Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Hüseyin ERKAN

Başarının Sırrı

Hüseyin ERKAN Yazar Hüseyin ERKAN
14 Haziran 2023
Hüseyin ERKAN, Öykü Tefrikaları
0
Başarının Sırrı
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Köy ilkokulunu bitirdikten sonra 13 yaşındayken İstanbul’a geldim. Bir bastonla yol arayan âmâ gibi, askere gidene kadar İstanbul sokaklarında dolaştım. Askerlikten sonra gene İstanbul’a döndüm ama dalgalara kapılmış sandal gibi boşa dönüp duruyordum. Tam bu dönemde Almanya rüzgârı esmeye başladı. Almanya’ya ilk giden işçilerden bir olarak 1959’un Aralık ayında, İstanbul Sirkeci’de bindiğim tiren beni götürüp Almanya’nın Frankfurt şehrine bıraktı.

Almanya’ya giderken yanıma küçük bir Türkçe-Almanca sözlük, bir de Türkçe yazılmış Almanca öğreten kitabı almıştım. Almanca ekmek-su demesini bile bilmiyordum. Konuşulanları duyuyordum ama hiçbir şey anlamıyordum. Yani kalabalık arasında sağır ve dilsiz biriydim. Bakkala gittiğimde alacaklarımı yanımdaki küçük sözlüğe bakarak bir kâğıda yazıp bakkala veriyordum.

Baktım olacak gibi değil. Almancayı öğrenmeye karar verdim. Yanımda götürdüğüm Almanca ders kitabından Almancayı öğrenmeye çalıştım. Türkçe yazılmış olan kitapta şöyle bir cümle vardı: “Almancada fille zamir yer değiştirirse cümle soru şekline dönüşür” diyordu. Ben fiil ve zamiri tanımadığım için ki dersi de anlayamıyordum. İstanbul’dan ortaokul Türkçe ders kitabı istedim. Önce Türkçe, sonra da Almanca öğrenmeye çalıştım. Meramımı anlatacak kadar Almancayı da öğrenmiştim.

Şimdi asıl anlatmak istediğim konuya gelelim. Çalıştığım fabrikada personel işlerine bakan Albrecht Maass “Yabancılar Kulübü’ne” üyeymiş. Beni de kulübe üye olarak kaydettirdi. Bir gün Bay Maass yanıma gelerek: “Kulüpten telefon ettiler. Pazar günü grup halinde kır gezisine gideceklermiş. Ben katılıyorum, sen de gelmek ister misin?” dedi. Ben de elbet katılırım dedim.

Çıktığımız dağın tepesinde grupla gezerken ben yalnız kalmıştım. Bay Maass benimle ilgilenmeye başladı. Özellikle de Türkiye’den bahsediyordu. Bir defasında: “Bay Yavuztürk, Türkiye’de bir Kayseri şehri var. Güzel bir şehir ama onu güzel yapan yanındaki başı dumanlı Erciyes Dağı’dır” dedi.

Ben kafamı sallayarak evet dedim ama ne Kayseri’yi ne de Erciyes Dağı’nı biliyordum. Bu durum onurumu çok incitti ve kendimden utanmaya başladım. Gezi süresince hep bunu düşündüm. Eve geldiğimde yatağın üstüne kapanarak hüngür hüngür ağlayıp biraz ferahladım. Daha sonra kendimi yargılamaya başladım. “Ben insan kılığında iki ayaklı bir hayvanım” dedim ve bu hayvanlıktan kurtulmak için günlerce düşündüm. Sonuç olarak, “okuyup öğrenmeye” karar verdim. Bulduğum kitabı okuyordum ama bunu yeterli bulmadım. Sonunda, yurda dönüp okul dışından sınavlara girerek üniversiteyi de okumaya karar verdim. Bu düşüncemi gerçekleştirmek için kazancımı biriktirerek İstanbul’da bir yatırım yapmayı planladım.

Yurda döndüğümde İstanbul, Şehremini Uzun Yusuf Mahallesinde 160 metrekare arsa üzerinde, geniş cepheli, iki katlı ve her katta iki ailenin oturduğu eski bir ev aldım. Evin bir bölümünde anne ve babam oturdular. Diğer bölümlerini de kiraya verdim. Bu kirayla yaşamımı sağlayıp okumaya devam edecektim. Derslere sıkı çalışabilmem için İstanbul’un yoğunluğundan kaçıp, hiç tanıdığımın olmadığı Malatya’ya gittim. Malatya’da bir ev kiralayarak derslere çalışmaya başladım.

Süngerin suyu içine çektiği gibi, kitaplara gömüldüm. Kitapları yalnız sınıf geçmek için değil, öğrenme maksadıyla okuyordum. Sabahleyin saat 7’de derse oturup, saat 13’e kadar çalışıyordum. Saat 13’te hem yemek yiyor, hem de radyodan haberleri dinliyordum. Yemekten sonra bir saat kadar çarşıya çıkıp, hava alıyor hem de günün ihtiyaçlarını temin ediyordum. Akşam yemeği için verilen aradan sonra saat 23 veya 24’e kadar çalışıyordum. Bu çalışmaları bir kurala bağladım. Her dersi ciddiye alarak okuyordum. Ders çalıştıktan sonra kitabı kapatıp özetini anlatıyordum. Bu da yetmedi, her kitaba bir defter ayırdım. Bu defterlere her dersin özetini sırayla yazıyordum. Sınava girdiğim zaman kitap açmadın, defterdeki özetleri okuyarak sınava giriyordum.

Sınav Malatya Atatürk Ortaokulunda oluyordu. Çocuklar arasında 34 yaşında biri dikkati çekiyordu. Hem öğrenciler hem de hocaların gözü bendeydi. Ama sınavda beni başka bir şey etkilemiyordu. Orta 1, 2, ve 3’ün sınavlarına girdim. Yaklaşık 44 ders oluyordu. Tüm derslerin sınavını bitirdim. Sonucu öğrenmek için okula gittim. Yalnız 5 dersim ertesi seneye kalmıştı. Nöbetçi hoca, Müdür Mehmet Bey’in beni görmek istediğini söyledi. Ben de meraklandım. Müdür Bey’in kapısın vurup içer girdiğimde müdürün yanında iki öğretmen de vardı. Müdürü saygıyla selamlayıp kendimi tanıttım. Yandaki koltuğu göstererek oturmamı istedi. Ben teşekkür ederek oturmak istemedim, ısrarla oturttu. Kısaca hal hatırdan sonra:

“Esat Bey, hocalara sordum. Size kimse yardım etmemiş. Kopya çektiğinizi de gören olmamış. Ben 36 yıllık hocayım. 16 yılım müdür olarak geçti. Bunca süre içinde böyle bir başarı görmedim. Sizden öğrenmek istiyorum, bu başarının sırrı nedir?” diye sordu.

Biraz duraksadım ve: “Sayın hocam, başarının sırrı; kararlı, inançlı, prensipli ve sıkı çalışmaktır” dedim.

“Nasıl yani, biraz açar mısınız?” dedi.

Yukarda anlattığım çalışma şeklini, özellikle defter tutmamı anlattım. Çok memnun olduğunu söyledi ve ayağa kalkarak elimi sıkıp tebrik etti.

Ben aynı prensiple, ikinci senenin ilk döneminde Ortaokuldan kalan 5 dersimin sınavına girdim. Yılın 2’nci dönemden başlayarak lise sınavlarına da girip, dördüncü sene sonunda liseyi de bitirip mezun oldum.

Ne yazık ki o dönemdeki üniversite sınavları önümü kestiği için üniversiteye kayıt yaptırıp okuyamadım. Evet, üniversiteye gidemedim ama bu çalışmalar beni kitap dostu yaptı. Almanya’ya giderken fiil ve zamiri tanımayan insan, bu sayede kitaplar da yazdı. Şu anda 17 basılmış kitabım ve basıma hazır dosyalarım da var. Değerli okurlarım, lütfen unutmayın, her insanın gerçek dostu güzel kitaplardır.

Esat Yavuztürk

Paylaş
Etiketler: Almancaalmanyabaşarıtürkçe
Önceki Yazı

Sarıkaya Belediyemizi Takdir Ediyoruz!

Sonraki Yazı

Cumhuriyetimizin 100. Yılında 100 Eğitimcinin Yazısı

Hüseyin ERKAN

Hüseyin ERKAN

İlişkili Yazılar

Biz Ne Güne Duruyoruz Burada
Eğitim

Sevdiğim Öğretmenelerimin Pek Çoğu Köy Enstitülü Hep

30 Kasım 2025
5k
Biz Ne Güne Duruyoruz Burada
Eğitim & Kültür

Tam 107 Yıl Önce, Ne Diyor Ziya Gökalp?

23 Kasım 2025
5k
Bir Gülüşe, Köle Olan Gözler
Edebiyat

Bir Gülüşe, Köle Olan Gözler

13 Kasım 2025
5k
Biz Ne Güne Duruyoruz Burada
Eğitim & Kültür

Hayvanlarımızla Birlikte Bir Aileyiz Biz

09 Kasım 2025
5k
Sonraki Yazı
Cumhuriyetimizin 100. Yılında 100 Eğitimcinin Yazısı

Cumhuriyetimizin 100. Yılında 100 Eğitimcinin Yazısı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap