Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Ahmet AY

Büyük Devlet Ve Gençleri

Ahmet AY Yazar Ahmet AY
03 Eylül 2011
Ahmet AY
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Büyük ülke olmak ancak insanına/vatandaşına müreffeh bir hayat sunmak ve büyük idealleri, büyük hayalleri gerçekleştirmekle mümkündür. Yoksa “BÜYÜK ÜLKE” değil “iri ülke” olursunuz.

Hakkını yemeyelim, son yıllarda ülke inanılmaz bir değişim yaşamakta ve hedefini büyük ülke olacak şekilde belirlemiştir. Uluslar arası arenada saygınlık kazanmış ve bu saygınlığını her geçen gün arttırmaktadır. Vatandaşının -olmadık sebeplerle perişan eden malum fikirlerden dolayı- ızdırabını dindirmiştir. Ve daha nice güzelliklere imza atan bir ülke olmaya başladık.

Ancak,

Bayram günü bayramın güzelliğini unutturan bazı genç işsizlerle tanışma imkânım oldu. Pırıl pırıl gençler; çalışmak, ülkelerine katkı sunmak isteyen dinamik bir nesil. Ama gelin görün ki bu dinamik ve alanlarında bir o kadar da kaliteli gençler mağdur. Bu mağduriyet Cazibe dizisindeki sarışın güzelin mağduriyeti değil; ciddi ve kemik sızlatan bir mağduriyet. Mağduriyetin yol açtığı karamsarlık öyle bir boyuta varmış ki duyduğumda beynimde şimşek dansının oluşmasına sebebiyet veren diyalogdan bir cümlecik aktarmak istiyorum.

“İnanın artık nişanı bozmaya karar verdim!!!” bu ifadeden sonra söyleyeceğim her söz boştur. Aslında bu sözden sonra noktayı koyup yetkililerin dikkatlerine sunmam gerekiyordu.

“Nişanı bozma” ifadesinin yetkililere ne anlattığını çok iyi biliyorum;

Genç yaşta dünyada en çok istediğiniz kişiyle hayatınızı birleştirecek sürece (nişan) geçeceksiniz, sonra devletinizin sizi umursamamasından dolayı dünyada en sevdiğiniz, en çok beraber olmak istediğiniz kişiyle “kusura bakma, sana yaşatmayı çok arzuladığım yarınları işsizlikten dolayı sunamıyorum, biz birlikte olamayız” demek mecburiyetinde bırakılacaksınız.

Bu devlet ayıbıdır. Bir devletin gençlerini bu duruma mecbur bırakması izah edilir şey değildir.

İİBF mezunlarından ve 4001 mağdurlarından söz ediyorum. Bu ve daha nice istihdam bekleyen gruplar perişan bir vaziyettedirler. Üstelik bu gençler haklı olarak adeta kendilerini kandırılmış hissediyorlar.

Neden hissetmesinler ki;

Okudular mı?

Evet

Başarılı oldular mı?

Evet

İşlerinin kalifiye elemanları oldular m?

Evet

Peki,

Ne/yi bekliyoruz?

Maliye bakanlığının kadro vermesini,

Bir de KPSS sınavları sonuçlarında adalet ve hakkaniyetini…

Allah aşkına bunu sağlamak neden güç olsun?

Neden adaleti sağlamada bu kadar zorlanıyoruz? Bu kesimlerle diğer alanları karşı karşıya getirmeden bir çözüm üretmek çok mu zor?

Sayın başbakanın bu konuda yeterli bilgilendirildiği kanaatinde değilim. Devlet Planlama Teşkilatı ve Maliye Bakanlığı bu konuyu sayın başbakana olduğu gibi ilettiklerine inanmak istiyorum.

Yoksa “idari bilimler” okuyan geçlerin dinamizminden nasıl yararlanma yoluna gidilmesin?

300.000 (üçyüzbin) gencin bir ülke için bulunmaz bir nimet olduğunu nasıl göremeyiz?

Çocuklar adalet istiyorlar;

Kendilerine alan açılması halinde ülke kalkınmasına nasıl katkı sunacaklarını anlatmak bana düşerse diyeceğim odur ki bunlar ülkeyi uçuracak kadar heyecanlı ve doludurlar.

Aynı sınava girdikleri halde ve 80’in üzerinde puan almalarına rağmen aynı sınavda daha düşük puanlıların onların girmesi gereken kadrolara yerleştirilmeleri yüreklerini yaralamıştır. Bu gençler beceriksiz planlamacı bürokratlar yüzünden karşı karşıya geliyorlar.

4001 ayrı bir dert;

On binleri çok çok aşan kalifiye gençlik ordusu maalesef hak ettikleri kadroyu yine benzer sebeplerden dolayı alalamanın sıkıntısını yaşıyorlar.

Kimsenin bu gençlerin hayallerini yerle bir etmeye hakkı yoktur.

80–90 puanla atanamamanın mantığını izah edebilecek bir yetkili var mı bilmiyorum, ama bu akıl almaz bir mağduriyeti yaşatmak olsa olsa beceriksizliktir.

Matematik, fizik, kimya, biyoloji mezunlarının derdi apayrı bir dert;

Artık memurluklara da başvuramıyorlar ve haklı olarak soruyorlar;

“Bir yılda ne değişti?” sahi değişen ne?..

Konunun detaylarını vermeyeceğim. Zira ilgili bürokrasi bu magduriyeti çok iyi biliyordur.

Diğer mezunları mağdur etmeden ve kimseyi kimseye rakip etmeden bir çözüm bulmak yetkililerin boynunun borcudur. Bütün sorunu yeterli bütçe ayırarak aşmak mümkünken kaliteli ve kalifiye gençlerimizi mağdur etmenin anlamsızlığı çığ gibi büyüyor. Bunu “kurum müdürlerinin keyfi uygulamasının yol açtığı” bilgisi doğruysa o müdürlerin başka hangi işleri çıkmaza soktuklarını merak ediyorum.

Ama,

Yaptıkları bir şeyin çok yanlış olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim;

4001 mağduru gençlerimizle İİBF’li gençlerimizi birbirlerine (az kalsın) düşman etmeyi başardılar. Bu nasıl yetkili ki beceriksizlikleri yüzünden yüz binlerce genç birbirinin kadrosu ile ilgili sıkıntılar yaşasın? İnanın gün boyu o yetkili beceriksizlerin durumunu düşündüm;

Sayın başbakan ve hükümetin performansına aya uydurmayan ve “ense yapmak”tan öte işleri olmayan brökratların yapabileceği tek şey bu olsa gerek…

Biraz empati yapabilselerdi inanıyorum ki bu gençlerimiz için rahatlıkla bir çözüm bulabilirlerdi. Ama anlaşılan çözüm değil çözümsüzlükle daha ilgililer.

Bakın İİBF’li kardeşlerimizin istekleri ne kadar masum;

Kasımda 10 bin kadro…

Eğer bu imkân sağlanamazsa inanın yetkililer büyük bir vebal altında kalırlar.

Diğer 4001 mağduru gençler atanmak için Doğu ve Güney Doğu Bölgesini istedikleri halde girememişler. Aldıkları puan 80 civarında, bunun izahı mümkün mü?

İşte bir gencimizin feryadı;

“Ahmet Abi, biz de bu ülkenin evlatlarıyız, bizim de ailelerimiz var ve hepsi bizden ekmek bekliyor. Artık atanmak istiyoruz. İİBF için atanmak bu kadar zor olmamalı. IIBF’ye gösterdiğiniz ve göstereceğiniz ilgi karşısında size teşekkür borçluyuz…”

Bir diğeri ise;

“Gümrük Müsteşarlığının tutumundan şikayetçiyiz çifte standartla bizleri mağdur etmişlerdir” diyor. Okudum verdiği linkleri, tek kelimeyle yetkililer;

Gençlerden bir mağdurlar ordusu hazırlamak için uğraşmışlar.

Evet sayın yetkililer, onurlu bir gelecek sizin tanıyacağınız imkânlarla mümkün olabilmektedir. Kaldı ki kimse baba hayrı istemiyor, hakları olanı talep ediyorlar ve bizler de onları destekliyoruz.

Hükümet elini çabuk tutup;

  1. İİBF mezunlarının çığ gibi büyüyen mağdurlarına (4001 mağdurları gibi) başka mağdur kesimleri karşı karşıya getirmeden bu sonbaharda en az onbin kadro tahsis etmelidir.
  2. Bundan sonraki süreçte de var olan işsizlerine öğretmen atamaları gibi belli periyotlarla kadro tahsis etmelidir.
  3. 4001 mağduru işsizler ordusunun (İİBF’li kardeşleriyle “kadro kavgası” gibi olumsuzlukları yaşamadan) sıkıntıları tahsis edilecek kadrolarla derhal giderilmeye başlanmalıdır.
  4. Bunun yolu en kısa sürede onlara tanınacak kadroları açıklamakta geçer.

Bu gençlerimizin mağduriyetinin takipçisi olacağımı buradan duyuruyorum. Sadece iki elimizle değil, yazılarımızla ve vicdanımızın sesiyle yakanızı bırakmayacağız.

Büyük devlet gencini işsiz bırakan devlet değildir.

Büyük devlet kalifiye eleman sıkıntısı varken bu vasıflara sahip gençlerini perişan etmek hiç değildir.

Bu iki kesimin mağduriyetlerini öyle bir planlamayla gidermelisiniz ki kimse kimsenin kadrosundan dolayı rahatsızlık duymasın.

Nasıl mı?

Bir bakın diğer ülkeler nasıl çözmüşler? Ben nasıl çözdüklerini biliyorum, isterseniz bu konuda size destek vermeye de hazırım.

İİBF ve

4001 mağdurları karşı karşıya değil, omuz omuza olmalıdırlar. Büyük devlet bunu başaran devlettir.

Diğerini mi?

Ben de sağlayabilirim.

Bu işin takipçisi ve gençlerimizin ısrarlı destekçisiyiz.
Bu böyle biline.

____________

Not:

Bu yazı aynı gün Başbakanlığa, Maliye Bakanlığına ve DPT’ye ulaştırılmıştır.

Paylaş
Etiketler: 4001DPTiibfkadromağdurlar
Önceki Yazı

Azınlıkları Sevindiren Vakıf Düzenlemesi

Sonraki Yazı

Mehmet Metiner ve Kürtçü Aydınlar

Ahmet AY

Ahmet AY

Ahmet Ay'ın Tüm Yazılarını Göster

İlişkili Yazılar

Ahmet AY

CHP Artık Milli Güvenlik Sorunu

06 Aralık 2020
5k
Ahmet AY

AB’nin ‘İRİNİ’ Akdeniz’e Aktı

29 Kasım 2020
5k
Ahmet AY

Başkan Erdoğan’dan Kıbrıs Çıkarması

22 Kasım 2020
5k
Ahmet AY

Biden’a Neden Sevindiler?

15 Kasım 2020
5k
Sonraki Yazı

Mehmet Metiner ve Kürtçü Aydınlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap