Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Maide ÖREN

Mutsuzluğa Bakış Gözlükleri

Maide ÖREN Yazar Maide ÖREN
09 Haziran 2010
Maide ÖREN
7
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

İnsanlar neden numara yapar, ya da gerçekten yapıyor gibi mi gözükür? Kimi şıklık düşkünü, kimi çilekeş, kimi aylak rolü oynar… Ya da gerçekten öyleler.

 Hayatla kendi kafalarında bile olsa, belli bir değer ölçüsüne, belli bir disipline göre yüz yüze gelmekte bir üstünlük görürler de ondan sanırım.

Gerçekte mutluluğun gizi bu mu yoksa diye düşünürüm bazen.

Bütün izlenimlerimiz ve ifadelerimizin uyacağı bir tutum, bir üslup, bir kalıp bulup benimsemek…

Tutarlı, kapsamlı ve canlı bir kalıba göre yaşanmış her hayat, klasik bir bakışıma sahip…

Bakışımlarda hayatı görmeye çalıştığımız iç gözümüze taktığımız gözlüklerle mutluluğu ve mutsuzluğu da yaşama alırız bu kesin.

 Mutluluk gözlüklerinden ziyade beni ilgilendiren mutsuzluk gözlüklerinin takıldığı anlar ve durumlar önemli.

 Zira gerçek mutluluğa geçmeden önce olumsuz duygusal alışkanlıkları geliştirmeye yatkın kişiliklerin ve kişilerin tekrar tekrar ortaya çıktığı belirli özellikler vardır, bakalım:

  • Evrenin Merkezi ( En Ben Gözlükleri) bütün olan bitenin kendisiyle ilgili olduğunu gören bir davranış biçimi! Evrenin merkezinde oturuyoruzdur ve kendimizle o kadar meşgulüzdür ki etrafımızda olan biteni algılamaya enerjimiz kalmaz. Anlamaya çalıştığımızda da baktığımız “En ben” gözlüğümüzden yansıyan yanlış algılamalarımızla gerçekleşir.
  • Hata bulucu (Hata bulucu gözlüğü): Bu gözlük bir şeyin nasıl gerçekleştiğine değil, hangi hatalarla gerçekleştiğine bakar aslında.

Varoluşun zevki değil, her hangi bir hatanın, yanlışlığın, zayıflığın peşine takılmışlardır.

  • Neden benim başıma geliyor? (Zavallı ben gözlüğü): Sanki hata devamlı bizimle uğraşmaktadır ve bizlerde kurbanızdır. Evrenin tüm düzeninin bizim kişisel mutsuzluğumuzu yaratmak üzere kurulduğuna inanılmıştır.
  • Bir psikolog arkadaşımdan durduğum güzel bir cümle: Garantili mutsuzluk matematiği (Negatif puanlama gözlüğü): Kötü her zaman iyiden ağır basar formülü geçerlidir. Güzellikler, +1 puanla ödüllenirken, yanlış gidilecek en küçük olay, – 10 puandan başlayarak değer görür. Bunun sonucunda o gün (-) puanla biter.
  • Saplanıp kalmak (Değiştirilemezlik gözlüğü); Davranışlarımızı değiştirilemez olarak görmeye dayanır. Biz neysek oyuzdur, dünya zaten hep aynıdır, değişmeyecektir. Biz de öyle…
  • Son kategorideki ise, cevaplandırılamazı sormak ( Cevaplanamazı arama gözlüğü): Bu kişiler bu günden sonra hayatlarında ne yapabileceklerine, artık geri dönülmesi imkânsız geçmiş olaylara hayıflanıp dururlar.

 Olumsuzluklar tamamen bizim buluşlarımız ve bakış açımız değildir. Kaldı ki bu saydıklarımız gözlüklerde takıldığı gibi çabuk çıkarılabilir.

Yeter ki gözlükleri kullanmanın ve çıkarmanın zamanını bilebilmek.

Mutsuzlukla oluşan olumsuzluklar tamamen bizim buluşlarımız da değildir. Şartlar, çevre, bize dışımızdan empoze edilenler, en basit görüleni de yetiştirilme tarzımız.

 Bir de alışkanlıklarımız… O ya da bu sebeple mutsuzluğu nasıl içimize alabiliyorsak öylece de söküp atabiliriz aslında.

Ama çoğumuz boynumuza dolanmış kocaman zincirlerle doğmuşuz gibi ve sanki onlardan kurtulamazmışız gibi davranıyoruz.

İşte bu noktada bazı eski alışkanlıklarımızdan, kabullerimizden vazgeçmek tercihi tercihini çıkaracaktık.

 Acaba siz mutluluğu mu seçiyorsunuz? Seçimleriniz mi mutsuzluğunuzu ya da mutluluğunuzu belirliyor?

Yine devam edelim…

 Sevgiyi unutmadan…

Paylaş
Etiketler: aylakbakış açısıbakışımçilekeşevrengarantigözlüklerhayatizlenimlerkalıplarmutlulukmutsuzluknegatifpsikolojirolseçimşıklıktutarlılküslupyüzyüze gelmek
Önceki Yazı

Gazze’den Hisse

Sonraki Yazı

II. Kore Savaşı mı?

Maide ÖREN

Maide ÖREN

maide_yogi@hotmail.com

İlişkili Yazılar

Maide ÖREN

Kim Bizim Düşmanımız?

18 Mayıs 2020
5k
Maide ÖREN

Gün Şafakta Uyuyan Doğa Gibi Sakin!

17 Mayıs 2020
5k
Maide ÖREN

Yine Döndüm de Döndüm…

29 Aralık 2011
5k
Maide ÖREN

Erenler Çoğaldı

21 Aralık 2011
5k
Sonraki Yazı

II. Kore Savaşı mı?

Yorumlar 7

  1. merve says:
    16 yıl önce

    Bana en kotu durumda bıle pembe gozluklerımle bakmamı saglayan canım hocam yuregıne saglık, emegıne saglık.. her kelımenden bın anlam cıkarmak en guzelı..

  2. ayfer demir says:
    16 yıl önce

    Sevgili Maideciğim,

    çok güzel bir konu ve anlatım için tebrikler.Bazen mutlulkla ilgi çekemeyneler mutsuzlukla ilgi çekmeyi daha kolay seçiyorlar.Ayrıca bende bugun gelecek yaşantımızın ilkgünü ve her durumda mutluluğu yakalamaya çalışmak, bazen zorluklarda huzur ve sabırlı olup gerçekleri görüp güçlenmek gerekiyor.

    sevgiler

  3. Feride says:
    16 yıl önce

    Bizler hep mutsuz olmayı daha kolay başarırız.Mutlu olmayı bilemeyiz bir türlü.Mutlu olmaya ihtiyacımızın olduğu şu günlerde ne güzel yazılmış bir yazı.Yüreğinize sağlık

  4. merve says:
    16 yıl önce

    bugün biraz geç uyandım.. uyandığımda havanın düne göre çok daha berrak olduğunu görünce ister istemez bir mutluluk oldu.. bazılarına göre basit gelebilir bu cümle.. ama anlamını dikkatle sorguladığınızda, aslında bir gün boyunca “zaman”ı kum saatinizden nasıl akıttığınızı düşünürsünüz.. insan gün sonunda yaptıklarını kendi başına kaldığında öyle iredeler ki; “keşke”ler her zaman daha da fazlalaşır ve dağ gibi görünür.. oysa bizler şunun farkında hiçbir zaman olamayız: “seçimlerimiz” !! evet hayata dair seçimlerimiz ve seçimlerin doğurduğu mutsuzluklar ya da mutluluklar.. yapmak istediğimiz bir şeyin aslında iki yolu olduğunu ve hangisinin bizim için doğru olup olmadığı konusundaki kararsızlıklarımız.. eğer doğruysa mutluyuz.. değilse pişmanlıklar ve ardında getirdiği mutsuzluklar diz boyu oluyor..
    bu yazının verdiği güzelliğin yanısıra, benim için anlamına değinmek istiyorum.. Okuduğumda, kendimde doğurduğum ve çevremin etkisi olduğunu da düşündüğüm mutsuzluklarımı elekten geçirdim bir bir.. anladım ki;elimde büyüttüğüm ve beslediğim mutsuzluklarımın benimle barınmasına izin veriyormuşum. ve çıkarılabilecek en önemli dersin özellikle şu olduğuna değinmek istiyorum.. ne olursa olsun en mutsuz olduğumuz anlarda bile sahip olduklarımızı göz önünde bulundurarak mutluluğun aslında bize uzak olmadığını ve onu her an her şekilde yaratabileceğimizi bilebilmek.. ya da bir kelebeğin kanatlarındaki, ressamın bile bu kadar güzel çizemeyeceği kusursuz desenler, bir bülbülün sesindeki o tatlı notalar, ya da bir çiçeğin açtığı zamanki tazeliği, kokusu ve renklerindeki o canlılık bile size mutluluk vermeye yetebilsin.. ve herşeyden önce her gün nefes aldığımızı bilerek bir kere daha güneşe merhaba diyebilmek… sevgili ablamın da yazısında değindiği şu cümlelerde olduğu gibi:
    “Olumsuzluklar tamamen bizim buluşlarımız ve bakış açımız değildir. Kaldı ki bu saydıklarımız gözlüklerde takıldığı gibi çabuk çıkarılabilir.

    Yeter ki gözlükleri kullanmanın ve çıkarmanın zamanını bilebilmek.”
    yüreğine sağlık canım ablacım..

  5. necmi says:
    16 yıl önce

    öncelikle ellerinize ,yüreğinize sağlık çok güzel bi yazı olmuş.
    sevginin de mutluluğun da gelmesi için insan umudunu asla kaybetmemelidir….

  6. Hacer ATEŞ says:
    15 yıl önce

    Bazen istediğimiz mutluluğun kararını başkaları vermekte ve buna boyun eğmek zorunda kalıyoruz. O halde mutluluk tam anlamıyla konuştuğumuzda ve kendimizi bildiğimizde elde ettiğimiz bir olgu diyorum. Ve böyle bir konuyu dile getirdiğiniz için teşekkür ediyorum size.

  7. Ebru says:
    15 yıl önce

    sevgili hocam yazıyı okuyunca şöyle bir silkelendim,yüreğine sağlık 🙂

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap