Değerli insanlarımız,
Tüketicileri 3-G sistemi için uyarırken, asgari ücretten pahalı hale gelen Pasaport ücretleri içinde hükümete söylemk istiyorum.
“Tüketici her türlü yolunuyor”
“Adımız VATANDAŞ, soyadımız HAKETTİN olmuş”
Görüntülü telefon dendi dünden buyana 3-G teknolojisi allandırılıp pullandırılıp millete aktarılıyor. Şimdi bilen bilmeyen elindeki telefonu kaldırıp atacak gidip yenisini alacak. Külfete bakın. Türkiye de her işimiz, her şeyimiz AB standartlarına uydu da bu mu kaldı? Çağdaş olmak, medeni olmak, uygar olmak, insanca uygarca yaşamak adına her işi çözdük de bu mu kaldı? Trilyonluk bir pasta… Kimler paylaşacak, kimler yiyecek? Şunu bilin ki, bu pastadan TÜKETİCİ lehine olan bir husus yok. Biraz daha kontur harcayacak, biraz daha şaşa ve taftafa yapacak ve tüketim çılgınlığı kervanına bir yenisini eklemiş olacaksınız. Oysa ülkemiz küresel krizin etkisinde. Evine ekmek götüremeyen kitle var. Bu israfa bu gereksiz harcamaya katılmayın. Hatırlayın bir zaman çağrı cihazı vardı, toplum olarak çılgınca saldırdık. Elin oğlu Avrupa da oysa onu ineklerin boynuna asıyordu. Buna inanın. Daha sonra Bilgisayar tenolojisi dendi, orada kullanılmayan bilgisayarları bakir olan bizim pazara sürdüler bir müddet de onların döküntülerini tükettik.
Teknoloji hızla gelişiyor. Her alanda. Dikkat edin onlarda kullanılanı biz 5- 10 sene sonra kullanmaya başlıyoruz ve üstelik neyi neden, niçin tüketiyoruz sorgulamıyoruz. TV, Buzdolabı, Çamaşır makinesi, Bilgisayar, Klimalar, Cep telefonu bunların ana başlıcaları. Jep telefonu her yıl değişti, gün aşırı yenisi çıktı ve elimizdeki iş görmez oldu kaldırıp attık yenisini aldık. Yazık günah. Sakın elinizdeki telefonları atıp da gidip 3G li olacağım diye yenisine sarılmayın. Bu bir milli servettir. Paranızı resmen sokağa atıyorsunuz. Aynı zamanda gereksiz bir tüketimdir. 3G li olacağım derken gereksiz israfa yönelip huzurunuzdan yaşamınızdan olmayın.
Bütçede oluşan deliği kapatmak için bizim hükümet her gün yeni bir zammı kapımıza dayıyor. Değerli kâğıtlardaki artışlara bakın. Misli misli arttı. Gıkını çıkartan yok. Akaryakıtı ise otomatik zamma bağladılar, pompayı alıp tüketicinin cebine soktular, mis gibi akıtıyorlar. Ohh.. Yiyin beyler. Aksırıncaya, tıksırıncaya kadar yiyin. Vatandaş Hakettin’in kesesinden bunlar. Yiyin beyler yiyin. Siz Vatandaş, seyredin. Seyredin, seyredin ki daha daha nice zamları kemal afiyetle hak edin!
Pasaport fiyatlarına aşırı zam geldi. Asgari ücretten fazla… Asgari ücret bu ülkede brüt 693 lira. Yani elinize geçmemiş rakam. Elinize geçen rakam daha az. 5 yıllık pasaport fiyatı ise elinize geçene kadar 695 lira 30 kuruş. Allahtan korkun yahu. Bu ne? Hangi ülkede böyle bir soygun düzeni var? Şimdi diyecekler ki, ben fakir fukara, garip gurebadan mı alıyorum? Yurt dışına kim gidiyor? Fakir mi? Giden adam zengin, versin… Böyle bir mantık nerede var? Her giden zengin mi? Adam hastalık yüzünden, çaresizlik yüzünden gidecekse ne olacak? Kaldı ki böyle manasız, anlamsız ve acımasız vergilendirme ile ücretlendirme dünyada nerede görülmüş? İndirin şu pasaport ücretlerini AB ile uyumsa uyumlu hale getirin. Almanya’da, İngiltere de duruma bir bakın. Ayıp ya!
Bakın araba alıyorsunuz ruhsatı değişecek, plakası değişecek her ne ise Trafikte dosya parası, ruhsat yenileme harcı ve bitmiş hali ile ruhsatı size teslim etme işine bakın. Ücrete bakın. İki tanen zottik kâğıt parçasını 45–50 liraya veriyorlar. Biraz mırıldansanız, milyarlık araba alıyorsun, devlete 45–50 lirayı çok mu görüyorsun diye lafı şamar gibi suratınıza yapıştırıyorlar. Aynı şekil ehliyet alımlarında da var. Ayıp ya. Adam araba alıyorsa bunun vergisini veriyor. ÖTV, KDV ödüyor zaten misli misli soyuluyor. Birde iki yaprak kâğıt parçasına 45- 50 lira demek neyin nesi? Vicdana sığıyor mu? Bunun neresi adil ve adaletli yaklaşım? Ehliyet alımında da alıyor vergiyi veriyorsun, kurs parası ayrı. Geliyorsun ehliyeti çıkartacaksın, ver bakalım 25–50 lira arası ücret. Makbuz ver. Yok. Nereye, vakfa yâda köy sandığına… Olurmu böyle şey ya. Oluyor. Olmaya devam ediyor. Çünkü tüketici sessiz ve başını öne eğmiş hak etmiş (!) Vur vatandaşa. Bindir yükü sırtına. Yazık ya. Bu kadar olmaz. İnsaf ya. Allahtan korkun ya.
Her yerde durum aynı… Hayatımızın her alanında korkunç boyutta zengin ile fakir eşit olarak dolaylı vergi denilen vergiyi ödüyoruz. Yaşam ile ilgili herşeye zam geliyor, fiyatları artıyor, kullanım bedelleri artıyor ama bizim gelirimizde artış yok. Cebimiz yama tutmuyor. Cep delik, cepken delik… Tüketici vatandaş cinnet geçirmeye başladı. Bakın topluma insanlar birbirini katlediyor. Evlat ana babaya, ana baba evlada, amca ygene, ygen dayıya, kardeş kardeşe bıçakla, satırla saldırır oldu. Acaba neden? Milletin ekonomik girdap psikolojisini bozdu. Tabi. Adamız VATANDAŞ soyadımız HAKETTİN… Biz bunu hak ettik (!) Öyle mi? Ayıp ya… Yeter artık sırtımızdan inin kardeşim.
SAYGILARIMLA.
MUSTAFA GÖKTAŞ
ÇEVRE VE TÜKETİCİ HAKLARINI KORUMA DERNEĞİ (ÇETKODER) GENEL BAŞKANI
ÇETKODER YAZIŞMA: cetkoder@gmail.com
ÇETKODER GEN. BŞKN. M.GÖKTAŞ GSM: 0. 532. 282 29 91
(24 SAAT AÇIKTIR VATANDAŞA ÜCRETSİZ OLARAK HER TÜR HUKUKİ YARDIMA HAZIRIZ)
MUSTAFA GÖKTAŞ KİŞİSEL E-MAİL: mustafagoktas006@gmail.com
