Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Prof.Dr. Ahmet Rasim KÜÇÜKUSTA

Tıp Kongresi mi Bayi Toplantısı mı

Prof.Dr. A. Rasim KÜÇÜKUSTA Yazar Prof.Dr. A. Rasim KÜÇÜKUSTA
08 Temmuz 2010
Prof.Dr. Ahmet Rasim KÜÇÜKUSTA
1
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Elbette bu kongrelerin tümü için hiçbir yararı yok demek akıl ve mantık dışı. Bu toplantılara tamamen bilimsel amaçla ve bir şeyler öğrenmek için katılanlar olduğuna da yürekten inanıyorum. Ancak bunlar, kongrelerle ilgili yanlışları, olumsuzlukları, eksiklikleri dile getirmemize hiçbir şekilde engel de olmamalı! Ülkemizde ve dünyada özellikle son 10 yıl içinde bilgiye ulaşma yollarında köklü değişiklikler olduğunu, kongrelerin işlevlerini yitirdiklerini, âdeta bir ‘tıp dernekleri ve kongre enflasyonu’ yaşandığını ayrı bir tartışma konusu olarak bir tarafa bırakıyor ve tıp kongrelerinin beni neden rahatsız ettiğini ve bunlara ait çözüm tavsiyelerimi aktarmak istiyorum.

Prof. Dr. Coşkun Özdemir 4 Temmuz 2010 tarihli Cumhuriyet gazetesinde Tıp Yalanları başlıklı yazısında adımı vermeden benim tıp kongrelerine karşı çıkışımı eleştiriyor ama kendi iddiaalarını kanıtlayacak bir şey de söylemiyor. Şöyle yazmış: Göğüs hastalıkları uzmanına göre bugün artık kongrelerin hiçbir yararı yoktu ve bunlar ilaç firmalarının denetiminde turistik maksatlarla yapılmakta idi.

Elbette bu kongrelerin tümü için hiçbir yararı yok demek akıl ve mantık dışı. Bu toplantılara tamamen bilimsel amaçla ve bir şeyler öğrenmek için katılanlar olduğuna da yürekten inanıyorum. Ancak bunlar, kongrelerle ilgili yanlışları, olumsuzlukları, eksiklikleri dile getirmemize hiçbir şekilde engel de olmamalı!

Ülkemizde ve dünyada özellikle son 10 yıl içinde bilgiye ulaşma yollarında köklü değişiklikler olduğunu, kongrelerin işlevlerini yitirdiklerini, âdeta bir ‘tıp dernekleri ve kongre enflasyonu’ yaşandığını ayrı bir tartışma konusu olarak bir tarafa bırakıyor ve tıp kongrelerinin beni neden rahatsız ettiğini ve bunlara ait çözüm tavsiyelerimi aktarmak istiyorum.

Kongreler beni neden rahatsız ediyor?

BİR: Birçok tıp kongresi bilinenin tekrar edildiği, bilimsel özelliklerinden çok sosyal etkinliklerin ön planda olduğu ‘turistik toplantılar’ haline gelmiştir. Kongrelere eşleri, sevgilileri, çocukları ve hatta baldızı, kaynanası ile biraz da tatil yapmaya gidenler, birçok kongrenin tatil yörelerindeki pahalı ve lüks plaj otellerde düzenlenmesi de bunun delilidir.

İKİ: Kongrelere kayıt ücretleri bilinçli olarak çok yüksektir. Bundan amaç da, doktorların kendi imkânları ile kongrelere katılabilmelerini engellemek ve onları ilaç firmalarına muhtaç duruma düşürmektir.

Elbette ülkemizde çok iyi kazanan doktorlar vardır ama, çoğu geçim derdinde olan, aybaşını iple çeken meslektaşlarımın ‘ortalama doktor maaşı’ ile bu kongrelere katılmaları hemen hemen imkânsız gibidir.

Kendi parası ile kongreye katılabilecek gücü olanlar da ‘enayi’ damgası yememek için bedavacılığı seçmek zorundadır. Sonuçta bu kongrelere asistanı, uzmanı, hacısı, hocası herkes masrafları bir ilaç firması tarafından karşılanarak katılmış olur.

Oysa, kongreye katılım çoğunluğun rahatlıkla kendi cebinden karşılayabileceği fiyatlarda olsa, kimse ilaç firmalarına bazen ‘ricada bulunmak’ bazen ‘yalvarmak’ veya bazen de onları ‘tehdit etmek’ zorunda kalmasa iyi olmaz mı? Olmaz. Çünkü, o zaman doktorlar ilaç firmalarına muhtaç olmazlar.

ÇÖZÜM İÇİN TAVSİYELER

Kongreleri hemen herkesin rahatlıkla ödeyebileceği daha uygun fiyatlarla ve doktorları ilaç firmalarına muhatap etmeden gerçekleştirmek, istenirse pek alâ da mümkündür.

BİR: Amaç, turizm değil de gerçekten ‘kongre’ ise bu toplantılar plaj otellerde değil, İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirlerimizde kamuya ait merkezlerde düzenlenmelidir. Bu şehirlerde, birçok kişinin yanlarında kalabilecekleri arkadaşları, akrabaları olabileceği gibi, üniversite ve diğer özel, resmi kuruluşların misafirhaneleri ve de herkesin bütçesine göre çok çeşitli konaklama seçenekleri vardır. Bu sayede hem daha ucuza konaklama imkânları doğar, hem de insanların aklı plajdaki ‘üstsüzlerde’ kalmamış olur.

İKİ: Katılımcı sayısı çok yüksek, aynı zamanda çok sayıda oturumun yapıldığı, günlerce süren kongreler yerine, bir veya en fazla iki günlük, daha spesifik konularda ve katılanların birbirleriyle rahatça tartışabilmelerinin, görüş alış-verişinde bulunabilmelerinin mümkün olduğu toplantılar yapılmalıdır.

ÜÇ: Açılış kokteyli, gala yemeği, açık büfe, şarkıcılı, çalgılı, dansözlü içkili akşam yemekleri gibi bilimsel olmayan ve maliyeti fırlatan işlerden vazgeçilerek epeyce tasarruf edilebilir.

DÖRT: Firmalar doktorları tek tek davet edeceklerine veya doktorlar kendilerini zorla davet ettirteceklerine, firmaların kongre kayıt, ulaşım, konaklama gibi masraflar için ayırdıkları paranın bir kasada toplanması meselenin çözümüne çok önemli katkı sağlayacaktır. Bu sayede, ayrıca kongre kayıt parası alınmasına gerek kalmayacağı gibi, bu kasadan kongreye katılanların konaklama ve ulaşım giderlerine de belirli oranda yardım da yapılabilecektir.

Doktor kongre için kendisine destek olan firmanın hangisi olduğunu, firma da hangi doktor için sponsorluk yaptığını kesinlikle bilmemelidir.

Gelelim neticeye

Prof. Dr. Coşkun Özdemir’ in şu sorularıma cevabını merakla bekliyorum:

BİR: Kimsenin kimseye menfaati yoksa bir kuruş vermediği bir dünyada en azından birkaç bin lira tutan kongrelere kendi cebinizden hiç para çıkmadan katılmak sizi rahatsız ediyor mu?

İKİ: Her ‘iyiliğin’ bir karşılığının olduğu bir düzende, firma neden herhangi birini değil de sizi götürüyor, düşündünüz mü?

ÜÇ: Bir kongreye katılmak isteyen bir doktor bunu nasıl başaracaktır? Bunun bilimsel ve ahlâki kriterleri var mıdır, varsa nelerdir?

DÖRT: En azından birkaç bin lira harcama gerektiren kongrelere katılmanın akademik hayattaki ilerlemeler için gerekli şartlardan olması doğru mudur?

BEŞ: Kongreye katılmayı çok arzu eden ama bu istekleri firmalar tarafından geri çevrilen doktorlar için tavsiyeleriniz nelerdir?

ALTI: Herkesin kendi kesesinden katılabileceği kongrelere ve bunların nasıl yapılabileceğine hiç kafa yordunuz mu?

YEDİ: Neredeyse herkesin bir firmanın davetlisi olduğu kongrelere ‘bayi toplantısı’ demek yanlış mıdır?

Paylaş
Etiketler: Doktorlarilaç firmalarisağlık
Önceki Yazı

Adı Doğru Konulamayan Sorun

Sonraki Yazı

Kandil Gününe Özel

Prof.Dr. A. Rasim KÜÇÜKUSTA

Prof.Dr. A. Rasim KÜÇÜKUSTA

İlişkili Yazılar

Grip Aşısı Rezaleti
Genel Eğitim

Grip Aşısı Felç Riskini Artırıyor

08 Aralık 2024
5k
Günde 3 Bardak Süt Kemik Kırığı ve Ölüm Riskini Artırıyor
Prof.Dr. Ahmet Rasim KÜÇÜKUSTA

Günde 3 Bardak Süt Kemik Kırığı ve Ölüm Riskini Artırıyor

06 Aralık 2024
5k
Antiniyotikler Meme Kanseri Riskini Artırıyor
Genel Eğitim

Antiniyotikler Meme Kanseri Riskini Artırıyor

30 Kasım 2024
5k
Grip Aşısı Rezaleti
Genel Eğitim

Grip Aşısı Rezaleti

29 Kasım 2024
5k
Sonraki Yazı

Kandil Gününe Özel

Yorumlar 1

  1. Mustafa KARAATMACA says:
    15 yıl önce

    Sayın hocam, sizin söylediklerinizi söylemeye yüreği yetmeyen, özgür düşüncede nasibini alamamış sözde akademisyenler egemen gücün(ilaç firmalarının) bayraktarlığını yapmaktadır.

    Sizinde vurguladığınız gibi, kapitalist düzende
    her şeyin bir karşılığı vardır.Bugün doktor için kongre düzenleyen firmalar, bu kongrenin parasını doktorlar aracılığıyla vatandaşa sattıkları ilaçlardan tahsil edeceklerdir.

    Son bir söz, bir finsan kahvenin kırk yıl hatırı varsa, kongrelerin bilmem kaç yıl hatırı vardır!!!!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap