Kadın biri; aşık olur…
Fonda bir Esin Engin şarkısı…
Kulağında davetkar, Tango tınıları…
Kimine göre ahlaksız bir fahişenin dansı,
Kimine göre ise aşkın habercisi…
Bir erkeğin gözlerini fal taşı gibi açtırabilen kadındır, gerçek aşka layık olan…
Tüm kadınlar kendisini aşka layık hisseder,
Ama, aşık olmanın bile ÖSS’sinin olduğunu bilmezler…
Bilenleri ise meraklanır sürekli…
”Acaba gerçekten samimi bir erkek mi karşımda ki?”
İşte bu sorulan sorudur aslında aşkı pompalayan…
Muhteviyatında birazcık merak, birazda paslanmış Eros oku barındıran…
Ama kadın bilir aslında, erkeğin ne istediğini…
Saf ayaklarına yatmak, işine gelir nedense?
Bilmek istemez asla girdiği maceranın sonunu…
Çünkü aşık olmuştur kadın!
Aşık olduğu erkeğin, macerası olmuştur kadın…
Ya da sadece söz de kahramanıdır körelmiş bir yüreğin…
Hata yapar sürekli kadın!
Ama bunu görmez kadın!
Kalbine giden yolun sapağı,onun kulağına değil de,
Bazen bir şarabın kadehinde de gizli olsa da,
Duymazlıktan gelemez asla ona olan aşkın ilanını kadın…
Sağır değildir yüreği…
Anlar, ama anlamazlıktan gelmesi korur kadını…
Hırçınlıklar, kıskançlıklar, nefretler sarmalar kalbini…
Ve tek bir amaca koşar kadın…
Güdülerinin emrettiği aşkı bulmaya…
Bazen sorumsuz bir erkekte bulur onu,
Ya da kendisine işkence çektiren bir cellatta…
Ama yılmaz kadın…
Ve tek bir amaca doğru koşar…
Aşkı anlamaya koşar kadın…
Köşe kapmacalarla dolu bir labirentte…
Bir bakmışsın ki, kayboluverir kadın…
Çıkış tabelasını çöpe fırlatan bir erkek yüreğine hapsoluverir…
Yorulur, ama yine de samimiyeti arar kadın…
Erdem sahibidir çünkü…
Ve bilir, onu kendine aşık eden adamın yüreğini…
Bir adam yüreğinin; kalorifer peteklerine sığınan kedidir aslında kadın…
Isınamasa bile, donarak ölmeyi asla göze alamaz…
Sonu belli olmayan esaret yerine,
Özgürlüğünü isteyecek kadar yumurcak bir yüreğe sahiptir kadın…
Aşkı ister …
Yaşamı boyunca, elde feneriyle sürekli arar durur…
Ama aşk;her kadını ister mi?
Bunu bilmez işte kadın…
