Liberal Demokrat Parti Genel Başkanı Cem Toker gündemle ilgili olarak yayınladığı basın bildirisinde referandum sürecini ve LDP’nin bu süreçteki tutumunu değerlendirdi.AKP anayasasının ve referandum sürecinin, ticaret odalarından, sendikalara, sporculardan, sanatçılara, iş adamlarından siyasi partilere kadar toplumun her kesimini böldüğü veya bölmeye çalıştığı bu dönemde, biz de LDP olarak payımızı aldık diyen Cem Toker sözlerini şöyle sürdürdü.
Partide görev aldığım 14 sene içinde devamlı karşılaştığımız bir soru vardır:
Liberal Demokrat Parti sağ bir parti midir, yoksa sol mu? Her şeye siyah veya beyaz bakmaya alışmış bir toplumda bu soruyu asla yadırgamadım.
Kurucumuz Besim Tibuk Genel Başkanlığı döneminde soruyu şu şekilde yanıtlamıştı.
“Biz artık sağ, sol döneminin ve kavramlarının bittiğine, partilerin politikalarında bireyci veya devletçi olarak ikiye ayrıldıklarına inanıyoruz. Ama illa bir sağ sol yanıtı istiyorsanız, hak ve özgürlüklere yönelik politikalarımız sola, ekonomi politikalarımız sağa daha yakın görünebilir.”
Son yıllarda, toplumumuzda tartışılan konular, ekonomiden daha çok basın özgürlüğü, internet yasakları, hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı gibi temel hak ve özgürlüklerimizi yakından ilgilendiren konular olduğundan, verdiğimiz tepkiler, tamamen farklı gerekçelere dayansa bile, bazı sol partilerin verdiği tepkilerle paralellik görüntüsü vermiştir.
Bu konularda birey odaklı ve özgürlükçü ilkelerimiz gereği muhafazakar partilerin kabul edilemez politikaları ile paralellik kurmamız ve onlara inanç özgürlüğünü savunmak dışında destek vermemiz 16 senedir savunduğumuz değerleri inkar etmek anlamına gelirdi.
Bu tavır, LDP’nin temelde birey hürriyetini savunan liberal politikalarından vazgeçip sola kaydığı anlamına asla gelmez.
Zira, küresel kriz döneminde uygulanan vergi indirimlerini,komşularımızın bir kısmı ile vizelerin kaldırılması sonrası bölgede artan ekonomik canlılığı, sağlık sisteminde uygulanan bir takım tasarruf tedbirlerini de politikalarımıza yakın ve doğru görerek AKP hükümetini kutladık.
Dolayısı ile Liberal Demokrat Parti kurulduğundan beri Türk siyasi arenasında savunduğu siyasi ve ekonomik özgürlükleri tavizsiz ve tutarlı bir şekilde halka anlatarak, sadece bireyin özgürlüğü merkezli politikalar üretmeye, seçmen için pusulada bir seçenek sunmaya devam edecektir.
Yakın geçmişe kadar ağızlarına “liberal” kelimesini almaya utanırken, bugün kendilerine “liberal ve aydın” sıfatı yakıştırılanların, sadece maaş aldıkları gazetelerin politikaları gereği bizlere getirdikleri eleştirilerin tutarsızlığı ve haksızlığı da zaman içinde su üstüne çıkacaktır.
Hiçbir iftira ve eleştiri bizleri bu politikaları terk edip, dini duyguları, vatan sevgisini, etnik milliyetçiliği veya Mustafa Kemal’e duyulan saygıyı istismar edecek politikalara çekemeyecektir.
Avrupa’dan, Amerika’dan, hatta Orta Doğu’dan pek çok liberal siyasi oluşum ve sivil toplum örgütü oy oranımıza bakmadan, söylem ve icraatlarımızı dikkate alarak Türkiye’de sadece partimizi muhatap görüp işbirliği ve fikir alışverişi davetlerini LDP’ ye iletmektedirler.
Zira, Türkiye’nin tek tutarlı, istikrarlı ve gerçek siyasi liberal demokrat oluşumu Liberal Demokrat Parti’dir.
Cem Toker, vatandaşlarımızın birey olarak ekonomik, siyasal ve bireysel özgürlüklerine sahip çıkmaları gerektiğini ve bunun için de birey odaklı ve özgürlükçü politikalarımızı benimseyen tüm vatandaşlarımızı LDP saflarında yer almaya davet ediyorum diyerek sözlerini tamamladı.
