.
Yeni yaftalar gündeminde iç içe geçmiş, sarsıcı, kafa karıştırıcı, tuhaf tanımlara gark olacaksınız.
Hem anakronik, hem tarihselci, hem eklektik, hem popülist hem de parçacı hatta seküler, komünist Allahsız kitapsız olmak, mümkün!
Seküler, popülarist, liberal, tasavvufçu, gelecekselci Müslüman ( ya da Gayrimüslim ) de olabilirsiniz!
Materyalist, agnostik, oryantalist, evrenselci Ateist!
Köksüz ve bireyselci, popülist, mahallesiz, cemaatsiz, romantik, bilinçsiz bir inanç sahibi?
Tüm bunlar; bize entelektüeller dünyasından yani intelijensiya kapısından, ilginç çıkarımlar sunmaya devam ediyor. Birbirine zıt kesimlerin, işlerine gelmediğinde farklı düşünenleri yaftalamakta uzlaşmalarından türeyen yepyeni yaftalar bunlar…
Herkesimin argümanlarını demoralize edebilecek, o argümanlara arkaik anlamlar yükleyecek güçlü kalemler, birbirlerinin niyetlerinden yeni yaftalar tahvil edebilecek ve bunlarla yepyeni tezler öne sürebileceklerdir, elbetteki üzerlerinde konuşulması da uzun sürecektir.
Bunlardan hangisinin size uyduğuna kadar veremediyseniz, en azından inananları ferahlatacak bir hatırlatma yapayım.
Şükretmeliyiz ki Kabir sorgusuyla görevli melekler; Münker ve Nekir, bize daha yalın sorular soracak!
“Rabbin kimdir? Dinin nedir? Peygamberin kimdir? Kitabın nedir?
İnananlar için “Rabbim Allah’tır, Peygamberim Muhammed (s.a.v.)’dir, kitabım Kuran-ı Kerimdir diyebilmek umudu ile…
Elbette ki Ayşe…
Örneğin, bu yaftalar arasında kendimi bir çoğunun içine koyabilirim de, birkaçının içine de koyabilirim.
Bu durumda o yaftaları tanımlamak gerek. İçi nasıl doldurulmuşsa, o yaftanın içine girmeyiz veya gireriz veya gir(e)meyiz.
Hayat kalıplarla dolu ve toplum kalıpları ve kategoriyi seviyor.
Toplumun bu zevki bize (sana bana veya başkasına) uyar mı, başkasına uyar mı bilmem ama bana uymadığı kesin)))
Kalemine sağlık.
keşke yaftalardan ve yaftalamaktan insanlar vazgeçse
hz.mevlana ne diyor
düne ait ne varsa dünle gitti bugün yeni bir gün yeni birşeyler söylemen
gerek
işte bu,gıybeti,yaftalamayı ve herşeyi silip süpürüyor
Saydığınız etiketlerin bir kısmı, modernitenin kavramlarını hazır alma alışkanlğı olan insanımızın kimlik bilgileridir. Bazıları da ithal etiketlere karşı savunma maskeleri.
Bu karamların anlamını, ortaya çıkış sürecini, işaret ettiği olguları göremeyen, düşünmeyen veya düşünmesi bugüne kadar yasak olan toplulumuzda, içi boşaltılmış etiketlerle yaşadık.
Bazı etiketler de resmi olarak, zorunlu taşıttırıldı. Artık onların bir çoğunu rahatsız olmadan taşıyoruz, anlamını bilmediğimiz kavramlar, sizin yafta dediğiniz, kimlik kartlarımız oldular.