Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Ertuğrul ERDOĞAN

Emret Başbakanım!

Ertuğrul ERDOĞAN Yazar Ertuğrul ERDOĞAN
31 Ocak 2011
Ertuğrul ERDOĞAN
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Tunus’tan sonra Mısır’da patladı. Ama ne patlama!.. Ya mübarek, babanın malımı zannettin o koltuğu? Otuz yıl dile kolay!… Senden başka ülkeyi yönetecek yok mu? Evet, halk iktidara hazırlanan Mübarek’in oğluna; “Babanı da al git!” diyerek, interneti kapatan, özgürlükleri daraltan Mübarek’i sürgüne gönderdiler… Aklıma “Ananı da Al Git!” diyen Sayın Başbakan’ın ünlü sözü geldi… Zavallı ana, geçenlerde Allah’ın rahmetine kavuştu… Nur içinde yatsın…

Yıllar öncesi Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra dünyanın birçok ülkesine dalga dalga yayılan küresel kapitalizmin ürettiği işsizlik, açlık, halkın borç batağına sürüklenmesi, adaletsizlik, kapitalizmi koruma adına, sendikaların ve çalışanların susturulduğu, itilip kakıldığı, diktatörlüğün yerleştiği, işsizliğin çoğaldığı ortamda belli kesimin saltanat yaşam tarzı halkı isyan noktasına getirdi… Yahu ne kadar tatlıymış şu iktidar koltuğu? Bir yapışan bir daha bırakmak istemiyor! Neyse domino etkisi Ortadoğu’da devam ededursun biz kendi işimize bakalım diyorum ama dünyanın herhangi bir yerindeki olumsuzluk da mutlaka her ülkeyi yakından ilgilendirecektir… Onlara kolay gelsin diyorum… Umarım gerçek demokrasiyi ve özgürlüğü ve ardından da refahı biran önce yakalarlar…

“Padişahlık” , “Başkanlık” derken şimdide “ İki Partili Meclis” isteniyor… Sayın Başbakan, “Başkanlık Sistemi” tartışılmalı” diyor. Ne de olsa seçim startını verdi. Başbakanlığın araçları yollarda!.. Seçim yasaklarına kadar “O şehir senin bu şehir benim” diyerek toplu açılışlarda kurdele kesilip, balonlar uçurulacak! Çocuklara oyuncaklar dağıtılacak! Sayın Başbakan, Ucubeden başladı, ardından “Başkanlık” şimdi de “Mecliste İki Parti” isteği ile ortaya tartışma konusu attı. Ortadoğu karışmışken birde İsrail’e bir iki laf etti mi, deme gitsin içerideki 58’lere!… Artık oylar çantada keklik… Neyse lafı uzatmayalım sevgili okuyucularım gelelim Başkanlık Sistemi’ne… Görüşlerimi aktarayım… Önce bu halkımız buna hazır mı? Yani istenilen bu sisteme uygun kültür yapısı var mı? Başbakanımız Amerika’nın bunu uyguladığını söylüyor. Ama onlarda kültürsüzlük az… Şöyle ki; Daha yakın zamanda yapılan Anayasa Değişikliği için halka tutulan mikrofonlardan “Anayasa Değişikliği Referandumu”nda niçin oy verdiğini bilen insan topluluğu elle tutulur cinstendi. Bu halkımıza mı anlatacağız Başkanlık Sistemi’ni? Onlara dizilerin senaryosunu ve takımın hangi sistemle oynayacağını sorun, “Şıp” diye yanıt versin!… Bakınız Amerika’da toplumun % 12’si (buda çok düşük bir rakam aslında) Türkiye’de %0,01’i yani, on binde biri kitap okuyor. Bakmayın siz aslında nüfusun çoğunluğu bilimsel siyasetten anlamıyor. Yalnızca liderlerin söylediklerine, din istismarcılığına, iktidara gelirken vaat edilenlere ve kulaktan dolma sözlere, liderin tipine, hatipliğine, kükremesine, yürüyüşüne bakarak oy veriyor. Uzatın mikrofonları halka “Cari Açık nedir?”, “ Dış Borç toplamı ne kadar?” , “ Erkler İlkesi nedir?” deseniz, inanın birçoğu siyasetin bu basit sorularını yanıtlayamaz. Ama sorun dizilerdeki oyuncuları hemen yanıtlasınlar!… Zira Türkiye’de dergi okuma oranı % 4, Gazete %22, Radyo %24 ve başından kalkılmayan Televizyon ise % 95 Televizyonlar demokratik olsa, oda değil… Yanlısı var yansızı var… Sahi unuttum, kitap ihtiyaç maddeleri sıralamasında 235 nci… Bir Norveçli yılda 137 dolar harcarken, bizde sadece 0,45 cent… Şimdi bu okumayan kesim ne anlar Başkanlıktan ve İki partili Meclis’ten, öyle değil mi? Siz onun karnını günlük doyurun, kapısının önüne iki erzak koyun, birde kömürünü, eline de iki kuruşluk çek verin deme gitsin keyfine! Kadercidir benim halkım! Geceleri aç yatsa da kimseciklere bir şey söylemez, yorganını çeker kafasına içten içten ağlasa da sabah gider oyunu kuzu kuzu verir… Alın ekmeğini elinden vallahi gıkı çıkmaz! Evet, hep birlikte “Başkanlık Sistemi”ni iyi anladık, hem de sular seller gibi…

Padişahım Çok yaşa!…

Şimdi de “ Mecliste İki Partili Sisteme”… Ya aslında Mecliste tek parti olmalı, Muhalefette neymiş? İkide birde yolsuzlukları ortaya getiriyor! Her şeye limon oluyor, gereksiz yere konuşuyor! Milletin kafasını bulandırıyor! Durup dururken “Yargıyı ele geçiriyorlar” diye komisyonları terk ediyorlar! Birde “Millet aç, işsiz” diye ortalığı velveleye verip fakir edebiyatı yapıyorlar! Gelin yeni seçimlerde tek parti yapalım! Hem onca milletvekiline maaş da vermezsiniz. Birde onların harcırahları, özlük hakları, lojmanları, araçları vs. bayağıda tasarruf olur değil mi? Düşünsenize mecliste konuşan yok.. Genel Kurula gelen kanun tasarısı, tek parti milletvekillerinin el kaldırmasıyla ‘şıp’ diye çıkıveriyor!

Padişahım Çok Yaşa!

Şaka bir yana da, bir toplumda Tek Partinin ortaya çıkması ihtilalci siyasal parti rejimine egemen olacağı muhakkaktır. Partinin bürokratik şekilde örgütlenmesi, ardından da liderin her şeye egemen olduğu, sadece onun dediğinin geçerli olduğu, sonunda da kişinin iktidarı zirve yaptığı ortamda muhalefet, şiddet ve terörle bastırılarak susturulmakta ve parti, totaliter bir devlet yapısını ortaya çıkaracağı aşikârdır. Sonrada sindirilen halk Ortadoğu ülkelerinde meydana gelen isyanlarda olduğu gibi kendisine zulüm edenleri bir gün geliyor alaşağı ediveriyor… İnsanlar ne istiyor? Özgürlüklerinin kısıtlanmamasını ve daha iyi bir demokrasi yanında refah ve ülke kaynaklarından eşit yararlanmak…

Peki, sağlam bir demokrasi için neler yapmalı ki totaliter liderler bu durumlara düşmesin. Hasbelkader birkaç fikrimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Mutlaka siz bunu genişletebilir ve altına madde madde ekleyebilirsiniz;

· Öncelikle Anayasa’nın halkın büyük çoğunluğunun kabul ettiği, (%90-95 gibi) özgürlükçü, demokrasinin özünü teşkil eden ve sosyal devlet anlayışlı laik bir Anayasa’nın hazırlanarak kabul görmesi.

· Kimsenin yargısından muzdarip olmadığı, erkler ayrımının oturduğu, adaletin süratle yerine getirildiği, yargının siyasallaştırılmadığı ve şaibesinin ortadan kaldırıldığı bir “Yargı Reformu”nun yine tüm toplumca benimsenecek şekilde işlerlik kazandırılmasının çalışmaları yapılmalı,

· Hiçbir Parti iktidara geldiğinde değiştiremeyeceği Adaletli Seçim Kanunu’nda, gerek iktidarın gerekse muhalefet partilerinin devletten alacağı yardımların ve harcamaların şaibeye yer verilmeyecek şekilde açıklanması. Şöyle ki, iktidara “Elimde imkânım var kullanırım” serbestliği verilmemeli. Seçim tarihinden en az üç ay önce devletin araç – gereçlerine kullanma yasağı getirilmelidir… Seçim sistemi eşit ve denetlenebilir olmalı…

· Ülkenin okuma-yazma değil, kültürel yapısını geliştirici önlemler alınmalı, Televizyondan çok, insanlarımızın kitap okuma oranlarını yükseltmenin çalışması yapılmalı,

· Ülkenin kaynakları her bireye adaletli bölüştürmenin ekonomik programı yapılmalı, kimse asgari ücret ve yoksulluk sınırına mahkûm ettirilmemeli. (Bu sanırım her partinin seçim programında mevcuttur)

· İnsanların görüşü ne olursa olsun haber alma özgürlüğü kısıtlanmamalı ve medya kuruluşlarınca engel konulmamalı. Örneğin, ben bir Bekir Coşkun veya Emin Çölaşan’ın yazılarını Vakit’te, Sabah’ta veya Zaman Gazetesi’nde okuyabilmeliyim veya bu kesimin okuru bu yazıları okuyabilmeli. Tam tersi, Vakit Yazarı Abdurrahman Dilipak’ın yazılarını Cumhuriyet’te okuyabilmeliyiz. Biraz hayalî bir durum ama demokrasi bunu gerektirmiyor mu? Sağın dediğini sol, solun dediğini sağ işitmiyor! Bunun için ne yapmalı? Başbakan’ın İktidardaki yaptıklarını her ay “Ulusa Sesleniş Programı”nda izliyoruz. Aslında bu programın ardından Muhalefet liderlerinin de

(Başbakanın kullandığı süre kadar veya biraz daha az olabilir) konuşmaları yayımlanabilir. Ancak bu konuşmaların yanlı-yansız televizyonlarda yayımlanma mecburiyeti getirilsin… Belki halkımızın gözden kaçırdıkları olabilir ve oy kullanma bilgileri daha gelişmiş olur.. Ne dersiniz?

· Emniyet Geçenlerde “Pardon” yani “Sehven” dedi. Ne için biliyor musunuz? Tutuklanan ve yargılanan bir sanığın telefonuna yanlışlıkla Rus Ajanı ve kadın satıcısının ismi aktarılarak zan altında bırakıldı, ancak sonuçta yapılan yanlışlık ortaya çıktı. CHP’li Attila Kart; “Emniyet içinde ikinci bir örgüt var” diyor. Bunları yapan kimler? Her kimse yapanlar biran önce ortaya çıkartılıp cezalandırılmalıdır. Yani Polis teşkilatı hepimizin gözbebeği olmalı ve böyle bir şaibeyi ortadan kaldırmak da yetkililere düşüyor. Sonuçta polisin ve yargı mensuplarının halk önündeki saygınlığı ve güvenirliliği artırılmalıdır.

Konuyu fazla dağıtmadan bir “Çin Duası” ile yazımı tamamlayım…

“Bana bir sandalyenin sabrını, sertliğini ve dayanıklılığını ver ki, Tüm g.tlere rağmen ayakta durabileyim…

Sürçü lisan ettiysek affola!…

Yazdıklarıma bakmayın siz, istediklerimiz hayalden öte şeyler… Herkes kendi hesapları peşinde!.

Kendinize iyi bakın, saygı ve sevgiler…

Paylaş
Etiketler: başbakanımemretertugrul erdoğan
Önceki Yazı

Kar Beyazlığı

Sonraki Yazı

Türk Milli Eğitimine Bakış (I)

Ertuğrul ERDOĞAN

Ertuğrul ERDOĞAN

İlişkili Yazılar

Edebiyat

Miğfere Küçük Yumruk

14 Nisan 2022
5k
Ertuğrul ERDOĞAN

Nare

16 Şubat 2022
5k
Ertuğrul ERDOĞAN

Âdem İle Havva’nın Kemikleri Sızlamaz mı?

01 Şubat 2022
5k
Edebiyat

Âdem İli Havva’nın Kemikleri Sızlamaz mı?

20 Ocak 2022
5k
Sonraki Yazı

Türk Milli Eğitimine Bakış (I)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap