Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Ahmet AY

Olmuyor İki Gözüm, Ölüyoruz -II-

Ahmet AY Yazar Ahmet AY
24 Eylül 2011
Ahmet AY
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Evet, kim ne yapabilir? Aslında bu konuyu tartışırken “kan” sözcüğü kullanılmamalıydı, kullanıldı. Bu süreçte çatışmalardan söz etmemiz gereksizken gerekli hale getirildi.

Bu sebeple,

Akan kanın durması için kimin yapabileceği bir şeyi var ise hiç zaman kaybetmeden başlaması en büyük insanlık görevidir. Ve bu sorunu başkalarına havale etmeden, kimseye güvenmeden, araya aracılar koymadan kendimiz çözmeliyiz. 

Çünkü;

Bizim ABD ve İsrail ile ittifaklarımızın acı bilançosu 27 yıllık şiddet ortamından gayrı bir şey olmadı. Devletlere, hele hele ABD gibi menfaatleri dışında hiçbir ilkesi/ahlakı olmayan bir devlete, İsrail gibi “Tanrı Krallığı ile Ard-ı Mev’ud” inancı gereği her türlü kötülüğü, cinayeti, çirkinliği helal gören (hatta yerine getirilmesi için farz kabul eden) bir devlete güvenmek harakiri yapmaktan daha tehlikelidir. 

Kürt Sorunu özelinde düşünürsek, bugüne kadar bu iki devletin (ABD-İsrail) desteğini arar olduk. Sonuç kan ve gözyaşı, sondan başa dönmek. Bu ülkeler bizim sorunumuzun çözümünde katkılarını beklemek için hiçbir haklı gerekçemiz yoktu(r), olamaz.

Devlet cephesinden bakarsak, ABD ve İsrail’in -bu sorunun özellikle güvenlik boyutunda- kaçıncı kez aldattığını gör/e/memek ciddi bir devlete yakışmaz.

Mesela, 

ABD “sıcak bilgi” konusunda Türkiye’ye bilgi verdiği gibi PKK’ye de vermiş olamaz mı? Eğer PKK’ye bilgi vermemiş ise o zaman Türkiye’ye eksik ve bilerek yanlış “sıcak bilgi”ler vermiştir. Zira bölgede sınır ötesinden gelip karakol basma eylemleri en yoğun “sıcak bilgi” sürecinde meydana geldi. Bunları tesadüf mü kabul etmek gerek?

ABD bölgeyi evi gibi gözlüyorken bunca zaman sınırı aşıp gelen PKK’lileri neden söylemedi? (Bu arada bunları söylerken ABD daha çok kan aksın, daha çok insan ölsün diye bilgi versin niyetinde değilim, ABD’nin Türkiye’ye karşı ve sorunun çözülmesini istemede dürüst olmadığını söylemeye çalışıyorum) 

Keza İsrail ve heronları da öyle;

Bildiğim kadarıyla heronların yazılımı İsrail işi olunca bilgilerin aynı zamanda İsrail’e de ulaşması söz konusu ve böyle olunca İsrail aynı bilgilere sahip olmaktadır. Bunun ne anlama geldiğini işin uzmanları çok iyi biliyordur. Alman mayınları, Rus silahları, derin devletin tutumu ile birleşince “sorunun neden çıkmaza döndüğünü” rahat bir şekilde görebiliriz.

PKK açısından bakılırsa da aynı şey; Türklerle Kürtleri birbirine kırdırtmaktan, bunun koşullarını oluşturmaktan öte bir şey yaptığına inanmak için hiçbir sebep yoktur. Yıllarca Sovyetler Birliği’nin FKÖ’ye yaptığı gibi; bitme-kazanma-öl-öldür…

Yani yıllardır ikili oynayan bu iki devlet, asla bu kanın durmasına yönelik bir çaba sarf etmemiştir. Tam tersine gayeleri, süreci uzatmak ve kanın akmasına zemin hazırlamak oldu.

Doğrusu böyle olmaması için de biz siviller, akl-ı selim sahipleri, annelerin gözyaşlarını kutsal ve akmasını da vebal/günah/acı kabul edenler ciddi hiçbir şey yapmadık. Yapabileceğimiz çok şey varken kanı durduracak görevimizi ihmal ettik.

Şunu demek istiyorum;

Hepimiz kendimizi özeleştiriye tabi tutalım ve inanalım ki bu sorunu bizden başka, kendi içimizde çözmekten başka yol yoktur, olamaz da. Elbette ki işin dış boyutu vardır; İran bir boyut, Suriye bir diğer boyut, İsrail ve ABD en büyük taraf. Bunlara Almanya, İngiltere ve Fransa başta olmak üzere, Rusya, Belçika, Danimarka ve diğer bazı Avrupa ülkelerini de rahatlıkla dâhil edebiliriz. Çünkü herkesin farklı hesapları vardır. Ama en önemlisi, en anlamlısı bizim hesabımız ve kendi tutumumuzdur.

Bu sorun bizi ilgilendirir, zira sorun bizim çocuklarımızın canını almaktadır. Başkalarının hesapları elbette ki olacaktır. Ama biz kendi inancımızın gereğini yapamadık.

Soruyorum,

“Şehitler ölmez”den başka ne yaptık? Ha, “bir de kahrolsun PKK” dedik de ne oldu?

Beri tarafta da “Şehit namirin” demekle kanı durdurabilen beri gelsin.

Ne Yapmalıyız?

Bu soruyu cevaplamak isteyenler öncelikle kendilerine şu testi uygulamalıdırlar:

a)   Ben “ne kadar kan akarsa aksın, yeter ki PKK bitsin” mi diyorum? (27 yıllık kafa)

b)   Ben “hayır, kan akmasın biz oturup konuşur, tartışırız ve sorun olan ne varsa kardeşçe ve adalet ölçüsünde biz çözeriz” mi diyorum? (bugüne kadar denenmemiş tek yol)

c)   Ben “bana ne PKK-devlet ne yaparsa yapsın” mı diyorum? (bu da laf mı?)

d)   Ben “PKK ne yaparsa doğru yapar” mı diyorum? (Bu da 27 yıllık diğer bir kafa)

e)   Ben “devlet/PKK ne yapıyorsa doğru yapıyor” mu diyorum? 

Evet bu şıklardan b) dışındaki bir şıkkı seçiyorsanız sizin çözüme yönelik hiçbir fikriniz bulunmamaktadır. 27 yıldır, binlerce kez denenmiş bir yöntemi ancak zekasını 27 yıl önce bir sabah kahvaltısında (avfınıza sığınıyorum) zıkkımlayan birileri seçip önerir ki çözüme hiçbir katkı sunmayacaktır. Çünkü öldür öldür bitmiyor, sonuç alınmıyor ve kaldı ki öldürülen insan, annesi olan, babası, kardeşleri, yeğenleri, kuzenleri olan insan… Hani ben kıyamam da söz gelimi öldürülenler kertenkele olsa “varsın ölsün” diyebilirsiniz. Ama dediğim gibi öldürülen insanoğlu, bu sebeple her öldürme yeni bir kin ve nefreti yeşertiyor.

O halde;

Bizler öldürme seçeneklerini eliyor ve geriye kalan (b) seçeneğini; “kan akmasın biz oturup konuşuruz, tartışırız, sorunu kardeşlik ve adalet ölçüsünde çözeriz” şıkkını destekliyor isek doğru ve isabetli yoldayız. Sadece neyi, nasıl yapacağımızı kararlaştıralım kâfi.

Dedim ya,

Biz çözebilecek yegâne gücüz ve bugüne kadar bizim dışımızdaki herkes söyleyeceği sözünü kurşun ve bomba ile söyledi. Bizler yeterince ses vermeyince “öcüler”in sesi baskın çıktı.

Uzattığımın farkındayım,

Bizler silah kullanan taraflara –tabi ki en başta PKK’ye; “derhal silahlarını toprağa gömmelisin, hatta sınır ötesine çekilmelisin” demeliyiz.

Akabinde TSK ve hükümete de seslenip operasyonları durdurmasını isteyeceğiz. Bizi dinlemeyenlere karşı direnelim. Bunun için gerekirse binlerce kişi oturma eylemleri yapalım, açlık grevlerine gidelim. Doğu-Batı seferleri düzenleyip güç birliği yapalım. Bu uğurda ne yapılacaksa beraber katkı sunalım.

Bunları sağladıktan sonra bu ülkenin vicdanı olabilecek pek çok “akil” şahsiyete çağrıda bulunup bu kutsal vazifeyi üstlenmelerini istemeliyiz.

Bu Türklerin de, Kürtlerin de vicdanlarına toz kondurmayacağı akil şahsiyetler kendi aralarında toplantılar düzenleyip çalışma takvimi, yol haritası çizerler. Bizler de sonuna kadar sabır ve duayla yardım isteyeceğiz.

Bu akil ve vicdanımız olacak şahsiyetlerin vereceği karara önceden  kabul diyerek yola koyulmanın vakti geçti ise de Rabb-ul Alemin’den niyazımız özrümüzü kabul buyurmasıdır. Zira çok geciktik.

Şimdi son bir soru;

Hangi (aklı başında ve vicdanı ölmemiş) Türk bu akil şahsiyetlerin alacakları kararın ülkesine zarar verileceğini düşünebilir? Ve hangi (aklı başında ve vicdanı ölmemiş PKK’li ve/ya) Kürt bu akil şahsiyetlerin hakkaniyetten sapabileceğini düşünebilir?

Eğer bu olumsuzlukları düşünmüyor isek sorun çözülecektir, gözümüz aydın.

Ama,

Yok, eğer güven sorunu var ise a, c, d ve e şıkkını işaretleyenlerle aynı saflarda birleştiniz. Hepimizin başı sağolsun.

Şimdi yapacağımız son bir hamle kaldı;

Bizler son bir kez;

“ille de silahlar sussun” diye çağrı yapalım, söz konusu şahsiyetleri davet edelim, buna uyulmadıktan sonra kim nasıl biliyorsa öyle yapsın ve;

Savaşın sürmesini PKK istiyor ve bu anlayışla saldırılarını gerçekleştiriyorsa, artık devlet hangi operasyon yaparsa yapsın karşı çıkmamız söz konusu olmayacaktır.

Yok, eğer PKK kanın akmamasını ister de devlet saldırılarını arttırırsa güvenlik güçlerinin saldırmaması için kurşunlara karşı göğsümü tutmazsam namerdim. Tabi (kan ve gözyaşı getiren öneriler hariç) bu minvaldeki farklı önerilere de açığım, daha iyi önerisi olan varsa söylesin biz uyalım.

Söz sizin, karar sizin.

Ya ebedi saadete, ya da ebedi zillete, tercih sizlerin.

Allah’ım şahid ol!

Ben üzerime düşeni yaptım.

Allah’ım şahid ol!

Ben üzerime düşeni yaptım.

Allah’ım Şahid ol ve insanlık ailesi şahid olun! Ben üzerime düşeni yaptım.

Paylaş
Önceki Yazı

SGK’yı Anlayan Beri Gelsin

Sonraki Yazı

Yaramaz mı Ruh Hastası mı?

Ahmet AY

Ahmet AY

Ahmet Ay'ın Tüm Yazılarını Göster

İlişkili Yazılar

Ahmet AY

CHP Artık Milli Güvenlik Sorunu

06 Aralık 2020
5k
Ahmet AY

AB’nin ‘İRİNİ’ Akdeniz’e Aktı

29 Kasım 2020
5k
Ahmet AY

Başkan Erdoğan’dan Kıbrıs Çıkarması

22 Kasım 2020
5k
Ahmet AY

Biden’a Neden Sevindiler?

15 Kasım 2020
5k
Sonraki Yazı

Yaramaz mı Ruh Hastası mı?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap