Otizmli Fehmihan’ın annesi Emel Kanberoğlu ile geçtiği yolları ve yılları konuştuk. Örnek, mücadeleci, başarılı bir annenin serüvenindeyiz.
Otizmin tıpta tanımı nedir?
– Otizm, doğuştan gelen ve genellikle yaşamın ilk üç yılında fark edilen karmaşık bir nöro – gelişimsel bozukluk. Otizmin belirtileri en erken yaşamın ilk 6. ayında fark edilebiliyor. Otizmin başlıca belirtileri arasında; başkalarıyla göz teması kurmamak, ismi söylendiğinde bakmamak, konuşmada gerilik, parmağıyla ile istediği şeyi gösterememek, akranlarının oynadığı oyunlara ilgi göstermemek, sallanmak, çırpınmak, parmak ucunda yürümek, dönen nesnelere karşı aşırı ilgi ve takıntılı davranışlar sayılabiliyor. Genel olarak tıpta tanımı budur. Ben bunları birebir yaşadım. Önce oğlumu tanıtayım sizlere.
Fehmihan Kanberoğlu
20.10.1998 Bursa’da doğdu. Otizm tanısını 3 yaşında öğrendik yoğun eğitim aldı, okuma yazma öğrendi. İlk kelimesi altı yaşında ‘makarna’ dedi. Daha iki yaşlarında mutfağa çok ilgisi vardı. Otizmde materyalleri öğretirken ondan isterdim. Soğanı getir, salçayı getir, domates getir. Çorba yaparken o gelip karıştırmak isterdi yemekleri. Bu şekilde mutfağa ilgisini keşfettim ve sürekli yönlendirdim. 5 yaşında kendi başına poğaça yapabiliyordu. 16 yaşına geldiğinde birbirinden lezzetli kendi yaptığı pasta ve kurabiyeler ile ilk sergisini hanımların beğenisine ördekli salonunda yaptık.
Otizmli yazarlar arasında mı?
-Ulusal basının da ilgisini çekti. Mutfakta her gün kendi de yaptığı yeni kendine özgü ilk pasta kitabı küçük şeften büyük lezzetleri o zamanın belediye başkanı Mustafa Bozbey’ in sponsorluğunda çıkarttık. Otizmli Fehmihan aynı zamanda kitap da çıkararak otizmli yazarlar arasına girdi. Bu çalışmalar uzun yıllar devam etti. Onun bütün dünyası yemek tarifleri ve pasta tarifleri ve onları uygulamaktı.
Uluslararası Anca otizm festivalinden davet aldınız. Ya sonra?
–
Fehmihan yaptığı yemekler pastalar yurt dışında da sosyal medya aracılığı ile dikkat çekmiş. Uluslararası Anca otizm festivalinden davet aldık. O zamanın belediye başkanı Recep Altepe beyefendi Bursa büyükşehir belediyesi desteği ile Kanada’ya ülkemizi temsil etmeye gittik. 25 Ülkenin katılım gösterdiği ve her ülkenin başarı öyküleri olan ünlü otizmlilerin davet edildiği festivalde otizmli sanatçılar, yönetmen, doktor, ressam, piyona çalan, enstrüman çalanlar vardı. Fehmihan Kanada mutfağında birbirinden lezzetli pastalar yaptı. Dolma sardı, börek, poğaça, kısır, trileçe tatlısı ve Kanadalılardan tam oy alarak 2015 yılında Dünya birincisi seçildi.
Ülkemize gurur ile döndük. Geldiğimizde havaalanında bizi almaya gelen Bursa Büyükşehir belediyesi Bursa’da Fehmihan için tarihi binada ödül töreni düzenledi. Bir anne olarak çok duygulandım. Kanada da bütün dergi kapakları ve billboardlarda Fehmihan görseli basıldı. Dışişleri bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu Kanada da iken bizi arayıp tebrik etti. Kanada büyükelçimiz sürekli yanımızda idi. Ülkemiz için çok gurur verici bir gelişmedir. Otizmli evlatların fırsat verdiğinizde neler yaptığını tüm dünyaya duyurduk.
Otizmli çocuğu olan anneler neler söylemek istersiniz?
Herkese örnek olması ve otizmli çocuk annelerinin çocuklarının yetenekleri doğrultusunda eğitirlerse çok büyük ilerleme kaydedeceklerinin en büyük ispatıdır. Fehmihan Kanberoğlu şu an 25 yaşında mutfakta çok başarılı. Evde her gün eksik listesini yazıyor. İnternetten dünya mutfaklarını tariflerini inceliyor şefleri seyrediyor. Bütün dünyası yemek ve pasta tarifleri üzerine kurulu. Mutfakta bulaşık makinesi yerleştirmeyi çok seviyor. Alınan malzemeleri yerlerine o yerleştiriyor.
Annesinin en büyük yardımcısı diyebilir miyiz?
-Şu an profesyonel çekimler olacak Bursa Büyükşehir belediyesi sponsorluk ve diğer belediyelerden de sponsor destekleriyle programları başlıyor.
İlk Alinur başkan ile sözümüzü aldık. Ünlü sanatçılardan da sözümüzü aldık. Fehmihan Mutfakta you tube kanalına üye olmayı ve otizmli bir bireyin neler yapabildiğine şahit oluruz derim. Herkese örnek olması dileklerimizle…
Fehmihan’ın annnesi Emel Kanberoğlu kimdir?
-01/01/1973 yılında Bursa da doğdum. İlkokul, Ortaokul, Ticaret Lisesi mezun olduktan sonra, Eskişehir İngilizce işletme fakültesini bitirdim. Uzun yıllar Tofaş otomobil fabrikası idari kadro da çalıştım. İki erkek evlat annesiyim. İlk çocuğum şu an 25 yaşında otizmli diğer oğlum üniversite öğrencisi. İlk evladım doğduğunda ve ilk otizm teşhisi konulduğunda bizim de hayatımızda köklü değişiklikler oldu.
Uzun araştırmalar, doğru tedavi yöntemlerini bulmaya çalışma sonucu hayatım tamamen otizm üzerine yeniden inşa a edildi. Ben hem evladıma, hem topluma kendini adamış bir anneyim ve Türkiye de örnek başarılara imza atan bir sivil toplum kuruluşu başkanıyım. Evladım büyürken insanüstü çaba ve fedakârlık ile ister istemez hayatımızın akışı da bize yön değiştirdi ve 2013 yılında Bursa da otizm alanında kurulan bir dernekte uzun yıllar başkan yardımcısı olarak görev aldım.
Daha sonra federasyon başkanı olarak 2 yıl görev aldım. 2016 yılında o zaman dönem başbakanı Binali Yıldırım beyefendi ile TV den naklen Otizm eylem planını açıkladık. O zamanki gözyaşları ailelerin umutlu bekleyişi yüreklere su serpmişti. 2017 yılında Bursa Otizm Derneğini bana inanan 16 arkadaşımla beraber kurduk. Türkiye’nin Otizm alanında çalışmalar yapan sivil toplum kuruluşları arasında en çok çalışan sivil toplum kuruluşunun kurucu başkanı olmaktan gurur duyuyorum. Bu güne kadar yüzlerce projeye imza attık hem yerelde hem ulusalda yaptığımız çalışmalar ses getirdi. Bursa Uludağ üniversitesi akademisyenleri, Bursa Teknik üniversitesi akademisyenleri ve Bursa’ya uzun yıllar hizmet vermiş katma değer sağlamış çok değerli üyelerimiz ile birlikte özellikle Otizm farkındalığı artırmak amacıyla, toplumun her kesimine yaptığımız çalıştaylar, paneller, konferanslar, okullarda, üniversitelerde verdiğimiz seminerlerin toplum farkındalığı yüksek seviyelere çıkarmak için çok gayret gösterdik ve gösteriyoruz.
Geleceğin anne babaları olan özellikle gençleri şimdiden bilinçlendirmek çok önem arz ediyor. Neden?
-Otizm in artış oranları korkunç rakamlara geldi şu anda yapılan istatistikler 44 çocuktan biri otizmli doğuyor ve erken tanı doğru eğitimle çocukların otizmden kurtulma ya da hafifletilmeler olabiliyor. Geleceğin anne babaları olan özellikle gençleri şimdiden bilinçlendirmek çok önem arz ediyor. Türkiye de 144 sivil toplum kuruluşu en üst çatısı olan Türkiye Otizm Meclisinin iki dönemdir yaklaşık 6 senedir tüm STK’ ların oyunu alarak Türkiye Otizm Meclisi yürütme kurulu üyesi olarak 11 YK’dan biri olarak seçildim. Türkiye’de bulunan tüm STK’ ları otizmli birey ve ailelerini temsil ediyorum. Devletin en üst makamları ile önemli çalışmalar yapmaktayız. Cumhurbaşkanımız ve değerli Bakanlarımız, bakanlıklardaki genel müdürler, daire başkanları ile Ankara’da çok yoğun şekilde Türkiye’deki tüm otizmli evlatlar için hak mücadelesi veriyor, otizmli evlatlar için gerekli yasal düzenlemelerden tutun da, onların hayatının kolaylaştıracak her şeyde eğitim, sağlık gibi birebir bakanlıklardan yönetmelik çalışmaları konusunda devletimiz ile birlikte yol alıyoruz.
Türkiye deki tüm sivil toplum kuruluşları olarak 5 senelik çalışmamız sonucu oluşturduğumuz Otizm komisyon raporumuz, TBMM de kurulan Otizm araştırma komisyonu ile birlikte önemli çalışmalar yaptık. Bir otizmli çocuğun doğumundan ölümüne kadar yapılacak her şey bu raporun içinde ve hayata geçmesi için Cumhurbaşkanımızın onayını bekliyoruz.
Otizmin çaresi var mıdır?
-Otizmde, erken tanı ve doğru bir eğitim yöntemi ile yoğun olarak eğitim alan çocuklarda otizmin belirtileri kontrol altına alınabiliyor ve gelişim sağlanabiliyor. Birebir yaşamış bir anneyim.
Siz hem evladınız hem de Türkiye’deki Otizmli evlatlar için kendini adamış bir annesiniz. Son olarak neler söylemek istersiniz?
-Ben hem evladım hem de Türkiye deki Otizmli evlatlar için kendimi adamış bir anneyim. Yaptığımız bu çalışmalar ile Türkiye’de bulunan 1,5 milyon otizmli ailelerini katarsak 5 milyon insanın sesi olarak insanların hayatlarına dokunmaya devam edeceğim. Bundan sonra tanı alan otizmli evlatlar güzel miras bırakacağız.
****
Yolunuz açık şansınız bol olsun…
