Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Pazar, Aralık 7, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Ertuğrul ERDOĞAN

Korkularımız…

Ertuğrul ERDOĞAN Yazar Ertuğrul ERDOĞAN
04 Mart 2011
Ertuğrul ERDOĞAN
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Sabahları uyandığımızda gördüğümüz kâbus dolu rüyaların etkisinden, gün içinde korkuyoruz. Sevdiklerimize “ Seni Seviyorum” olan iki küçücük, fakat anlamı çok büyük sihirli sözcükleri, söylemekten korkuyoruz.

Korku salmış dört bir yanımızı…

Köşe başları tutulmuş canavarcasına… İnsanların ve ülkelerin parçalanmasından ürkmüşüz bir güvercinin bağımsızlığında…

Hayat korkutuyor gençleri, evlenecekleri ve sınava girecek körpecik beyinleri. Bırakın bu olumsuzlukları da, haykırın sevginizi en yakınlarınıza. “ Veren el, alan elden iyidir ve gül veren elde gül kokusu kalır” felsefesiyle, hem de karşılık beklemeden, yürekten ve derinden…

Siz, hiç mutluluktan uçar gibi olduğunuzda, ardından hemen üzüldüğünüz oldu mu? İşte acı ve mutluluk, birbirinden kopmayan önemli duygular. Hayatı gerçek kılan duygu değişkenliği. Yoksa acılar mı bizi olgunlaştırarak, mutluluk kavramının ne olduğunu bize öğretiyor?

Birçoğumuz bilinçaltımız ile küs yaşıyoruz, O güzelim hayallerimizi, içimizden fırlamak isteyen duygu ve isteklerimize cevap verebiliyor muyuz? Bu konuda kendinizi hiç yargıladınız mı? Veya bilinçaltınızla iyi bir arkadaş mısınız?

Hepimizi bir gelecek korkusu sarmış. İçimizdeki korkular hayatımıza ipotek koymuş. “Geçinemezsem”, “Ev sahibi olamazsam” veya “Çocuğumu okutamaz ve ona gelecek hazırlayamazsam” şeklindeki düşünceler bir virüs gibi beynimizi kemirdiği gibi, hücrelerimizi de didik didik eder. İşte, gelecek korkusunun düşünce yumağında strese girer, her tarafınızı heyecan sarar, gözleriniz donuklaşır ve kalp atışlarınıza ilaçlar bile fayda etmez. Oysaki bir saniye sonra ne olacağımız belli mi? Bilinçaltınızı sevin, ona böylesi olumsuz düşünceler yüklemeyin, yoksa sizden bir gün intikam almasını iyi bilir. Düşünebilir misiniz, bir saniye sonra alacağınız çok önemli bir kararla, belki de mutluluk yolunuz açılacak ve yaşam tarzınız değişecek. Neden geleceğinize kelepçe vuruyorsunuz?

Korkmayın! Yaşamın  üstüne üstüne gidin. Hayatla ne kadar dalga geçersek, korkularımızda bulutların gökyüzündeki dağılışı gibi yok olacaktır. Önce içimizdeki korkuları masaya yatırmak ve gün ışığına çıkartıp, onların bodrum mahzeninde çürümesine izin vermeyin. Onu, sakın ola ki, içinizde büyütmeyin. Allah korusun, insanın içinde bir kaldı mı, kene gibi yapışıp, bir daha da kolay kolay dışarı çıkmaz. Onun için, korkularınızla yüzleşin ve sevin, sevdikçe yaşamı daha da kolaylaştıracaksınız. Hem kendiniz, hem de yanınızda yaşayan ve sizlerden sevgi bekleyen herkes için…

Çöl sıcakları beklentisi herkesi ürküttü. Beklentiler, korkuyu tetikledi. Acaba nefes almakta zorluk çekecek miyiz? Yoksa her şey buhar olup, kıyamet mi gelecek? Tenimizde tuz kalmayıp, eriyecek miyiz, diye Çarşamba beklendi.

Korkmayın!

Susuzluğu ve onun ardından gelebilecek hastalıkların salgınlığını düşünün, ama korkmadan. Haşerelerin yaratacağı salgın hastalıklara bugünden sıkı önlem alın. Zira son zamanlarda 17 vatandaşımızı keneden toprağa verdik. Çünkü korkunun ecele faydası olmayacak.

Şimdi, saldırın klimalara ve aspiratörlere! Enerjinin sıra dışılığında yaşayın. Sera gazlarını çıkarmaya devam edin ve gökyüzüne salın. Kutuplardaki buzulları eritin. … Para hırsıyla çevrenizi kirletin! Sularınızı boş yere akıtın! Doğa, sizlerden nasıl olsa bir gün intikamını yine alacaktır. Ne ekersen, onu biçersin sözünü boşuna söylememişler. Çevren çölleşmeye, sıcaklardan kavrulmaya, sellerden canını ve malını kaybettiğinde, fırtınalardan çatıların uçtuğunda, susuzluktan inim inim inlediğinde, sakın korkma!

Gelecek nesillere dengesiz bir dünya bırakacağınızdan korkun. Ve kızgın yaz sıcağında beyniniz sulanmadıysa, çukur güzlü, göbeği dışarı fırlamış, bir deri, bir kemik kalmış, Afrikalıyı hatırlarsan, sakın iskelet görmüşçesine korkma!.. “Varlığına güvenme bir kıvılcım yeter, güzelliğine güvenme bir sivilce yeter “ misali sende bir gün iskelet olabilirsin Türkiye çöllerinde. İşte bunlardan kork…

Korkularımız karmaşıklığında “ Dağcı “ hikâyesinin yüreğinizi ferahlatacağını düşünerek yazımı sonlandırmak istiyorum.

“ Dağcı, sert yamaçlı dağın hedefine öğle vakti varmış. Artık önündeki sınav ise, günbatımından önce yeniden aşağıya inmekmiş. İnerken güneşinde gittikçe alçalmakta olduğunu görmüş. Adımlarını hızlandırmış. Zaman ilerledikçe gün ışığı da gittikçe zayıflıyormuş. Güneş, ufkun ardında kaybolmaya yaklaşırken, dağcı korkmaya başlamış. Aşağıya inemezse, yarı yolda kalacağını ve çok zor durumda kalacağını düşünmeye başlamış. Hatta düşüp öleceğim, bile diyormuş. Sonunda güneş batmış. Dağcı, kendisini biranda zifiri karanlıkta bulmuş. Çaresizlik içinde tutunacak bir yer aramış. Kayalık yamacından uzanan bir dal bulup tutunmuş. Geceyi o dala asılı olarak geçirmiş. Korkudan donuk haldeymiş. Elini bıraktığında kayalıklardan düşeceğini ve parçalanacağına inanıyormuş. Sabaha kadar kabus içinde yaşamış. Her tarafını korku sarmış.

Sabahın ilk ışıklarında dağcı, gülmeye başlamış. Hiç de korkulacak bir durum yokmuş. Durduğu yerin on beş santim altında basabileceği bir kaya çıkıntısı varmış. Aşağı inse, geceyi çok rahat geçirecekmiş.”

Evet, bizlerin mutluluğu da, on beş santim ötemizde olmasın? Belki de korkusuzca aşılacak dağları aşmamıza engel olan kararları geciktirmede bilinçaltımıza ihanet mi ediyoruz? Umarım, hepimizin, korkularımızın esiri olmadan, onun bizleri yönetmesine ve hayatımızı mahvetmesine izin vermeden, tek düze hayat çizgisinden on beş santim öteye korkmadan atlamanız ve mutlu bir yaşam sürdürmeniz dileği ile

Paylaş
Etiketler: korkumutluluksaniyeleryolzaman
Önceki Yazı

Hastalığınız Sakın Sinsi Zatürree Olmasın!

Sonraki Yazı

Çukurova Edebiyatçılar Derneği Yemeğine Tam Destek

Ertuğrul ERDOĞAN

Ertuğrul ERDOĞAN

İlişkili Yazılar

Edebiyat

Miğfere Küçük Yumruk

14 Nisan 2022
5k
Ertuğrul ERDOĞAN

Nare

16 Şubat 2022
5k
Ertuğrul ERDOĞAN

Âdem İle Havva’nın Kemikleri Sızlamaz mı?

01 Şubat 2022
5k
Edebiyat

Âdem İli Havva’nın Kemikleri Sızlamaz mı?

20 Ocak 2022
5k
Sonraki Yazı

Çukurova Edebiyatçılar Derneği Yemeğine Tam Destek

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Biz Ne Güne Duruyoruz Burada

Angarya Değil Bu İş

07 Aralık 2025
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap