Bir çocuğun hayali, duygusal yaşantısının sembolüdür. Çocuk yakın gördüğüne, çocukça anlatır hayalini. Ona söylenecek sözün, nereden akıl ettiğine dair olacaktır.
Çocukça da olsa, hayalleri gerçekleşse…
Çocuğun çocukça hayali, duygusallığın aşamadığı, fiziki şartlara takılıyor ve gerçekleşmeyeceği sinyalini alıyordu. Zekâsı da hayal aleminde görev yapıyordu.
Çocuk hüküm veriyor; psikolojik olarak, gerçekleşmeyecek hayallerim, olamaz. Hayallerim gerçekleri de ortaya koyacaktır. Dağcı rolünde, dağları keşfedeceğim. Doğa olaylarına tanık olmak istiyorum, diyordu.
Yaşantının doğayla, mücadele şeklinde geçtiği dağların, samimi atmosferinde, onların düşüncelerini öğrenmek istiyorum. Doğada onlardan biri gibi yaşam sürdürmenin zorluklarını yaşamak ve şartların olumsuzluklarını tatmalı ve hissetmeliyim.
Hayaller gerçek olsa, her insan iyilik üzerine, haşır neşir olsa. Kötülük ve kötüler hiçbir yerde revaç bulmasa. Doğru ve dürüstlük üstün gelse, acaba dünya bizlere, daha yaşanılır bir ortam mı sağlayacaktı.
Bir çocuğun hayal dünyasında, neleri düşündüğünü okuyor ve anlıyoruz.
Köprü köylere giden patikaların, odak noktasıydı. Çok akıllıca kurulmuş ve rahat ulaşım sağlamaktaydı. Gerektiğinde at arabasıyla da evlere varabilmek kolaylaşmıştı. Bir çocuğun hayali, böyle bir köprüyü, yıkmak olabilir mi? Aklına hayaline gelir mi? Eğer geliyorsa; zekâ iletiminde kopukluk vardır. Gerisi doğru değildir.
Kişilerin zekâ iletiminde niçin kopukluk oluyor. Bu olayı bilmek gerekir. Bildiğimiz bağlantı yerlerinden kopmanın olduğudur. Bağlantı kurulamıyorsa olay bir tür, “deliliktir.” Çocuk hayallerinde bu tür deliliğe takılabilir mi?
Bu durumda vereceğim örneğe göre köprüye, yeşile, ormana, suya, çocuklara, kadınlara ve Atasına düşman insanlar ile aynı atmosferde yaşantımızı sürdürüyor durumuna düşeriz.
İnsani duygularını bir şekilde kaybetmişti, hükümetin bu tür kişileri, tecrit etmesi gerekir. Ayrımcılık bu konuda da yapılırsa, işte o zaman Ülkeler çadır devleti haline gelecektir.
Bu tür insanlara acımak da gerekir. Çünkü Allah yaratmış bunlar zulmediyor ve öldürüyor. Duamız bu hastalıktan bir an önce kurtulmalarıdır.
Zekâdaki kopukluk, iyilik üzerine yaşamamalarının nedenidir. Bu nedenledir ki, doğru düşünmeden kişilere saldırıyor olmalarıdır.
Çocukların hayalleri gerçekleşecek ve toplum daha iyiye gidecektir.
Hasan TANRIVERDİ























