Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Edebiyat & Sanat Öykü Tefrikaları

Feride ile Frida

Şükran UÇKAÇ YARGI Yazar Şükran UÇKAÇ YARGI
14 Mart 2025
Öykü Tefrikaları, Şükran UÇKAÇ YARGI
0
Yeni Yıl
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Daha Frida’yı bilmiyordum o vakitler, çok küçüktüm henüz okumayı da bilmiyordum ki Frida’yı bileyim.

 

Mahalledeki Feridey’i iyi biliyordum ama benim Feride Frida gibi esmer ve çatık kaşlı değildi, beyaz tenli ve güler yüzlüydü hep gülen açık tenli, kaşları kızıl ile beyaz çalan ince silik varla yok arası, sırım gibi zayıf, orta boylu, beyaz tenli, yürürken öne doğru eğik yürüyen, yarısı aklaşmış kazıl saçlarını bembeyaz üçgen bir tülbenle sıkı sıkı keçik yapıp arkadan bağlayan, her zaman çiçekli kısa kollu tertemiz elbiseler giyen sağ kolunda iki üç tane ince sürekli takılmaktan aşınmış altın bilezik, elinden sigarası hiç düşmeyen bu kadıncağızla garip bir sevgi bağı vardı aramızda.

 

Şöyle ki Feride’nin her yaptığı değişik gelirdi bana tütün içmesi bile. Kadınların sigara içmesi o zamanlar daha nadir olduğundan merakla izlerdim onun, sigara tablasından tütün çıkarıp küçük beyaz ince kağıdın kenarına özenle koyduğu tütünü ince beyaz parmaklarıyla düzeltip düzeltip rulo yapıp sarmasını, kağıdın kalan kenarını da incecik diliyle yalayıp yapıştırmasını.

 

Beni çok seven bu kadıncıkla aramız çok iyiydi ben de onun her yaptığını merakla izlerdim, severdi beni sık sık evlerine çağırırdı, ben de giderdim, ne hikmetse hiçbir yere gitmeme izin vermeyen kızan annem onlara gittiğimde fazla kızmaz gönderirdi.

 

Severdik birbirimizi, sokağımızın sağ tarafındaki çok küçük bahçeli ahşap evinde kocası itçi Kazım ve kim olduğunu o zamanlar bilmediğim diğer esmer kadınla oturan Feride’yi.

 

Bana sorular sorar, şarkılar, şiirler, bilmeceler söyletirdi, bütün gün bildiğim her marifetlerimi gösterir, bütün hünerlerimi ortaya dökerdim, cıvıldar dururdum hiç çocuk olmayan bu evde.

 

Oysa her evde en az dört çocuğun olduğu bu mahallede niçin acaba bu evde çocuk yok der dururdum, bazen de benden başka hiç çocuğun olmaması hoşuma giderdi ha, bir de mahallenin diğer çocuklarının hiç birini evine almazdı Feride, onların burnu akıyor, üstleri başları da temiz değil derdi. Tabi bunda benim Çok konuşkan olmamın payı kadar evimizin tek çocuğu olmamın da rolü büyüktü.

 

Benden önce birkaç çocuğu doğup yaşamamış ölmüş olan annemin, babamın, ve tek torunları olduğum için üzerime titreyen dedem ve babaannemin gözdesi olarak özenle büyütülüyor olmamın da payı büyüktü.

 

Feride’nin kocası itçi Kâzım da çok severdi beni ama ben ondan ve köpeklerinden çok korkardım. Evlerinin bahçesinde beş altı tane siyah beyaz benekli tazı köpeği vardı Kâzım’ın. O zamanlar bu siyah beyaz koca koca alacalı köpekleri nerden bulmuşsa bu adam.

 

Kâzım eve gelir gelmez onları bahçeye çıkarırdı. Ben de hem bunu bildiğimden köpek korkumdan hem de ailemin verdiği terbiye ve eğitimde ‘evin erkeği gelince o evde durulmaz çünkü işten gelen adamcağız yorgundur, dinlenecektir’ denirdi.

 

Oysa benim asıl korkum köpeklerdendi.

Kazım eve gelip köpeklerin kulubesinin kapısını açar açmaz köpekler kocaman sivri dişli ağızlarını açıp havlayarak dışarı fırlar, çıkmak için dış kapıyı zorlarlardı, türlü sözler ve seslerle onları sakinleştiren adam sonradan adının Dalmaçyalı olduğunu öğrendiğim bu siyah beyaz köpeklere dış kapıyı açar ve onları dolaştırırdı, bu işten hiç hoşlanmayan mahalleli de bu kadar çok azgın köpeği daracık bahçesinde beslenmesine, mahalleye salmasına çok kızdıkları için olsa gerek ona itçi Kâzım derlerdi.

 

Esmer, orta boylu, zayıf biri olan Kâzım’ın giyim kuşamı da mahallenin diğer erkeklerine benzemezdi, daima gömlek üstüne pantolonla aynı renk delmeler ve kasketler giyen bu adam gravat da taktığına göre bir yerlerde memurdu Kâzım.

 

Öteki kadının da adı Remziye’ydi, esmer iri iri kara sürmeli gözlü hafif şişman bu kadın da beni çok sever, zaten annem tarafından taranmış kelebekli yaldızlı tokatlar takılmış uzun örgülü saçlarımı okşar düzeltir, benim de senin gibi bir kızım olsun mu? Der sorar ben de verdiği şekeri yerken başımı aşağı yukarı salladım.

 

Günlerden bir gün, Feride beni yine çağırdı evlerine ama o gün üzgündü hemen anladım, ağladığını gözleri kızarıktı ve yaşlıyı.

 

Yine bana sorular sordu sevdi okşadı bir şeyler verdi, yemem için ama neşesizdi, derken o da bir türkü söylemeye başladı, önce mırıltıyla sonra olanca sesiyle, hiç duymadığım bu türküyü dinliyordum pür dikkat,

‘Dam başında sarı çiçek oy oy

Burdan gidek Ürgüb’e göçek Nenni de Feridem nenni

Ürgübe vardığımız gece oy oy

Hak yoluna kurban kesek Nenni de Feridem nenni”

 

Hem Türküyü içli bir sesle söylüyor hem de üğüne üğüne ağlıyordu Feride, gözlerimi iri iri açmış şaşırmış kalmıştım. Ne Feride gidecek miydi? Sesi daha da içli

‘Gideceğim işte gör oy oy

Hiyalde gör düşte gör

Nenni de Feridem nenni

Kıymetimi bilmedin oy oy

Bir kötüye düş de gör

Nenni de Feridem nenni’

 

Feride hem ağlayıp hem de türküsüne devam ediyordu.

Sırtı dış kapıya dönüktü, birden kocası girdi içeri, dondu kaldı olduğu yerde. Feridey’i dinliyordu

‘Odaları köşeli ey ey

Güli reyhan döşeli

Nennide Feridem nenni

Ne ağladım ne güldüm oy oy

Ben bu yâre düşeli

Nennide Feridem nenni’

Türkünün burasıda adam geldi Feridey’i kolundan tuttu kaldırdı sarıldı o da başladı hem ağlayıp hem de türküyü söylemeye, ben şaşırıp kalmıştım, bu insanların böyle hem ağlayıp hem türkü söyleyip hem de yüz yüze kollarını iki yana açarak döne döne bir garip oyun oynamalarına, ben de ağlıyordum bu manzara benim çocuk yüreğime de çok dokunmuştu.

 

Neden sonra sustular, ben de izin istedim evimize gitmek için, çıktım eve geldim, her zaman cıvıldayarak girdiğim kapıdan sus pus girişim annemin gözünden kaçmadı hiç, ne oldu, dedi durdu ama hiç dedim hiç anlatmadım olanları.

 

Bir kaç ay sonra taşındılar mahalleden. Sonra mahallede kadınlar çeşme başında konuşurlarken duydum, Kâzım Feridey’i askere gittiği şehirde hörmiş çok sevmiş kaçırmış, çocukları olmamış, buna çok üzülen Feride kendi eliyle, rızasıyla gidip isteyerek Remziye ile evlendirmiş kocasının çocukları olsun diye ama ondan da olmuyormuş çocukları.

 

Buna çok üzülen Feride memleketime döneyim diyormuş, Kâzım çok sevdiği eski eşini göndermiyormuş, yeni eşi de ‘ben bu eski evde oturmam’ demiş, o yüzden taşınmışlar mahalleden.

 

Yok diyordu komşu kadınlar yok, ‘bunun da çocuğu olmaz anam adamın çocuğu olmuyor çünki’

 

Kendi çocuk aklımla o kadar üzülmüştüm ki bu çocuksuz aileye.

 

Evleri uzun süre boş kaldı, demir bir asma kilidin takılı olduğu tahta kapının önünden her geçişimde Feride’nin ağlayarak söylediği türkü yankılandı kulağımda, hep duydum onun yanık sesini, çocuk gönlüm özlemle bunalır gözlerim yaşarırdı.

 

Çoğu zaman gitmezdim mahallenin o tarafına. Şimdi ara ara dinlerim bu türküyü Feridem’i anarak, gittin mi ki Ürgüb’e Feridem?

 

Feride mi daha sürrealist Frida mı? Onu da anlayabilmiş değilim.

 

12 mart 2020 Ankara

Şükran Uçkaç Yargı

Sazsızozan

Paylaş
Etiketler: feridefridatazı köpeği
Önceki Yazı

Bu Türküyü Senle Söylemek Vardı

Sonraki Yazı

Görüp Geçirdikleri

Şükran UÇKAÇ YARGI

Şükran UÇKAÇ YARGI

İlişkili Yazılar

Bebeğim
Edebiyat

Bebeğim

06 Aralık 2025
5k
Güvenlik Görevlisi
Hasan TANRIVERDİ

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
5k
Yaşlı Adam Yanıyor
Hasan TANRIVERDİ

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
5k
Yörüklerin Harika Öğütleri
Eğitim & Kültür

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
5k
Sonraki Yazı
Göz Gördü Gönül Katlanmadı

Görüp Geçirdikleri

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap