Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Bilim & Teknoloji

Ağzının Tadı Kaçınca

Zeki ORDU Yazar Zeki ORDU
06 Haziran 2022
Bilim & Teknoloji, Doğa-Çevre, Zeki ORDU
0
Ağzının Tadı Kaçınca
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Teknolojini ve buna benzer yeniliklerin hayatımıza tam olarak girmediği veya bizi esir almadığı zamanlar daha huzurlu bir hayatımız vardı.
Hayat belki zahmetliydi. Akşamları soframızda çorbamız, paylaşacağımız ekmeğimiz, yarınlardan endişe duymadığımız bir hayatımız vardı.
Elektrik yoktu ama en azından öyle bir şeyin varlığını bilmiyorduk.
İnsan varlığını bilmediği şeye ne özlem duyar, ne heves eder.
Suyumuz çeşmeden gelirdi. Yiyeceklerimizin çoğu tarladan. Evlerimizin önünde mevsimine göre yetişen sebzelerimiz vardı. Her mevsim mutlaka tencerede kaynayacak yemeğin malzemelerini temin edebilirdik. Tabiri caizse karnımız tok, sırtımız pekti.
Hayallerimiz vardı ama dünyaya bağlı olacak kadar emellerimiz yoktu.
Meyvelerimiz, sebzelerimiz şekilsizdi ama insanımız düzgündü. Sebzeler hem pişmeden hem de piştikten sonra güzel kokardı. Sadece hatıralarda kalmış tatları lezzetleri vardı.

Bahçemize; karalahana, mısır, pezik (pazı), soğan, domates, salatalık, patlıcan, kabak, maydanoz, fasulye, bezelye gibi sebzeler dikerdik. Tarlalarımızda çeşit çeşit meyveler olurdu. Ayrıca ekilip dikilmeden kendiliğinden biten ve yiyecek olarak kullandığımız muhtelif bitkiler vardı bahçelerde.
Hepsinden da lezzetli yiyecekler yapılır, büyük bir iştiha ile yerdik.
Bunlardan kurutulanlar, turşusu olanlar, konservesi olanlar da olurdu. Soframızdan bereket eksik olmazdı.
Bunlara ulaşmak için biraz zahmet çektiğimiz olurdu. Bahçelerde olan bu sebze, meyve ve diğer bitkiler; sofralarımızın ham maddeleriydi.
Gübre ve ilaç bilmezdik. Kendiliğinden olurdu işte. Dışarıda üzerlerine kar yağar, yağmur yağar, güneş vurur kavurur, rüzgâr eser savururdu. Bazen dondukları da olurdu. Kurudukları da.
Zaman içinde muhafaza içine alındılar. Her türlü hava şartlarından korundular. Sonra el ile sulandı. Besi olarak gübre denilen o ne idüğü belirsiz kimyevi madde ile zehirledik önce köklerini. Haşeratı muzırra cinsinden diye addettiğimiz canlılardan korumak için ilaçladık. Yani rızıklarını kestik börtü böceğin.
Sonra ısısını ayarladık. Sera adı verdiğimiz bitki evlerinin. Daha sonra büyüdüler. Hepsinin de mahsulleri aynı ölçüdeydi kurşun asker gibi. Sanki bir törende gösteri yapan ekip kıyafeti gibiydiler. Göze hoş görünüyorlardı. Eskiler gibi kimi küçük, kimi büyük değildi.
Sonra hasat mevsimi gelince bir intizam içinde kasalara yerleştirdik. Bazılarını pişirdik. O da ne? Niye tatları eskisi gibi lezzetli değildi? Şekilleri eskisine benzeyen o meyvelerin kokusuna ne oldu? Bunlar başka bir tür müydü?
O yağmura, yağışa, rüzgâra, güneşe, soğuğa, dona meydan okuyan, ek besin maddeleri almayan, her türlü haşerat denilen canlıdan korunmayan ve keskin kokulu, lezzetli yiyeceklere ne oldu?
Peki ya el bebek, gül bebek baktığımız yenileri niye daha lezzetli olmadılar olamadılar. Şımarık çocuklar gibi kasalarda gösterişli durdular ama sahiplerini ticari olarak hariç, damak tadı olarak mutlu edemediler.
Atalarımız “Zahmetsiz rahmet olmaz” demişlerdi. Demek bin bir meşakkate katlanarak ayakta ve hayatta kalan o eski sebze ve meyveler demek kokusunu ve lezzetini hayat mücadelesinden almışlardı besbelli.
Artık o lezzetler geride kaldı. Çok fazla kazanmak, az yorulmak için ağzımızın tadını kaçırdık. Sanki koku ve tat alma hislerimiz dumura uğradı. Hastalılar hariç..
Ağzımızın tadı kaçtı bir kere. Kaçırdık yani…

Paylaş
Etiketler: bahçemuhtelif bitkilerteknoloji
Önceki Yazı

Maltepe Forum & AB ve Türkiye Zirvesi

Sonraki Yazı

Yönetenler ve Yönetilenler

Zeki ORDU

Zeki ORDU

İlişkili Yazılar

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş
Ekonomi

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
5k
Anma

Iskaladığımız Günler, Iskalanan Hayatlar

03 Aralık 2025
5k
Çiftçinin Çocuğu
Doğa-Çevre

Çiftçinin Çocuğu

02 Aralık 2025
5k
Bu Topraklar Bizim, Başka Vatan Yok!
Doğa-Çevre

Bu Topraklar Bizim, Başka Vatan Yok!

29 Kasım 2025
5k
Sonraki Yazı

Yönetenler ve Yönetilenler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap