Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Mustafa Nevruz SINACI

Yaşayan Bir Efsane: Demokrat Parti (II)

Mustafa Nevruz SINACI Yazar Mustafa Nevruz SINACI
30 Eylül 2010
Mustafa Nevruz SINACI
5
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Türk Milleti, başta Atatürk’ ün son Başvekili Celal BAYAR olmak üzere, Partinin 4 kurucu’ sunu tam bir güven, sevgi ve heyecanla kucaklamış, umutla bağrına basmış, bütün samimiyetiyle yürekten inanmış, itimatla bağlanmış ve 14 Mayıs 1950’ ye kadar efsanevi bir mücadele vererek DP’ yi iktidara taşımıştır.Bu dönem, devleti adeta gasp ve işgal etmiş bir hükümet olarak, bütün güçlerini DP ye karşı düşmanca kullanan ve hatta 1946 da genel milletvekili seçimlerini “Açık Oy–Gizli Sayım” gibi, bütünüyle ahlak ve yasadışı bir yöntemle yapan despot-işgalci ve statükocu bir zihniyete karşı verilen muhteşem bir mücadele dönemidir.

DP ilk katıldığı seçimde fiilen iktidar olduğu halde, hakim unsur (CHP) ve yerleşik statüko (Halk Partisi zihniyeti/oligarşi) tarafından kendisine ancak ve sadece 66 vekillik (milletvekilliği) kazandırılmış olup, buna rağmen; TBMM’de cumhuriyet tarihinin en büyük ve efsanevi hukuk mücadelesi başlatılmıştır.

1950 Seçimlerinde uygulanan  “CHP Teminatlı” ve daha sonraki “Hakim Teminatlı ve Yargı Gözetimli /Gizli Oy Açık Sayım” usul ve sistemi (düzenleme) Demokrat Parti’ nin en önemli eser ve hizmetlerindendir. Bu paralelde daha pek çok hukuki düzenleme ve iyileştirme çalışmasına katkıda bulunulmuştur.

1950-1960 Dönemi:

Bilindiği üzere Demokrat Parti,1950’ de oyların %53.3 ünü, 1954’de  %56.6’sını ve 1957 ‘de %47.3′ ünü almış, 1960 ta ise, bir erken seçim sözü verilmiş iken (26 Mayıs 1960, A.Menderes Eskişehir Mitingi) dünya tarihinde eşi ve emsali görülmemiş ve doğrudan tek partiye karşı yapılmış antidemokratik ve yasadışı kara bir darbe yapılarak, cebren ve hile ile “gerici, yobaz, çağdışı ve halk düşmanı bir kesimce” iktidardan uzaklaştırılmıştır.

Bu cihetle DP, hukuken ve fiilen iktidarı devam eden ve bu durumunun resmen kabulü lazım gelen “masum ve mazlum bir misyon” mesabesindedir. (Her ne kadar hal böyle olmasa bile 30 Mayıs 1960-05 Ocak 1961 (24.) ve 05 Ocak 1961-20 Kasım 1961 (25.) dönemi Cemal Gürsel hükümetleri ile 20 Kasım 1961-25 Haziran 1962 (26.) ve 25 Haziran 1962-25 Aralık 1963 (27) ile 25 Aralık 1963-20 Şubat 1965 (28.) dönemi İsmet İnönü hükümetleri hariç olmak üzere; 20 Şubat 1965 tarihinde kurulan AP, YTP, CKMP ve MP’den oluşan Suat Hayri Ürgüplü (29.) hükümeti ile tekrar “DP” yoluna ve izine girilmiş bulunulmaktadır. Nitekim, CHP ve türevleri hariç olmak kaydı şartı ile merkez, milliyetçi, muhafazakâr, liberal ve sağ tandanslı bütün partiler kök olarak ‘DP dava ve misyonuna dayanmakta ve kadrolarının tabanı DP milletvekili ve teşkilâtına kadar uzanır.)

Demokrat Partinin 10 yıllık iktidar dönemi;

DP iktidarı, Türk halkının ağır sefalet, cehalet, fakirlik, kriz bunalım, buhran, yokluk, yoksulluk, açlık, işsizlik ve kıtlığın hüküm sürdüğü ve Cumhuriyet tarihinde en kritik noktaya geldiği; Devlette geri kalmışlığın iyice tabana vurduğu yerden başlar. Buna paralel olarak siyaset yozlaşmış, rüşvet, yolsuzluk, ayırma-kayırma ve su-i istimal almış yürümüş, çok katı, karanlık ve despot, dikta bir rejim halkı canından bezdirmiştir. İsmet İnönü hem CHP genel başkanı ve hem de Cumhurbaşkanıdır. Başbakanlık semboliktir. Hakim siyaset, halen de halk parti zihniyeti olarak tanımlanan seçkinci, koyu devletçi, merkeziyetçi, oligarşik-totaliter, duçe (Mussolini) modelidir. Belirgin özelliği: Atatürk’ün emrettiği “batı uygarlığının endüstri,  iktisadi bilim, ticaret ve teknoloji transferi yapmak” yerine “dinsel (Fransız tipi seküler/lâiklik  /dinsizlik) siyasal, sosyal ve kültürel batılılaşma (yozlaşma) yolunu seçmiş, Atatürk ilkeleri ve Türk inkılâbına sırt çevirerek, sistematik bir strateji ile aleni sosyalizm (örtülü komünizm) yolunu benimsemiş olmasıdır.

Bu yol, Türk toplumunun belirgin-özgün karakterine, inancına, yüksek ahlâk ve geleneklerine (töresine) aykırı düşmüş olmakla; Dönem itibarıyla ülkemiz ve halkımız büyük bir bunalım ve buhrana sürüklenmiş bulunmaktadır.      

Türkiye tıpkı bugünkü gibi yaşanamaz ve tahammül edilemez haldedir.

Dahası milli değerler ve manevi mukaddeslere karşı oluşturulan düşmanca tavır ve politikalar, prototip insan yaratma eğilimi, yok edilen köylü, esnaf ve malını çalmaya zorlanan çiftçi ile “yol vergisi + milli koruma kanunu” adı ardında belirginleşen halk partisi güdümlü jandarma zulmü.. Bunun yanında Halk Partisi saflarında yerleşen, belirginleşen ve giderek devleti bütünüyle ele geçiren ve sömüren seçkinci ‘mutlu azınlık’ buna mukabil ezilen, üzülen ve ıstırap çeken kahir ekseriyet “çarıklı çoğunluk” yani kurucu unsur, yani HALK !..

İşte DP bütün bu olumsuzluklara, kanunsuzluk ve ahlâksızlıklara son verdi. Bu korku CHP’de büyük bir endişe, derin panik ve çekinceye yol açtığı için DP’den “DEVRİ SABIK” yaratmaması ‘iktidarı devir ve teslim etmenin mutlak şartı’ olarak talep edildi. Bu, 11 Kasım 1938-13 Mayıs 1950 döneminde devletin talan edildiği ve çok büyük yolsuzlukların yapıldığı anlamına gelmekte idi. (Nitekim, 27 Mayıs darbesinin esas nedeni de, Anayasa hükmüne göre kurulan Tahkikat Komisyonu raporudur) Sonuç: Celâl Bayar söz verdi. Yolsuzlukların üstüne gidilmedi. Sadece, bütün yolsuzluk kaynağı ve muslukların kesilmesi ile iktifa edildi.

DP, iktidar olduğu gün Cumhuriyeti demokrasi ile buluştu. Büyük Önder Atatürk’ ün en büyük hasret, hayal, emel ve ideali gerçekleşti. DP, 1938’den sonra cumhuriyet tarihinde ilk kez millet  idaresini, devlet idaresine taşımak suretiyle, Atatürk’ün “Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir.” İlke, emanet, vasiyet ve vecizesini fiilen hayata geçirdi. Artık, halk devlet ’le, devlet’de halkla barışmıştı. 14 Mayıs 1950, O güne kadar eşi benzeri görülmeyen büyük bir coşkuyla kutlandı ve “DEMOKRASİ BAYRAMI” olarak ilan edildi. Ayrıca;

Atatürk’ ün programını bütünüyle uygulamak suretiyle, Cumhuriyet tarihinin en büyük değişim-dönüşüm, milli devlet ilke ve kriterlerine sadakatle yeniden yapılanma, kalkınma-gelişme çağdaşlaşma ve modernleşme hareketini gerçekleştirdi. İşsizlik kısa sürede sıfırlandı. Bütün ekonomik göstergeler en yüksek düzeye çıkarıldı. Türkiye, hatırı sayılır, itibarı yüksek, onurlu ve saygın bir dünya devleti haline getirildi.

Milletimiz yok olan milli, ilmi, manevi, sosyal, bilimsel-teknik ve kültürel değerlerine kavuşturuldu. Halk devlete, devlet halka güvendi. İnsan hakları, karşılıklı anlayış, barış, adalet, hukukun üstünlüğü ve demokrasi bütün kurum ve kuralları ile evrensel norm, standart ve kriterleri ile hayata geçirildi. Alevi ve Roman (Çingene) vatandaşlarımıza ilk kez Nüfus hüviyet cüzdanı verilerek kimlik ve kişilik kazandırdı. (1) Tıpkı  Atatürk döneminde olduğu gibi, TL’nin kıymeti arttı. Dolar’ ın değeri değişmedi. NATO normlarına göre 10 yılda 100 yıl karşılığı (dünya tarihinde eşi–emsali görülmemiş) bir kalkınma, ve iktisadi-siyasi-manevi-sosyal-bilimsel ve kültürel gelişme ve büyüme hareketini hayata geçirdi. 

Sosyal/halkçı devlet, Cumhuriyet ve laiklik ilkesini çağdaş modern ve muasır düzeyde, tanım-norm-standart, kriter ve ilkelere kavuşturdu. Toplumsal barış, karşılıklı anlayış huzur, varlık, bolluk zenginlik ve refah ortamı sağladı. Sosyal adalet sağlandı. İmkân ve fırsat eşitliği umdesi hayat buldu. Refah tabana yayıldı. Ülkemizi geri, çağdışı, ilkel bir durumdan kurtarıp dönemin birinci sınıf dünya devletleri düzeyine ulaştırdı. Milli, moral ve manevi değerleri geliştirdi. İnsan Hakları, Adalet ve Hukuk fiilen yaşam boyutuna geçti.

Paylaş
Etiketler: demokrat partidomokrasihalkiktidartbmm
Önceki Yazı

SGK’ yi HPV Aşısı İçin Uyarıyorum

Sonraki Yazı

Tasasız Edebi Kelimeler

Mustafa Nevruz SINACI

Mustafa Nevruz SINACI

İlişkili Yazılar

Mustafa Nevruz SINACI

GACETA OFICIAL Venezuella Aldatan Put

01 Mart 2019
5k
Mustafa Nevruz SINACI

Demokratlar Kulübü Derneği

30 Ocak 2019
5k
Mustafa Nevruz SINACI

Cumhuriyetçi Demokratlar Hareketi

26 Ocak 2019
5k
Mustafa Nevruz SINACI

Milli Dava “Vatan Kıbrıs” (ve KKTC) Yaşayacak Ve Mutlaka Yaşatılacaktır

25 Ocak 2017
5k
Sonraki Yazı

Tasasız Edebi Kelimeler

Yorumlar 5

  1. İbrahimî Feyzullah YALÇIN says:
    15 yıl önce

    Bu konuyu tefrika etmeye devam edecek misiniz?
    Ali Adnan Bey’ler idam edildiğinde medyanın tepkisi nasıl olmuştu? Yıllar yılı Ali Adnan Bey’in avukatı diye bildiğimiz Hüsanettin Cindoruk’un böyle bir hususiyetinin olmadığı işlendi medyada, doğrusu nedir?

  2. İbrahimî Feyzullah YALÇIN says:
    15 yıl önce

    bu gidişle Numan Bey “kazan” Kaldıracak. 🙂

  3. İbrahimî Feyzullah YALÇIN says:
    15 yıl önce

    Bakarsınız, Numan Bey Demokrat Parti ruhunu bir daha canlandırır..

  4. Mustafa Nevruz SINACI says:
    15 yıl önce

    Muhterem İbrahimi Feyzullah YALÇIN bey,
    Bütün bu konuları “tartışmasız bir biçimde” açıklığa kavuşturacak “GELENEK VE GREÇEK” isimli kitabımın yayını yakındır. İnşallah herşeyin doğrusunu orada göreceksiniz.
    Selam, saygı ve şükranlarımla.

  5. İbrahimî Feyzullah YALÇIN says:
    15 yıl önce

    Kitabınız yayımlandığında hangi yayınevinden çıktığını anımsatırsanız çok sevinirim. Ayrıca, mevcut hükümetin hiçbir organizasyon kademesinde olmayan ve hayatında hiç oy kullanmamış biri olarak, hükümeti eleştirirken çok haşin ifadeler istimal ettiğinizi nazarınıza sunmak isterim. Halbuki normal beşeri münasebetlerde, ifade tarzınıza, Demokrat Parti ve Ali Adnan Bey’in üslübu yani hasbiliği, rikkati ve dikkati çok hakim. Ama mevzu, günümüze ve mevcut hükümete gelince şiraze çorap söküğü oluyor. Ellerinizden öptüm!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap