Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Pazar, Aralık 7, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Aysun GÜL

“Hipoksi Nedir?” Bilinçlenmek Zorundayız!

Aysun GÜL Yazar Aysun GÜL
20 Aralık 2010
Aysun GÜL
1
408
Paylaşma
5.1k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Yeni doğan bebekler hastalıklarıyla dünyaya geliyorlar. Bebeksi bünyelerine rağmen, ameliyatlardan çıkmıyorlar ve buna dayanamayarak ölen  bebek sayısı günden güne artıyor. Kansere ve çaresiz hastalıklara çareler aranıp, kısmen de olsa çareler bulunurken, bunun nedeni neden bilinmiyor ve bu konu neden önemsenmiyor çok merak ediyorum.

Bugün bir arkadaşın bebeğinde kas gelişmesi sorunu olduğunu öğrendiğimde, bu yazıyı yazmak geldi aklıma. Üzülmeye vaktim bile olmadı, düşünmekten. Çocuğu sevmek için ellerini tuttuğumda, ellerindeki cansızlık o kadar belirgindi ki. “Bebeğin anne karnında oksijensiz kalması bunun nedeniymiş”, doktorlar öyle söylemişler. Birçok hastalığın galiba nedeni bu diye geçirdim, içimden. Çünkü, farklı bebek hastalıklarının çoğunda bu neden ortaya konuluyor.

Hipoksi; Oksijen yetersizliğidir. Dokularda oksijen yetersizliği olmasına denir. Ve dokulardaki bu yetersiz kalan oksijenin, bebeklerde meydana getirdiği kas zayıflığıyla kendini gösterir.

Doğuştan gelişemeyen kasları, geliştirebilmenin de çaresi olmadığını da bilinen bir gerçek. Sadece kas tedavi (fizyo-terapi) yöntemiyle bebeğin kaslarına masaj yaparak, uyuşmasını ve işlev görmesini sağlıyorlar. “0” yaş grubu kas gelişmesi olmayan çocuklar, kısa bir zaman sonra ölüyorlarmış. Bazılarında beyinde engeller ortaya çıkıyormuş. En fazla yaşayan 4-5 yaşına kadar hayatta kalabiliyormuş.  Lakin sonuç olarak ölüm oranı çok yüksek.

“Uçurtmamı istiyorum

Gözlerimde tebessümle, ellerimde engelsizce.

Bilmediğim masallara gitmek

Görmediğim Heidi’yle koşmak

Sevmesem de Polyannacılık oynamak istiyorum.

Verin bana gökyüzünü

Dünya sizi olsun… “ A. GÜL

Ben doktor değilim! Hele ki, bu işlerin uzmanı hiç değilim! Ama bebeklerin anne karnında, neden bu hale geldiklerini anlamaya çalışıyorum. Bebek daha ana rahmine düşmeden, doktor kapılarını aşındıran anne ve baba adaylarının elektro dalgalarla, bedenlerindeki her hücreyi rahatsız etmelerine de akıl sır erdiremiyorum!

Anne karnında oksijensiz kalan çocukların, spastik engelli olmaları öylesine normal hale geldi ki, “kaderdir”, deyip geçiyoruz. Kas ve sinir sistemi rahimdeyken zedelenen bebeğin, tüm sistemlerindeki işleyişte, diğer bebeklere oranla çok düşük oluyor. Bunun öncesinde neler yapılabilir? Bunun araştırmalarına yapılıyor mu? “Bilmiyorum” ama, anne babaların verdiği mücadele inanılmaz derecede büyük. Doktorlara taş çıkaracak kadar araştırmalar yaparak, “çocuklarını 1 gün daha hayatta tutabilme mücadelesi” veriyorlar.

Yıllar sonra Amerika’da uygulanan bir yöntem, Türkiye’de de uygulanıyor. Bu uygulamanın adı, “Cool Cap” yani “baş soğutma” yöntemi. Tamamen riski ortadan kaldırmasa da, kısmı olarak engelleme oranı yüksek bir uygulama. Hiç yoktan iyidir, dedirtebiliyor insana. “Bu yöntem Hipoksik bebeklerde beyin hasarına engel olmasa da, yaşam fonksiyonlarının çalışabilmesini sağlamaktadır.” Yapılan bir araştırmaya göre, Rusya da doğan bebeklerde, hipoksi oranı çok düşükmüş. Rus annelerin doğum yaparken, soğuk suya doğum yaptıkları ve bebekler  soğuk suya girdiği için, beyinde hasara rastlanmamaktadır.  Ya da diğer milletlere göre daha az rastlanmaktadır.

Kardan adam yapmayalım!

Burnuna havuç takmayalım!

Gözlerine de kömür sokmayalım

şapkası da olmasın, süpürgesi de !”

(Kardan adam yapacağım

Burnuna ne istersem onu takacağım,

Gözlerini boyayarak, kartopları atacağım

şapkamı da ona vermeyceğim, başına karton takacağım

Süpürge yerine ona tekme atıp kaçacağım:))))” A. GÜL

Sağlıklı doğan bebekler de, bu uygulama yapılmamaktadır. Tam tersi, onların sıcak tutulması ve üşütülmemesi gerektiği de, doktorlarca söylenmektedir. Baş soğutma yöntemi, 36 hafta ve üzeri bebeklerde uygulanabiliyor. Erken doğan yani prematüre bebeklerde kalp sorunlarına, beyin kanamalarına neden olabiliyor.  “Vaktinde doğan hipoksi bebeklere, bu uygulamanın ilk 24 saatte yapılması gerekiyor.”

İşte tezatlardan biri de bu. Peki, bu yöntemin uygulanmadığı hastanelerde yâda, nasıl yapılması gerektiği bilinmeyen sağlık kurumlarında ne olacak? Bunun için devlet ne gibi tedbirler alabilir ya da almıştır? Köylerde yaşayan anne adayları ne yapsın!

Hipoksinin tek çaresi bilinçlenmekse eğer;

1. Aile planlamaları için yapılan seminerlerin, bu konuda da yapılması gerektiğine inanıyorum.

2. “Anne sütü ile ilgili kampanyaların işe yaradığını gördük, neden bebeklerimizin zamanında hipoksi olmasını engellemek için kampanyalar yapılmıyor.” TV’ lerde kadın programları yerine, eskisi gibi ailelerimizi eğitecek programlara yer verilmiyor.

3. Lütfen! Bu çocuklarımızın engelini doğmadan, alacağımız tedbirlerimizle ortadan kaldıralım. Başkasının bebeği gözüyle değil, hepimizin bebeği gözüyle bakıp, bu çocukların yanında olalım. Sağlıklı ve akıllı çocuklarımız olmasıyla gurur duyarken, başıma her an aynı şeyin geleceğini düşünerek, bu insanların yanında olalım.

4. Özellikle, anne adaylarına ve doktorlara düşen görev çok büyük bu konuda. Anne adayları hamileyken geçirdikleri, düşme ve darba maruz kalma durumlarını doktorlarına bildirmelidirler.

5. Doktorlarında anne adaylarını, bu konuda uyarmaları gerektiği de ortadadır. Bu konuda anne adaylarının bilinçlendirilmesi gerekmektedir. Yani bu olay başa gelmeden, tedbir almak gerekiyor. Çünkü yıllardır, bununla savaşan ailelerin neler çektiğini gözlemlediğimde, başvurmadıkları yöntem kalmamış, ama ümitleri hiçbir zaman bitmemiş.

“Hipoksi‘ye hayır diyemiyoruz” elimizde değil ama, “Hipoksi olmadan bilinçlenmeye evet diyebiliriz ….”

Paylaş
Etiketler: anne karnıda bebekbaş soğutma yöntemibeyinde hasara rastlanmamaktadır. Ya da diğer milletlere göre daha az rastlanmaktadır.bilinçli olmakengelli çocuklarhipoksihipoksi oranı çok düşükmüş. Rus annelerin doğum yaparkenHipoksi; Oksijen yetersizliğidir. Dokularda oksijen yetersizliği olmasına denir. ve dokulardaki bu yetersiz kalan oksijenin bebeklerde meydana getirdiği kas zayıflığıyla kendini gösterir.Hipoksik bebeklerde beyin hasarına engel olmasa daRusya da doğan bebeklerdesağlıklı olmaksoğuk suya doğum yaptıkları ve bebekler soğuk suya girdiği içinyaşam fonksiyonlarının çalışabilmesini sağlamaktadır." Yapılan bir araştırmaya göre
Önceki Yazı

Erken Emeklilik Çıkacak mı?

Sonraki Yazı

Benim Adım “KEMAL!..”

Aysun GÜL

Aysun GÜL

1977 Trabzon doğumluyum/evli ve bir çocuk annesiyim. yerel bir gazetede ve İnternet bir edebiyat dergisinde yazılar yazıyorum. k.t.u mezunuyum.

İlişkili Yazılar

Aysun GÜL

Kalbin Keşfindeki Mucizevi İlaç: Nefis Terbiyesi

02 Ağustos 2011
5k
Aysun GÜL

İçin İçin İçimizi Kemiren Hatalarımız

31 Temmuz 2011
5k
Aysun GÜL

Dağ Eşkiyalığından Meclis Eşkiyalığına!

29 Temmuz 2011
5k
Aysun GÜL

İnternet Sohbetleri Veba Gibi Sardı Toplumu

23 Temmuz 2011
5k
Sonraki Yazı

Benim Adım "KEMAL!.."

Yorumlar 1

  1. Hasret Tosun says:
    15 yıl önce

    Değindiğin konu önemli.
    Ellerine sağlık..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Biz Ne Güne Duruyoruz Burada

Angarya Değil Bu İş

07 Aralık 2025
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap