Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Hüseyin ŞENGÜL

Merkez siyaseti ve İyi Parti

Hüseyin ŞENGÜL Yazar Hüseyin ŞENGÜL
25 Kasım 2022
Hüseyin ŞENGÜL, Siyaset & Politika
0
Merkez siyaseti ve İyi Parti
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Meseleye merkez boşluğu dolduracak bir siyasi parti süreci açısından bakacak olursak, İyi Parti’nin HDP düşmanlığı ve bu siyasal düşmanlığın kritik başkanlık seçimleri öncesinde bile devam ettirilmesi başta Akşener olmak üzere İyi Parti kadrolarındaki MHP’lilik anlayışının devam ettiğini gösteriyor.

Uzun bir süreden beri Türkiye’de bir merkez siyaset boşluğu var. İdeolojik ağırlıklı ve kimlik siyaseti ekseni üzerinde yoğunlaşmış siyaset düzeni, toplumda gerilimi ve çatışmayı artırdı.

Özellikle iktidarın devlet imkanlarını da kullanarak çatışma ve ötekileştirme üzerine inşa ettiği bu siyasi atmosferden kendilerini kurtaramayan (kurtarmak da istemeyen) diğer siyasi partilerin varlığı, çoktan tıkanma noktasına geldi. CHP bile bir süredir dönüşüm sancıları yaşıyor. (Erdoğan iktidarının siyasal atmosferine demokratik muhalefet yapan az sayıdaki partiler, siyasi programları nedeniyle merkez siyaset konumuzla doğrudan ilişkili değiller.)

Buradan mevcut siyasi, iktisadi sorunların çözümünün salt merkez parti iktidarıyla olacağını iddia etmiyorum. Siyasette etkin olacak bir merkez partinin varlığı siyasetteki hadsizliği, nobranlığı, seviyesizliği ve ben yaptım oldu keyfiliğini alabildiğine sınırlayacak ve siyaseti rasyonelleştirecektir.

8 Kasım 2017’de bianet’de yayınlanan “İyi Parti Değerlendirmesi” başlıklı bir yazı yazmıştım. Burada “Akşener, parti kurulmadan önceki açıklamalarında bir merkez siyaset boşluğu olduğunu ve kendilerini bu alanda konumlandıracaklarını açıklamıştı.

Genel olarak İslamcı, radikal sağcı, solcu ve özellikle MHP’de temsiliyetini bulan milliyetçi siyasetlerin dışında, ama bir yanıyla da toplumdaki karşılığı daha geniş bir alana yayılması açısından onların üzerinde bir merkez parti iddialarının altını çiziyordu.” demiştim.

Akşener’in bu yaklaşımını yazdıktan sonra şu paragrafı da ilave etmiştim: “İyi Parti kurulduğunda merkez parti sıfatı açısından güçlü kadrolara ve burjuvazi desteğine sahip olmadığı görüldü.

Bunu kısmen günün koşullarıyla, yani AKP iktidarının otoriterliğinden çekinen çevrelerin olmasına bağlayabiliriz. Ancak bu zayıflığın esas olarak partinin kendisinden kaynaklandığı da bir gerçek.” demiş ve bütün bu sorunlara ve özellikle Meral Akşener’in bir dönem olumsuz bagaja sahip olmasına rağmen, İyi Parti eğer kendini merkezde konumlandırmayı hedeflerse bunu başarabileceğini yazmıştım.

Bu yazım dikkat çekmiş olacak ki, Deutschland Radyo benimle bir röportaj da yapmıştı. O röportajda Meral Akşener’in bagajında olumsuz yükler olmasına rağmen, eğer Akşener merkezde olmayı amaç edinirse, bunun da aşılabileceğini belirtmiştim.

Çok mu naif?

Merkez siyaset nedir?

Merkez siyasetin genel olarak özelliklerini belirtirsem meramımı daha iyi anlatmış olacağım.

Merkez siyaset, aslında bir içerikten çok konumlanıştır.

Merkez siyasetin daha çok bir konum olması, kendini bir ideolojiyle sınırlamayan, siyasi yelpazeyi geniş tutan, bu anlamda belli bir oranda eklektik olan, ama yine de ülkenin tarihinden ve siyasi coğrafyasından mürekkep bir iskelete sahip olan siyasi yapılanma anlamına gelir.

Merkez siyaset veya merkez parti:

Sistemin kurucu esaslarına bağlıdır.

Bir yanıyla toplumdaki muhafazakarlığı benimsemiş bir yanıyla da yüzü batıya dönüktür.

Ekonomide kalkınmacılığı önceler ve kalkınmacılığı ölçüsünde liberaldir.

Devletin Türk-İslamcı genel çerçevesi dahilinde milliyetçi ve İslamcı olmakla birlikte bunu sürekli öne çıkaran siyasi söylemlerde bulunmaz.

Demokratik siyaset yapma anlayışı esas politikası olmasa da demokrasiye karşı değildir.

Sivil siyaseti esas alır ve darbelere karşıdır.

Merkez parti genel olarak sağ tabana yaslansa da kendini, sağ veya sol kavramlarıyla tanımlamaktan kaçınır.

Toplumdaki kimlik sorunlarını demokratik yöntemlerle çözemese ya da böyle bir çözümü hedeflemese de kimlik siyaseti yapmaz.

Popülizm her daim onun heybesinde bulunur.

Bu özellikler bize merkez siyasi parti siyasal yelpazenin ortasındadır mekanik tanımlamasının doğru olmadığını gösterir. Aynen partiler üstü siyaset sözü gibi.

İyi Parti merkezin boşluğunu doldurabilir mi

Bu sorunun cevabı, İyi Parti’nin konumlanışında yatıyor.

İyi Parti MHP’den ayrıldı. Kadrolarının çok büyük kısmı eski MHP’lilerden oluşmakta. Olabilir. Ancak buradaki asıl mesele İyi Parti’nin merkezdeki boşluğu doldurmaya yönelik bir gelişme göster(e)mediğinde yatıyor.

Milliyetçiliğin esas yeri MHP’dir. İyi Parti MHP milliyetçiliği üzerinden kendini merkez parti konumuna taşıyamaz. Aslı varken, yani MHP orada dururken, İyi Parti milliyetçilik bayraktarlığını yapamaz. Yaparsa da ağır aksak bir pozisyondan kendini kurtaramaz.

Bugüne kadar İyi Parti’nin sürecine baktığımızda Türkiye merkez sağını ifade eden politik sahada değil. Hala Kürt düşmanlığını ve arkaik milliyetçiliği politik programının merkezine yerleştirmiş ve bunun üzerinde gelişeceğini düşünmekte. Oy oranındaki artış (Bunun şimdilik kesin bir oranı da yok) siyasi söylemlerinden çok, muhafazakâr ve milliyetçi seçmenlerin bir kesiminde oluşan Erdoğan karşıtlığının bu partideki yansımasından oluşmakta.

Akşener ve İyi Parti, merkez siyaseti hedeflemek yerine, milliyetçi ve sağ popülizmle AKP’nin yerini alacağını düşünmekte.

Merkez siyasetin politik konumlanışına evrilmedikleri sürece, yanıldıklarını ve siyaseten sınırlı kalacaklarını görecekler.

Devletin kimi kesimlerinin İyi Parti’yi güçlendirmek için transfer vb. destekleri olsa da bunun asıl amacı, Kılıçdaroğlu CHP’sinin etkisini İyi Parti eliyle sınırlamaya yöneliktir. İyi Parti için bu politik pozisyonlar geçici ve aldatıcıdır.

Türkiye’nin merkez bir partiye ihtiyacının son 20 yılda kendini bu kadar dayatmasına rağmen, İyi Parti bu gerçeği görmüyor. Görüyorsa bile parti kadroları yılların şekillendirdiği o arkaik milliyetçi atmosferden çıkmıyorlar ya da çıkmak istemiyorlar.

Bu noktada Parti, kendi varoluşunun bu siyasal anlayışa bağlı olduğunu düşünebilir. Ancak bu anlayışın esas adresi MHP’dir ve bu atmosferden kurtulamadıkları sürece aynı platformda dönüp dururlar.

Ayrıca İyi Parti’de bir merkez parti politikasını oluşturacak, Türkiye ve dünya siyasetine dair bu açıdan yeni yönelimler kazandıracak entelektüel bir birikimin olmadığı da görülüyor.

Halbuki uç siyasetleri bir arada tutan, yeri geldikçe onları törpüleyen ve toplumdaki siyaset yapma şekline yeni bir şekil veren merkez siyasete çok ihtiyaç var.

Merkez siyaset derken bundan demokratik bir düzenin kurulduğu, başta Kürt sorunu olmak üzere kimlikler sorununu tamamen çözüleceği bir siyasetten bahsetmiyorum. Bu marja rağmen bir merkez siyasi gücün varlığının toplumdaki sorunların konuşulabildiği, iktidarın sorgulanabildiği ve bir ölçüde demokratik adımların atılmasına kapı aralandığı bir yapıyı kastediyorum.

AKP bu boşluğu doldurmadı ve böyle bir amacı da yoktu. Onun ilk başlardaki demokrasi lafızlarının tamamen iktidarını meşrulaştırmaya ve pekiştirmeye yönelik olduğu kısa sürede açığa çıktı. AKP bir ideoloji partisi olarak İslamcı sosların, pragmatik siyasetin ve bırakın hukuku, yasaları da hiçe sayarak çarpık kapitalizmin ve iktidardan beslenenlerin has temsilcisi olarak tekçi zihniyetin bayraktarlığını yapmakta.

CHP artık bir galat-ı meşhur olarak yerleşmiş, tırnak içinde bir “sol” parti vasfında olmasıyla, onun merkezi dolduran bir siyasi parti olmasına müsait olamayacağını, 70 yıllık pratik de göstermektedir.

İktidarın iç politikası yanlışsa, dış politikası nasıl doğru olabilir?

Erdoğan iktidarına muhalefetin neredeyse söylemediği söz kalmadı. İktidarın süregiden yanlışları olduğunu, yalan söylediklerini ifade eden muhalefet partilerinden HDP ve kimi sol partiler hariç, iktidarın dış politikasında da devam eden Kürt düşmanlığına, Suriye ve Irak’a yaptığı askeri operasyonlarına muhalefetten bırakın bir parça muhalif duruşu, tersine hep destek geldi. Egemenlerin karısında hizaya diziliştir bu!

İyi Parti’den de beklenen desteği Akşener “Dün gece geç saatlerde Suriye’de başlayan sınır ötesi harekât için ordumuza başarılar diliyorum. Askerlerimizin ayağına taş değmesin, inşallah her şey bizim öngördüğümüz gibi milletimizin hissiyatına uygun olarak gelişir. Zorlu bir süreçtir. Allah kolay kılsın diyorum” diyerek açıkladı.

Bu açıklamanın şaşırtıcı bir yanı yok. Meseleye merkez boşluğu dolduracak bir siyasi parti süreci açısından bakacak olursak, İyi Parti’nin HDP düşmanlığı ve bu siyasal düşmanlığın kritik başkanlık seçimleri öncesinde bile devam ettirilmesi başta Akşener olmak üzere İyi Parti kadrolarındaki MHP’lilik anlayışının devam ettiğini gösteriyor.

Dolayısıyla operasyonlara dair yapılan açıklama bir pragmatist tutum değil, ideolojik bir anlayışın sonucudur.

Eğer İyi Parti merkez parti olmayı hedeflemiş olsaydı, 6’lı masanın bu yönelim için daha bir uygun politik koşulları sunduğu bu ortamda kraldan fazla kralcı kesilmezdi.

İyi Parti bu treni çoktan kaçırdı. Belki de bu trenin kalkacağı istasyona hiç gelmedi.

İyi Parti’nin törpülenebileceği ve kendini merkez boşluğu doldurmaya aday bir parti olarak konumlandırabileceği tahminimde yanıldığımı görüyorum.

İyi Parti’ye yönelik bütün bu eleştirilerim olmasına rağmen, önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçimleri için, 6’lı masanın ve burada yer alan İyi Parti’nin varlığı büyük önem arz etmektedir.

NOT: Erdoğan, Akşener’e 6’lı masayı terk et çağrısı yaptı. Bu çağrı HDP’den umduğu ilgiyi göremeyen Erdoğan’daki seçim telaşının arttığını gösteriyor.

(HŞ/EMK)

Paylaş
Etiketler: 6'lı masadış politikasıiktidarİYİ Partiseçim telaşı
Önceki Yazı

10. Uluslararası Kırşehir Aşıkpaşa Şiir Şöleni ’ 2022

Sonraki Yazı

Bal Kan Şekeri ve Kolesterolü Düşürüyor

Hüseyin ŞENGÜL

Hüseyin ŞENGÜL

İlişkili Yazılar

Devlet ve Ateşten Gömlek
Eğitim & Kültür

Devlet ve Ateşten Gömlek

01 Aralık 2025
5k
Azerbaycan’ın Geldiği Nokta (ll)
Gündem

Azerbaycan’ın Geldiği Nokta (ll)

29 Kasım 2025
5k
Avrupa Özerklikleri ve Türkiye
Kültür

Avrupa Özerklikleri ve Türkiye

26 Kasım 2025
5k
Sibel GELBUL

Fanusa Kitleyeceğiz

25 Kasım 2025
5k
Sonraki Yazı
Bal Kan Şekeri ve Kolesterolü Düşürüyor

Bal Kan Şekeri ve Kolesterolü Düşürüyor

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap