Deniz Baykal istifasını açıklarken ”her şerde bir hayır çıkar, hile hurda yapanlar değil, dürüst ve namuslu olanlar kazanır” demişti. Gerçekten de öyle oldu ve bu şerden daha da güçlenerek çıkan Cumhuriyet Halk Partisi dürüst, namuslu ve aradığı niteliklerde yeni bir fırsat yakalayarak Kemal Kılıçdaroğlu’nu partinin başında görmek istediğini belirtti.
Türkiye’nin neresinden yaşıyor olursanız, olun gözden kaçmayacak bir gerçek vardır ki o da Türkiye’nin ekonomik, sosyal ve siyasi olarak çok zor dönemler yaşıyor olduğudur. Dürüst, namuslu ve fakirini düşünen halkçı insanların azaldığı bir dönemde yaşıyoruz. Her gün sokaklarda insanların neler çektiklerini gördüğümüz halde ekonomik krizin bile teğet geçtiğine bizleri inandırmaya çalışan yöneticilerle karşıkarşıyayız.
İnanırsanız ne ala…
Ama inanmaz, kabul etmezseniz de adeta suçlu hatta karşıtmış gibi bir muameleye tabi tutuluyorsunuz.
Göz görüp de gönül yalan söylerse bu o ülkenin iyiye gitmediğine işarettir.
Esnafın kan ağladığı,
Üniversite öğrencisinin işsiz dolaştığı,
İşçinin sorunlarla boğuştuğu,
Dahası insanların asgari ücrete mahkum edildiği, vahşi kapitalizme kurban gittiği bir Türkiye manzarasıyla karşıkarşıyayız.
Sevgili dostlar, işte böyle bir dönemde hem CHP hem de Türkiye için büyük bir umut ışığı oldu Kemal Kılıçdaroğlu. Sakin ve bilge tavırlarıyla bu ülke’nin kaderinin yoksulluk olmayacağını, yoksulluğunda istenirse üstesinden gelinebileceğini daha en başında belirtti.
Bu karanlık günlerde Türkiye’nin özlediği o özgürlükçü, çağdaş ve modern bir lider olarak yoksulunu da unutmayan, onları makarna, kömürle değil işle, istihdamla kalkındırması gerektiğinin bilinciyle hareket edebilen bir lider olabileceğini gösteriyor Kemal Kılıçdaroğlu.
Türkiye geçen yıllarda çok şeyler kaybetti, çok şeylerini yitirdi ama inanıyorum ki Türkiye’nin üzerine bir güneş gibi doğan ve bu ülkeyi aydınlık yarınlara taşıyacağına yürekten inandığım Kılıçdaroğlu bu ülke’yi özlem duyduğu günlere taşıyabilecektir.
