Ukrayna Rusya savaşının başlangıcından beri Batı medyasını çok yakından izledim. Rusya medyasını Putin muhaliflerini dahi gözlemledim.
Son söyleyeceğimi baştan söyleyeyim ve neden böyle bir karara vardım açıklayayım.
Seçim sonuçları muhalefet lehine biterse, hiçbir karışıklık olmayacak. Küçük farklarla da olsa seçimler sükûnetle karşılanacak.
Dün Kılıçdaroğlu Amerikan medyasına ve Avrupa medyasına açıklamalar yaptı.
Bu açıklamaların esası; Biz Batıya döneceğiz. NATO’nun güçlenmesini sağlayacağız. Rusya Ukrayna savaşında Ukrayna’ya destek olacağız dedi.
Bu açıklamalar, sadece dün yapılan açıklamalar değil. Altılı Masanın siyasetinin Batı yanlısı olduğunu, Batı Kolektifi de zaten biliyordu.
Ancak dün akşam itibariyle şu kesinleşmiş oldu.
Eğer seçimleri Muhalefet kazanır ve iktidar çıngar çıkarırsa, Batı Kolektifi bu oldu bitti seçimini sükûnet ile karşılamayacak. Ve tanımayacak.
Neden Avrupa böyle bir karara yöneldi? Neden İslamcı siyasetle 21 yıl yol aldığı halde, bu yoldan çıkmaya karar verdi?
Bu sorunun cevabını, Yusuf Akçura’nın, Üç Tarz-ı Siyaset kitabında oldukça açık görebiliriz.
Ülkemiz Türkçü iktidarları, Türk İslam Sentezi iktidarlarını ve en sonunda da yoğun bir şekilde, İslamcı iktidarı yaşadı. Deneyledi.
Elbette Batı kolektifi de gözlemledi ve değerlendirdi.
Ülkemiz deneyimini yaşadığı bu süreçlerde, kapitalizmin deneyimlerini ve çağdaşlaşma, sekülerleşme, laikleşme süreçlerini de yaşadı.
Çağdaşlaşma ya da Batı jargonuyla, modernleşme hep, Üç tarzı siyasetin Türkçülük, Türk -İslam Sentezi ve İslamcı süreçlerde, modernleşmeyle çelişkiler yaşadı.
Öz olarak söyleyecek olursak, bu seçimler İslamcı siyasetlerle, çağdaşlaşmanın, hesaplaştığı bir süreç olacak.
Şunu demek istemiyorum Bu seçimi İslamcılar kazanırsa, önümüzdeki yüz yılı İslamcı yaşayacağız. Hayır.
Ya da Çağdaşlık ve modernlik iddiasında olanlar kazanırsa, önümüzdeki yüz yılı, ille de çağdaş yaşayacağız. Hayır.
Ancak Mustafa Kemal’den aldığımız çağdaşlaşma işine kaldığımız yerden devam etme şansını belki yakalayacağız.
Çağdaşlaşmış ve daha çok Batıya benzeyen Türkiye, elbette, Batı Kolektifinin işine gelen bir durumdur.
Lakin ülkemizde yaşadığımız değişimlerin çok üzerinde ve çok hızlı denge değişimlerini dünya ölçeğinde yaşıyoruz.
Çağdaşlaşma adına, çok kutuplu dünyada, ille de ben Amerika’nın yanında olacağım, ille de yıkılmış ortada iskeleti kalmış, Avrupa’dan yana olacağım ve Avrasya’ya sırtımı döneceğim derseniz, İslamcıların içine düştüğü konumun daha ötesinde bir yere varırsınız.
Şimdiden Avrasya kapılarını kapamayın. Kapanan kapılar kolay açılmıyor. Ukrayna savaşını hangi siyasi sonuçlara gebe olduğunu tam olarak bilmiyoruz.
Gözü kapalı Ukrayna’yı destekleyeceğim demek, yarın size, ABD başlar baskıya, ille de S-400’leri Ukrayna’ya verin diye.
Bu durum Rusya ile savaş durumu anlamına gelir. İşler o kadar kolay değildir. Ben Batıdan yana oldum işler kolay olur sanmayın
İçinde bulunduğumuz coğrafya bizim kaderimizdir. Coğrafyayı aklınızdan çıkarmayın.
bulentesinoglu@gmail.com
