Ben dede ve ninemin kanatları altında büyüdüm gardaş. İyi biliyorum bu durumun bir çocuk için ne büyük bir şans olduğunu ve bir çocuk için dayanılmaz hafifliğini.
Hayata hep donanımlı olmayı ve yaşamın değerini, her soruna bir çözüm bulmayı onlardan öğrendim.
Elin adamı boşuna soy sürmüyor, hanedanını devam ettirmiyor. Canım sağ oldukça torunlarımla çocuk olacağım, iki deyim, iki kültür ögesi öğretebilirsem kâr.
Bu durumun ulaşılmaz güzelliğinin çok ayırdımında olan bir nineyim.
Sadece anne baba yanında büyüyen çocukların konuşma yetisinin bile gelişmediğini, çok az sözcük bildiklerini, kendi kendilerine yetemedikleri tezini, alanında uzman okul öncesi ve ilkokul öğretmeni arkadaşlarım da doğruluyor.
Evet, torunlarını görmek, yüce yaratıcının bir ödülü.
Günlerdir torunlarımla beraberdik ve ben bulutların üstünde yaşadım, onların yurtdışında yaşadığını da hesaba katarsak bu dayanılmaz hafifliği ancak böyle anlatabilirim.
Dün uçup gittiler, valizler dolusu, öykü, masal,ve anı götürerek. Sayılı gün çabuk geçiyor, güzel olan şeyler de öyle.
İtiraf edeyim biraz şımarttığım da oldu onları. Konuşmalarımız sırasında anlamını bilmedikleri Türkçe sözcükleri hemen soruyorlar. Toz şeker, kesme şeker nedir öğrenirken, biraz parmaklarını ıslatıp toz şeker yiyebileceklerini söyledim, bir iki benim söylediğim ve gösterdiğim gibi yediler ama sonra (zamane çocuğu bunlar, akıllı tabi) parmaklarını tamamını ıslatıp doya doya şeker yemesinler mi?
Gülmeler, uyarmalar, şakalar gırla gitti. Sonra pamuk şekerini de öğrendiler.
İki dilli çocukların, Türkçe’nin zenginliklerini de öğrenmeleri, bizler için övünç, içinde yaşadıkları farklı kültür içinde ise kazanımdır.
Uzun lafın kısası çok güzeldi atmışbeş yaşından sonra parmağını ıslatıp çocuklarla beraber toz şekeri lüpletmek. Diyabet mi? Amannnnn canı çıksın diyabetin.
Uzunca bir süre kâgıtları büküp gemiler yapıp bir su kabında üfleyerek yüzdüremeyeceğim, biliyorum. Beypazarı kurusu, kuruüzüm, kuru kaysı da yemem, onlara tekrar kavuşana dek, esef etmeyim mi bütün bunlara?
Şeker onlar, bal onlar.
Pudra şekerini, nöbet şekerini, nane şekerini, kestane şekerini, badem şekerini ve akide şekerini sonra anlatacağım onlara inşallah birdahaki gelişlerinde…
Akidelerimiz olmalı şu hayatta uğruna savaşacağımız…
Şükran Uçkaç Yargı Sazsızozan
22Ağusyos 2025 Ankara























